İstanbul'da bir macera

Yayın Tarihi: 28/06/11 14:39
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Geçenlerde İstanbul'u ziyaret etmiştim.

İnsan kalabalığı, trafiği, alışveriş merkezleri, Boğazdaki balık restoranları ve herşeyi ile bambaşka, güzel bir şehir İstanbul.

Havaalanından taksiye binip İstiklal Caddesinde herzaman kaldığım Richmond Otele geldim.

Öğle vaktiydi.

Hava pek de güzel sayılmazdı ama yine de Boğaza gidip bir balık yemek istedim.

Arkadaşımı aradım ve denizin üzerinde olan bir balıkçıya gittik.

Oturduğumuz tahta zeminin altında dalgaları hissediyorduk.

Hava da gittikçe güzelleşiyordu. Denizde yanımıza kadar gelen martılara ekmek atıyorduk.

İnsanın içine huzur veren bir atmosfer.

Güzel bir yemekten sonra bir taksi alıp otele dinlenmeye geldim.

Akşam çıkmaya hazırlanırken iphone'umu kaybettiğimi farkettim.

İlk işim gitmiş olduğum balıkçı restoranını aramak oldu. "Bizde telefon bulunmadı beyefendi" dediler.

Diğer telefonumdan çevirdim.. Çalıyordu fakat kimse açmıyordu.. Sessize almıştım ve duyulmuyordu.

Hemen resepsiyona indim ve internete bağlandım. İphone'uma yüklemiş olduğum bir program ile nerede olduğunu uydudan takip edebiliyordum.

İstanbul'da bir yerden bir yere hareket ediyordu.

Resepsiyon görevlileri beni Taksim Emniyet Amirliğine yönlendirdiler.

Gittim ve kendimi tanıtarak durumu anlattım.

Görevdeki Komiser Murat Konuş bana masasındaki yerini verdi ve bilgisayarında iphone'umu uydudan takip etmeye başladık.

Ekipler sokak sokak takip ediyorlardı ama telefonun yeri uydudan bize yansıyana kadar 4 dakika geçtiği için taksiye yetişemiyorlardı.

Taksim Emniyet Amirliğinde bir saatten fazla Komiser Murat Konuş'un bilgisayarının başında oturmuştum.

Tabii ki bu süre zarfında ne vukuatlar intikal etmişti..

Benimki onların yanında hiç kalırdı.

Kayıp telefonumu diğer telefonumdan aramaya devam ediyorduk ama maalesef cevap veren yoktu.

Komiser Murat Konuş taksinin beni indirdiği yerdeki kamera kayıtlarından plaka tespiti yapmak için talimat vermişti.

Köşe başında üç kamera olduğu için kolayca bulunabilirdi taksi.

Bunlarla uğraşırken diğer telefonum çaldı.

"Abi ben arabamda arka koltukta bir telefon buldum.

Kullanmasını bilmiyorum ama bu numaradan arandığını gördüm, gidip kontür aldım ve hemen sizi aradım.

Telefon sizin mi?

Neredyseniz söyleyin getireyim."

Ben telefonu Komiser Murat Konuş'a verdim ve taksici Mehmet Köse'ye yolu tarif etti.

Yarım saat sonra Mehmet Köse, Taksim Emniyet Amirliğine geldi.

Büyük bir heyecanla bize telefonumu arka koltukta nasıl bulduğunu, çalıştırmasını bilemediğini ve sessizde olduğu için de duymadığını söyledi.

Taksim Emniyet Amirliğindeki polis arkadaşlar bize çay ikram ettiler.

Oradan ayrılırken Komiser Murat Konuş ve görevli arkadaşlara ve tabii ki özellikle telefonumu bulup getiren Taksici Mehmet Köse'ye teşekkür ettim.

Bu taksi durağını herkese gözüm kapalı tavsiye edebilirim.

Seyrantepe Emniyet Telsiz Taksi telefon 0532 698 33 07

İstanbul'un yardımsever Polislerine ve dürüst Taksicilerine kalpten teşekkürler.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları