Grade sınavları ne işe yarar?

Yayın Tarihi: 07/02/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

İngiltereden bir kurum 50 yıldan fazla bir süreden beri, her yıl düzenli olarak ülkemize bir "uzman" göndererek enstruman dersi alan çocuklarımızı ücret karşılığında bir sınava tabii tutuyor ve sertifikalar veriyor.

Bu sertifikalar, kendi kurumları dahil olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde, profesyonel müzik eğitimi veren kurumlarca geçerli bir belge olarak kabul edilmiyorlar.

Bunu ben şahsen Türkiye ve Almanya konservatuvarlarında yaşadım.

Ayni tecrübeyi çocuklarımızın da yaşamasını istemediğim için bu yazmak mecburiyetindeyim.

Söz konusu kuruma, bir mail yazarak vermiş oldukları belgelerin herhangi bir resmi geçerliliği olup olmadığını sormuştum.

Aşağıda, bu kurumdan gelen cevabı aynen kopyalıyorum.

Thank you for your recent email.

1) I am unsure what you mean by this question. At this time, our graded examinations are not related to GCSE qualifications. You can complete a GCSE in Music regardless of whether or not you have completed an ABRSM graded examination.

2) You do not need any qualification to teach private students. However, if you want to teach in schools, it will be the decision of that particular school whether or not you need any qualifications.

3) There are many advantages in achieving a graded examination from ABRSM. They enable the candidate to demonstrate a range of musical skills, technical ability and musical awareness. Many organisations use our graded examinations as benchmarks and goals.

I hope I have been able to help you. Please get back in contact should you require any further information.

Best wishes,

Clare

Clare Bennett
PA to Dr Nigel Scaife, Syllabus Director
ABRSM

T +44 (0)20 7467 8203
F +44 (0)20 7467 8283
E cebennett@abrsm.ac.uk
www.abrsm.org

Yani kurum bana bu sertifikaların herhangi bir resmi geçerliliği olduğunu onaylamadı.

Bu sistem ise ülkemizde bir enstruman çalmanın anlamının sadece "RSM" sınavlarına hazırlanıp katılmaktan başka birşey olmadığını ortaya koyuyor.

Biz hala sürü mantığı ile devam ediyoruz.

Komşumun kızı girdi oğlum da girsin.

Çocuklar bir yıl boyunca sınav için öngörülen 3-4 parçayı, birkaç gam ve arpeji çalışırlar.

Bu parçalardan ne çocuklar ne de dinleyenler zevk alır.

Sınavlardan sonra da çocukların çoğu müziği bırakırlar.

Çünkü farkında olmadan müzik yapmayı zevk için değil, sınavları geçip kendilerini kategorize etmek için yaparlar.

Sorulduğunda "ben üçüncüyü, beşinciyi, yedinciyi geçtim" derler.

Yıllarca almış oldukları "eğitimden" sonra bir parça çalmaları istenince "hiçbirşey" çalamazlar.

Nedeni ise üzerinde eğitim almış oldukları enstrumanı çalmasını öğrenmek için değil, "rsm"in grade sınavlarını geçmek için çalıştıklarındandır.

Sınavlar ise bilindiği kadarı ile genelde 1 kişi tarafından yapılmaktadır.

Fakat burada çok önemli bir unsur bilgi yetersizliğinden dolayı fark edilemiyor.

Bu sınavda tek başına karar yetkisine sahip olan bu şahsın yeterliliğini kim tespit ediyor?

Böyle bir sınavı yapan şahıs, piyanoda parmakların teknik açıdan doğru kullanıldığını, bileklerin tamam olduğunu, pedal tekniğini eleştirebilmeyi, bir flütün nasıl tutulacağını ve hangi nefes tekniği ile pasajların daha kolay çalınacağını, kemanda arşenin nasıl tutlacağını, iterek mi çekerek mi çalınacağını, dirseğin doğru olup olmadığını ve o aletin çalınışı ile ilgili gereken teknik yeterliliği veya bir şancının diyaframını, nefesini hatta sesini kullanma tekniğinin doğruluğunu vs.acaba tek başına değerlendirebilecek konumdamıdır?

Hayır değildir!!!

Yani bir kişi bütün enstrumanların sınavını yapamaz.

Yapmamalı.

Böyle bir sınavın ciddiyet kazanabilmesi için en az beş uzman kişi gereklidir.

Bu ne cüret?

Bu insan ve insanlar benim ülkemin çocuklarının üzerinde istedikleri gibi oyun oynayıp para kazanmaya hakları yoktur.

Ülkemizdeki hocaların bir kısmı genelde ayni yolu takip edip uzun yıllar ABRSM'in sınavlarına girerek piyano hocası olduklarını iddia ediyorlar.

Bazıları reklamlarını yapmak amacı ile dünyanın her yerinde geçtğini iddia ettikleri diplomalar aldıklarını gazetelerde boy boy yazarlar.

Bu hem insanlarımızı hem de kendi kendilerini kandırmaktan başka birşey değildir.

Resmi geçerliliği olmayan bir sertifika ile hoca olduklarına inanıyorlar.

Hatta çocuklarımızı geçmiş oldukları sınavların sonucu bir hayal dünyasına götürüp müzisyenlik budur deyip onlara yalan söylüyorlar gazetelerde.

Yapmış oldukları vergi kaçakçılığını ayrıca kaleme alacağım.

Gazetede çıkan bir haber

"İlkokul 1. sınıftan itibaren piyano çalmaya başlayan A.D. 14 yaşında piyano seviye tespit sınavlarını tamamlayarak, 'profesyonel' unvanını kazandı."

Bu cümle devlette çalışıp özel ders veren bir piyano öğretmenine ait. Okudum. Bundan daha saçma birşey olamaz.

Profesyonellik bir ünvan değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı bu belgeleri tanımıyor, fakat bu insanların ülkemizde özel ders vermesine göz yumuyor.

Diplomasız doktordan farkları yoktur.

Bu balede de aynidir.

Bugüne kadar sınava girenlerin 99.9%u geçti.

Başaramayınca itiraz edip 50 sterlin ödeyenler de geçti.

Peki nerede bu Mozart'lar?

Herkes sınava giriyor ve geçiyor.

Bu kadar saf mıyız biz?

Bir kişi de geçmesin.

Lütfen yani.

Bu sisteme göre bir enstrumanı çalmak ve eğitmen olmak bu kadar basit ise konservatuvarlarda yıllarca eğitim almaya ne gerek var.

Eğer öyleyse yazıklar olsun okumak için konservatuvarlarda harcamış olduğum 8 yıla.

Sorularınız varsa yukarıdaki mesaj kutuma atabilirsiniz.

Bütün mailleri değerlendimeye alıp cevaplandıracağım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları