'Elalem ne der?' derken; ben bittim, onlar hâlâ konuşuyor!

Günümüzde bilinen en büyük engellerden biridir “elalem”. İnsan ne için yaşıyor... "Elalem ne der?" takıntısı ne zaman başlamıştı?Korkularla mı oluştu yoksa anne ve baba atalarından yüklenen kayıt mıydı?

Başkalarının düşüncesine aldırış etmemek en büyük özgürlüktür... Peki, siz ne kadar özgürsünüz?

Elalem duvarını yıkmayı başarmış olan her birey hem mutluluğu hem de sağlığı için pozitif bir adım atmış sayılır. Bu dünyada başkaları için yaşamadığımızın bilincine eriştiğimiz zaman ise gerçek mutluluğa ermiş oluruz. Peki ya bunu ne kadar yapabiliyoruz? Bazıları bu duvarı yıkmış bazıları ise hâlâ toplumun sesiyle hareket ederek kendinden ödün vermeye devam ediyor.

Kendi yaşantısını hiçe sayarak kurban psikolojisi içerisinde yaşamlarına devam ederken hem boğaz çakrasını bloke ediyor hem de onda yarattığı duygu ve düşüncelerle hastalığa davet çıkarıyordu. Peki ya bunu bilse hâlâ devam eder miydi? Özellikle 'başkaları üzülür' ya da 'kırarım' düşüncesi olan kişiler de aynı zamanda “Hayır" diyemeyenler de önce tiroid bezinin fonksiyonunu bozmakla başlar. Tiroid bezinin normal düzeyden az ya da aşırı hormon salgılamasına bağlı olarak, diğer organlar da hızlı ya da yavaş çalışır.

Tiroid hormonlarının az salgılanması yani hipotiroidi durumunda bağırsaktan saç teline kadar bütün metabolizma yavaşlayarak, saç dökülmesi, unutkanlık, uykuya eğilim, kilo alma, halsizlik, seste kalınlaşma gibi şikayetler ortaya çıkar.

Bu hormonun fazlalığı yani hipertiroid durumunda ise aşırı terleme, saç dökülmesi ve hızlı kilo kaybı görülür. Bu tarz rahatsızlığınız varsa bilin ki nedeni 'hayır' diyememek, 'elalem ne der' düşüncesi vardır... Bunu dönüştürmek sizin elinizde... Her gün yaptığınız doğal taş ile olumlama çalışmaları ile pozitif frekansa girersiniz. Bioenerji seansları ile trioid hormonunuz dengeye gelir ve sağlıklı çalışır.

Bugün 'elalem ne der' düşüncesini bırakın ve kendinize odaklanın. Hayatta kısa yaşamınıza bakın ve her andan zevk alın.

Sevgiyle kalın...