Toplumsal morfoloji

Biçim bilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dal olarak anlatılır.. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Bu ana tema olarak düşünülebilir. Çünkü morfoloji diğer yandan bir astronomi bilimidir. (Astroloji ile karıştırmamalıyız. Çünkü astroloji bir bilim değil.) Astronomik bir nesnenin, nebula, galaksi ve benzeri biçimlerinin incelenmesi olarak tanımlanır. Jeomorfoloji, yeryüzü biçimlerini inceleyen bilim olarak tanımlanır. Aslında derinlemesine inceleme bu kavramların ortak yanı. Morfoloji esas olarak biyoloji alanının ifadesi. Bir organizma veya organizma bölümünün biçiminin incelenmesi anlamına gelmektedir.

Bu mikro düzeye bir tanımlama. Aslında meseleyi makro ölçekte de tanımlamak mümkün. Mesela Toplumsal Morfoloji dendiğinde aklımıza gelen şey, bir toplumun, onu oluşturan tüm yapı taşları ile incelenmesi, en minimal halinden yani bireyden, en büyük ölçeğe yani toplumsala kadar araştırılmasıdır dememiz mümkün.

Ulusal ölçekte ele alındığında ise toplum, ortaklıkları olan kitleleri ifade eder. Ortak kanaat, duygu, folklor, gelenek, tarih ve hedefler. Bunlardan yoksun olmak toplumu azar azar yokeder ve aynı toprak parçasında yaşayan kalabalığa dönüştürür.

AB süreci ile ilgili çalışmalarda bir çok kez Avrupalıların biz Kıbrıslı Türkler için, "kalabalık" ifadesini kurmalarına şahitlik ettim. Kızdığım, kırıldığım zamanlar dahi oldu. Ne var ki, toplumsal denen soyut ama bir o kadar da somut olan kavramı anladıkça, Avrupalıların söylediklerine kızışım yerini, halimize üzülmeye bıraktı.

Şu an da öyle. Öyle büyük öteki kitleler var ki, toplumsal ölçekte yapayalnız b ir kalabalık gibiyiz. Kendi topraklarında olmasına rağmen, sanki anayurdu olmayan bir diaspora gibiyiz.

Daha mutlu bir yalam için, daha çok ortaklık lazım.