Belediye seçimleri yaklaştıkça
Şahsen ben, belediyecilikte partizanlık hissiyatının en az seviyede olduğunu düşünenlerdenim. Yerel halk, oy verirken parti politikasından çok yerel politika ile ilgilenir. Hangi partiden olduğundan çok ne yaptığı ve/veya ne yapabileceği önemlidir. Yerelden oylar, daha bir bağımsız bağlantısızdır. Her partili, diğer partilerin adayına rahatlıkla oy verir.
Çünkü yerel hizmette partizanlıktan öte, gerçek bir hizmet arayışı vardır. Şimdilerde belediye seçimleri yaklaşırken, havalar da yavaştan ısınıyor. Bulutlar, güneşin önündeki engeli kaldırmış etraftaki nemli hava yerini aydınlığa bırakmıştır. Böyle havalarda sorunlar daha bir net görünür gözümüze
Dışarıya daha çok çıkar, etraftaki sorunları daha çok görür oluruz. Görevi başındaki belediye başkanlarının işleri daha bir zordur bu zamanlar
Ne istekler biter, ne de sorunlar
Kaç yıldır belediyeye uğramamış insanların bile belediyeye bir işi düşer Zor dönemlerdir seçim dönemleri Belediyecilikte ne istekler biter, ne de sorunlar
Nasıl olsa bir başkanımız vardır, o yapar. Aslında ne kadar da büyük bir sorumluluktur
Eldeki kıt kaynaklarla belediyecilik yapmak
Halk hep bir hizmet arayışında iken, başkan hep bir kaynak arayışında Defalarca yazık, okuduk, söyledik, konuştuk, tartıştık belediye yasası değişsin, belediye sayıları azaltılsın diye Ama anladım biz bu yıl da belediye seçimlerine böyle koca koca sorunlarla gideceğiz. Yeni belediyecilerimizi veya devam görevi vereceğimiz belediyecilerimizi seçtikten sonra sorunları konuşmaya devam edeceğiz. Biz en iyi sorun tespit ediyoruz zaten. Uygulama hep sıkıntı hep sıkıntı
Kısacası biz bir duralım seçimleri yapalım, sonra sorunlara yeniden bakarız. Hayır hiç ders de çıkaramıyoruz olanlardan
Bu konular ne zaman açılsa kendimi, Sn. Ali Sunalın yönetmenliğinde sunulan "Güldür Güldür Show" daki eşofmanlı Şevket Hoca gibi hissederim. Hocanın deyimiyle "Biz bunları anlattık, tüy bitti dilimizde, biz bunları noter huzurunda tasdikle anlattık, biz bunları sigortayla, asfalyayla anlattık, minnoşla anlattık, biz bunları misketle anlattık der, sinirlenir durur. Ama hükümet kurluma çalışmaları sırasında biz de bunları anlattık. Bu çalışmalar yalnızca hükümet kurmak için değildir, belediye seçimlerine de bir yatırımdır dedik. Resmin bütününü görün, yerel seçimler kapıdadır dedik. Dedik de kimseler bizi dinlemedi. Ama seçime her gün biraz daha yaklaşırken kazanlar kaynamaya başladı.
Kim bağımsız aday olacak, kimi hangi partiler destekleyecek
İktidar partilerinin ilçeleri kendi aralarında bölüştüğü ve ortak adaylar çıkaracakları bile konuşulmaktadır. Halkın Partisi yerel seçimlerde de kendini var edebilecek mi bilinmez ama muhalefette bir büyük sessizlik
Seçim öncesi sessizlik
Kimin kiminle sorunu varsa herkes eteğindeki taşları dökmekle meşgul
Kısacası halk yine şaşkın geleceğini bekliyor.
Bana sorarsanız, yerel seçimlerde gizli ortaklıklar, kâğıt üzerinden hesaplar işe yaramaz, partiler ne öngörürse görsün halk bildiğini yapar.
Halk onca soruna rağmen yerel huzuru için yereldeki menfaatleri göz önünde bulundurarak oyunu kullanır. Bu nedenle aday belirleme süreçlerinde partilerin ofislerinde değil, ikili/üçlü ittifaklarla değil, halkla iç içe olacakları mekânlarda aday belirlemesini önermekteyim. Son sözü halk söyleyecek madem, ilk sözde de halkın tuzu bulunsun derim.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.