Yetki, görev ve sorumluluk diye diye…

Yayın Tarihi: 15/02/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Her ülkenin yerel yönetimlerine vermiş olduğu farklı sorumluluklar bulunmaktadır. KKTC sistemi içerisinde belediyelere verilen yetki, görev ve sorumluluklar belediyeler yasasında açıkça yer almaktadır. Yasada yer alan yetki, görev ve sorumlulukların hangi oranda hayata geçebildiği konusunda birçok faktör devreye girmektedir. Her belediyenin kendi öz kaynakları ve farklı kapasiteleri bulunmaktadır. Yirmi sekiz belediyenin her birinin aynı sorumlulukları bulunurken, farklı kaynakları vardır. Tıpkı bir elin parmakları gibi… Her biri faklı… Nüfus yapıları, gelişmişlik düzeyleri, toprak alanları, tarım toprakları, coğrafi büyüklükleri… Sanayi bölgesi, ekonomik aktiviteleri, belediye personel sayısı vb.

KKTC'deki yerel yönetim sisteminin ihtiyacı olan reform çalışmaları dilden dile, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya, yatay, dikey…Her şekilde ele alınmalıdır. Reform çalışmaları derken, yeni bir yerel yönetim sisteminin yaratılmasından bahsetmek çok daha doğru olacaktır. Fakat burada yaşanan en büyük sorun nasıl bir yerel yönetim sisteminin kurulması gerektiği konusundadır. Ne zaman yerel yönetim reformundan bahsedilse, hemen belediye sayılarının azaltılması gerekliliği konuşulmaktadır. Fakat belediye sayılarının hangi yöntem ile azaltılması gerektiği konusunda bir türlü anlaşılamaz. Belediyeler bir siyasi güç olarak görülmektedir. Yerel halka dirsek temasının en kolay yapılabileceği birimdir. Doğaldır ki ne kadar güçlü yerel yönetimlerimiz varsa, o kadar siyasal olarak örgütlü ve güçlü oluruz. Peki, belediyelerimiz merkezi yönetimden gereken gücü alabiliyor mu? Katkı payı yeterli geliyor mu? Merkezi yönetim / yerel yönetim ilişkileri sağlam bir zemine oturtulabiliyor mu? Aralarındaki ilişki ne kadar sürdürülebilir bir yapıda ilerlemektedir? Belediyelerimizin yeterli kaynağı bulunuyor mu? Bu kaynakları etkin olarak kullanabiliyorlar mı? Sorunları nelerdir? Merkezi yönetim bu soruları sormalı ve belediyelerle işbirliği içerisinde sorulara cevap aramalıdır.

Her hükümet döneminde sayılarının azaltılacağı söylenen belediyelerin sorunları böylece son bulur mu bilinmez ama bu uygulamanın da hangi koşullarda hayata geçirileceği büyük bir önem taşımaktadır. Mali yeterlilik açısından zor durumda bulunan iki belediyenin birleştirilmesi daha da zor bir durumda olacak olan daha büyük bir belediye yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Bir birleştirme söz konusu olacaksa birleştirmenin hangi faktörleri göz önünde bulundurularak yapılacağı da ayrıca ele alınması gereken bir noktadır.

Bana sorarsanız, özellikle kırsal belediyelerimizdekizor durumların daha da zorlaşmasını beklemeden, toplu istifalara neden olacak olan sorunların büyümesini beklemeden, yerel yönetimlerimize, belediyelerimize sahip çıka çıka, onların sorunlarını dinleye dinleye reform hareketlerini yerelden merkeze olacak şekilde başlatmanın vakti geldi de geçiyor bile. İlk uyarılara kimse kulak asmayınca sorunlar katlanarak büyüdü. Bu noktadan sonra, suçlu aramak nafile… Önemli olan suçluyu aramak değil, yanlışları yapmayı engelleyecek sistemler yaratmaktır. Merkezi yönetim / Yerel yönetim ele ele verip sürdürülebilir bir sistem kurmak için bugün değil, şimdi çalışmaya başlamalı, uygulamaya yarın değil, bugün geçilmeli. Yoksa merkezi yönetim / yerel yönetim ilişkilerini inceleyebileceğimiz bir konumuz ortada kalmayacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları