Avrupa'nın neresinden?

Yayın Tarihi: 22/02/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Toplum olarak itiraf etmemiz gereken bir konudur Avrupa hayranlığı… Avrupalı olmak, oldukça havalıdır. Sürdürülebilir bir kurulu düzen. Peki, Avrupalı olmak, Avrupa'da doğmak ile ilgili bir olgu mudur? Avrupalı olabilmek, kültürel, siyasi, ekonomik bir algı mıdır? Yoksa tamamen coğrafi bir mesele midir? Avrupa coğrafyası içerisinde doğan herkes doğal olarak Avrupalı oluyor. Peki ya Avrupalı gibi yaşamak, Avrupalı gibi düşünmek, Avrupalı gibi tatile gitmek, işlemek…Avrupa'da böyle yaparlarmış demek pek bir havalı doğrusu…Doğru bu demekle eşdeğer gibi. Şimdi Avrupa deyince bin bir şekilde sınıflandırma yapmak mümkündür. Avrupalı tipi örneğin bana hiç uymaz. Ben kara saçlı, kara gözlü bir birey olarak Avrupalı olamayacak mıyım? Bir kere tipim müsait değil. Ne zaman Avrupa'da bir havalimanına gitsek, gümrükte duran memurlar beni durdurur. Bir Kıbrıslıya göre görece daha beyaz ve kumral olan eşim Doç.Dr.Ersun İşçi oğlu ise her zaman elini kolunun sallayarak geçer. O daha bir Avrupalı görünür göze…Oysa bilindik Ada'ya 1571 yılında gönderilen Osmanlı…Aile Mari'den (Güney Kıbrıs'ta kalan bir köy) göçmen olduğundan kökenlerinde bir İtalyanlık olduğu da rivayetler arasında bulunmaktadır. Rivayet bu ya, her Kıbrıslı ben Avrupalıyım der. Leicester Üniversitesinde okuduğum dönemde tez danışmanım bir İngiliz'di. Eşi ise bir Alman. Çok tatlı bir kızları vardı. Şimdi bu kız nereli dediğim zaman, o bir Avrupalı derlerdi. Kısacası bizim Avrupalılık, alt kimlik, üst kimlik derken dünyadaki milliyetçilik akımına inat bir kimlik yaratma arzusu gibi görülüyor. Fakat görüyoruz ki bizde Avrupalı olmak Türk milliyetçisi olmamıza da bir engel teşkil etmiyor. Yani bizim Avrupalılığımız da bize özel yapısı ile varlığını devam ettirmektedir. Biz Avrupalıyız diye, yasaları Avrupa Birliği'ne uyumlu hale getir diyorlar, tüm mevzuatı hemen yenileyebiliyoruz. Bizde sorun uygulamada ortaya çıkıyor. Bir Avrupalı gibi yasaları uygulayamıyoruz mesela…

Bu kadar anı ve hatırayı dönüp dolaşıp "Avrupa Kentsel Şartı"na, "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı"na bağlamaktan büyük bir mutluluk duyarım. Biz ve bizim kurumlarımız batılı organizasyon yapısının oldukça dışındadır. Bunu bir ümitsizlik yaratmak adına demiyorum. Ne de olsa inancımızı kaybetmemek gerek. Ama biz bir Avrupa ülkesi miyiz? Avrupa Birliği üyesi olsak da, Avrupalı mı oluyoruz? Olsak da, olmasak da Avrupa normlarındaki kentsel şartları uygulamalıyız. Bunu da çok iyi biliyoruz ama kentleri bu şartlara göre yönetemiyoruz. Yasalarımızın eksik ve yetersiz olmasından ötürü değil, uygulamada büyük sorunlarla karşılaşıyoruz.

Bana sorarsanız, biz Avrupa'nın Adalı kısmındanız. Bize özel… Avrupalı olduğunu savunup kendine özel kurallarla yaşamayı seçen. Bir soralım etrafımızdaki bireylere kendinizi nereli hissediyorsunuz diye, kaçı Avrupalı der size. Kıbrıs'lı bile diyen az bulunur bence…Mağusalı, Mehmetçikli, Güzelyurtlu, Lefkeli, Doğancılı, İskeleli, Baflı, Limasollu ve benim gibi Tuzlalı…Hisler mikro bölgecilik. Gönüller Avrupalı.Siz ve biz Avrupalı. Benim emin olamadığım sizlerin ve bizlerin Avrupa'nın neresinden olduğudur?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları