Çare ithal ette... Ya da ucuzlatın.

Şap hastalığı malum hepimizi korkuttu. Çok şükür ki insan hayatını tehdit etmiyor, etmiyor etmesine ama hayvancıyı çok ciddi şekilde tehdit ediyor. Aşılamalar yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor bildiğim kadarıyla. Yetişkin hayvanları öldürmüyor ama takatsiz bırakıyor, yavru danalar ise ölebilir hatta kesinlikle ölürler. Biz ada ülkesiyiz. Normal şartlar altında böyle hastalıkların biz de olmaması gerekiyor ama işin sorgulanması gereken en önemli boyutu ise Tarım bakanlıüı neden bunun tedbirini önceden almadı. Balalardan geldiğini iddia edenletr var ne kadar doğrurudur bilmiyoruz.

Yılbaşına gidiyoruz hızla. En önemli sorunlardan biri de dana etinin kuzu etinin fiyatını geçtiği meselesi. Hayvancıdan alış 350 lira olunca reyonlarda bir dana kıymasının kilosu 1200-1300 liralara çıkmış durumda. Yani kuzu etinden daha pahalı. Vatandaş ne yapacak peki; her zaman olduğu gibi Güneye geçebilen gidecek alış verişini güney Kıbrıstan yapacak. Yılbaşı dolayısıyla fiyatlar orada da artmış durumda ama halen Kuzeyden daha ucuz. Ee peki ne olacak kıymasını Güneyden alan kuzu etini de tavuğunu da diğer ihtiyaçlarını da Güneyden alacak. Hükümet borçalanarak 13. Maaşları ödemeye hazırlanırken bu para Kuzey piyasalarına değil Güney ekonomisine akacak.

Hayvancıyı dinliyorsunuz hayvancı haklı; kasabı dinliyorsunuz kasap haklı ama gelin görün ki vatandaş mağdur. Vatandaş eğer olur da kuzu eti alacak parayı bulursa 1000-1200 liradan ödemek zorunda ama gelin görün Rum tarafında daha ucuz.

İmkanı olan arabasına atlayıp Rum tarafına geçip alıyor.

Peki hükümetin ne yapması lazım?

Aslında sorunu çözmek çok basit. Tarım Bakanlığı oturacak ve bir karar alacak ve ithal eti serbest bırakacak. Benim puro eksikliğinin bir çaresi yok ama pahalı et krizinin bir çaresi var. Tarım Bakanlığı bir karar alacak ve gerek Avustralya’dan gerekse Yeni Zelanda’dan et ithaline izin verecek.

Bunun başka çaresi yoktur. Kuzu etini almak isteyen ve parası olan pahalı olmasına rağmen alıyor.

Hepsini bir yana bırakın en başta restoranlar kuzu etini almak zorunda, dana etini almak zorunda. Kuzu eti aşırı pahalı, dana eti aşırı pahalı; yakında restoranlarda meyhanelerde mecburen fiyatlarını zamlayacaklar.

Zaten restoranlar da meyhanelerde aşırı pahalı. Gelin görün ki hepsi tıka basa dolu. Yani parası olan gidiyor ve keyfini yapıyor. Ama yakında restoran sektörü de et bulmakta sıkıntı yaşayacak, bulsa da pahalıdan bulacak ve bunu fiyatlara yansıtacak.

Hükümet tarım bakanıyla birlikte oturacak ve bir karar alacak ve ithal ete izin verecek. Ucuz et gelecek ve bu sorun bitecek. Bunun başka çaresi yok. Yerli kuzu yemek isteyen çatlatacak 1200 lirayı alacak ya da biftek almak isteyen dana kıyması almak isteyen çatlatacak 1300-1500 lirayı alacak; parası olmayanlarda ithal kuzuyu alacak. Böylelikle hem vatandaşın cebi yanmayacak hem restoranlar rahat edecek. Restoranların yanı sıra oteller de rahat edecek

Zaten bir iddiaya göre otellerin büyük birçoğunluğu kaçak et kullanıyormuş. Ne kadar doğrudur bilmem ama bunu sık sık duyuyorum. Binlerce turist neredeyse her gün ya da iki günde bir kuzu etini yiyor dana etini yiyor; Ee nereden geliyor bu hayvanlar diye sormaz mısınız? Kaçak olma ihtimali çok yüksek. Kuzu etini vatandaş bulamıyor alsın oteller nereden bulacak, üstelik de pahalı.

Rum tarafında ithal et serbest. Vatandaş yani müşteri istediği eti tercih ediyor ve alıyor. Yok hayvancılık batacak yok şöyle olacak böyle olacak çığırtkanlığını herkes bir yana bırakacak ve ithal etin önü açılacak.

Böylelikle piyasalarda rahatlar ve fakir vatandaş da etini alma şansına sahip olur. Aksi takdirde 1300 lira kilosundan kimse  et alamaz yok böyle bir dünya.

Et o kadar pahalı oldu ki artık birçok insan çocuğuna et alıp yediremiyor. En doğal beslenme zincirinde bulunan ve gerekli ola neti insanlar alamıyor.

Hükümet serbest bıraksın ithal eti ve memleket rahatlasın. Yoksa daha çok et pahalıdır haberleri okuyacağız.

********************

Günün Sözü

Yalnızlığa yenilmemek için, sık sık hayaller kurulur; ama aslında neyin hayalini kurarsan kur, yalnızlık her hayalin sonudur.

Pablo Neruda