Öğretmenler arasındaki nesil farkı!

Yayın Tarihi: 26/11/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Aklıma hatırlayabildiğim kadar eski yıllarımdan hafızamda kalan öğretmenlerim geldi. İlkokul çağımda dünya çok büyüktü. Bilmediklerim hala çok ama o zaman daha çoktu. Bunlar dünyayı çok daha büyük kılıyordu. Hatta oturduğumuz evin bir kaç sokak ötesi de çok uzaktı.

Sonra giderek büyüdüm. Dünya küçüldü. Uzaklar yakın oldu.

Giderek öğrendim. Bildiklerim arttıkça korkularım azaldı, her şey daha anlaşılır oldu.

Ben bunları yaşarken, her evremde bir çok öğretmen, tüm bunların olmasını sağlamaktaydı.

Nasıl ki küçükken öğretmenlerim de çok büyüktü, ben büyüdükçe, çağ akıp gittikçe, yaşlar alınınca, aradaki yaş aynı olmasına rağmen sanki onlara yakın yaşlara erdim hissine kapıldığım olmuştur.

Bu doğru değil elbette. Öğretmenlerim benden her anlamda hep büyük oldu.

Öğretmenler günü bana bu duyguları hatırlattı hafta sonu. Öyle ki, benim yazdığım bu yanılsama keşke tek yanılsamamız olsaydı.

Çağ ilerledikçe nesil farklılaştı.

Bir yandan bilgi ile kuşanmış çocuklar sanki daha hızlı büyümeğe başladılar. Hatta her biri doğdukları anda akılları bizim doğduğumuz çağdan önde doğar gibi. Öğretmenlerin işi daha da zorlaştı.

Ama işlerini yapmağa devam ediyorlar. Hakkıyla mı? Tartışılır.

Çünkü önceleri bir nesil aralığı 20-25 yıl iken şimdi bu yıllar 10'a hatta 5'e indi. Bir çok nedeni var burada sayamayacağım ama en önemlisi çağ.

Bir çok okulun çeşitli faaliyetlerinde, farklı şapkalarımla bulundum. Bir çok genç nesil öğretmenin kendi fedakarlıklarını da katarak neler yaptıklarına tanık oldum.

Böylesi durumlar umuttur aslında. Hep umudu besler. Bende de öyle oldu.

Tüm bu hatırladıklarım arasında artık her şeyin daha kolay erişilir olduğu da var eskiye göre.

Artık eski ve yeni diye sert bir ayrım var eğitimde.

Gerek öğretme teknikleri gerekse bilgi birikimi olarak bu fark çok bariz. Ancak tek fark bu değil!

Öğretmenlerin kendi içinde de nesil farklılıkları var. Çağ farklılıkları var.

Kimi okullarda yeni nesil öğretmenlerin enerjik ve faal tavırlarına okullarının "ileri gelenleri" (ki bu kişiler de önceki nesillerden gelme öğretmen) engeller koymakta, en azından destek olmamakta. Hatta, kendi dönemlerinin kolaya kaçma yöntemi olan yasaklamalarla önlerini kesmekteler.

Bir yandan genç ve enerjik öğretmen nesli hayal kırıklığı yaşarken, öte yandan bu ek eforların olumlu sonuçlarından öğrenciler faydalanamıyor.

Oysa bu eski nesil öğretmenlerin kendilerine güvenmeleri ve bu fırsatları tanımalarını beklerdim. Ama olmadığını da gördüm zaman zaman.

Dilerim bu fırsatı tanıyan kendine ve güvenen yönetici sıfatlı öğretmenlerimizin sayıları artar, diğerlerinin sıfıra iner.

Ancak gençleri de çok övmemek lazım. Bir kısmının kendi arasında, sadece ay sonu alacağı maaşı, alacağı baremi, izin günü sayısını konuştuğuna da tanık olduğum çok olmuştur. Öğrenmenlik bu değil. Bu bencilliğin de bizi nereye götüreceği belli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları