Biz başka gemideydik de haberimiz mi yok?

KKTC bir ada ülkesi ve covid-19 pandemi sürecinde hepimizin ayni gemide olduğunu unutmamamız lazım. Dünyada diğer ülkelere baktığımızda onlarda gemi çok, onlar kendilerini filikalar ile kurtarabilecekleri büyük hacim ve büyük olanakları vardır şüphesiz ki ama bizde durum onlardan çok farklı ve kendi başımızın çaresine tek bir koldan ve tek bir gemideki rotadan hareket ederek aksiyon planımız yapıyor olmamız lazımdır. Gemi doğru olan rotada tek bir elden gitmeli, herkes kendine göre rotayı çevirmemeli bir sağa, bir sola dümen çevrilirse kendi yerimizde sayarız ki bunun da hiç kimseye faydası olmamaktadır. Toplumun yararına olan ne ise pandemi süreci politikaları içerisinde gerekli önlemler dahilinde organize olmalıyız. Gerektiğinde acıyacak, gerektiğinde haykıracak ama rotada devam ederek doğru yoldan sapmayacağız. Sonunda ise elbette bu süreçte beklenen sağlıklı günlere elbette yanaşacağız gemimiz ile ki unutmadan bu tek geminin içinde hep beraber bir toplum olarak olduğumuzu unutmayalım. Biz başka gemide değiliz biz aynı gemideyiz.

Küresel dünyada ufacık virüs gördüğünüz gibi dünyanın diğer ucundan geliverdi. Biz de bu dünya içerisinde ayni oyunun içerisinde oynar iken kurallar belli iken farklı kurallar çıkaramayız. Biz bu şartlarda oynamıyoruz diyemeyiz. Her şey belli kurallara uymazsan sistem seni dışarı atar. Kaldı ki dünya dijital çağda ilerliyor artık okullarda dijital dünya vatandaşlığı dersleri okutulmaya başlanmış, ilerleyen yıllarda iklim değişiklikleri , kıtlık öngörülmekte, yapay zeka teknolojileri ve elektrikli araçlar v.s gibi büyük çığır açacak adımlar var iken biz geleceğe yönelik yatırımlar yapmalıyız. Toplum olarak birbirimiz ile kenetlenmeli ve tek yürek olarak davranmalıyız. Geleceği şimdiden planlamalıyız yoksa treni kaçırırsak çok büyük kayıplar yaşayacağımız ortadadır. Elbette herşeyi üretemeyiz ve yapamayız ama mutlaka yapılabilecek şeyler mümkündür. Gerekirse niş pazar paylarımızı artırırız. Şimdi sizlerin ambargo var dediğinizi duyuyorum ama ambargo gerçekte yoktur; ambargo öğrenilmiş çaresizlik sonucu ortaya çıkan bir çıktıdır. Dünyada her yerden herşeyi yapabilecek güçteyiz yeter ki artık uyanıp adım atmaya başlayalım.

Ekonomi kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılmasıdır. Evet, kaynaklar kıt ve zorlu ama imkansız değildir. En verimli şekilde kullanmalıyız. Birçok etkilenen sektör ve kişiler için gerekli yapılandırmalar ve yardımlar adil bir şekilde yapılmalıdır. Para politikamız yok ama maliye politikasını yaparak biraz olsun ekonomiye can vermeliyiz. İmkansızlıklar içerisinde de olsak mücadelemize devam edeceğiz tıpki bir çocuğun emeklemesi gibi.

“0” (sıfır)ı Hintliler buldu; çünkü hiçbir şeyleri yoktu. Sıfırın bulunması diğer bir anlamı olan yokluktan gelmektedir. Hiçbir şeyin bir şey olduğu fikrinin onların kültüründe zaten köklü bir yeri vardı. Öyleyse hiçliği ifade eden bir sembol neden olmasındı? ilk tekerlek nasıl icat edildi? tembellikten ve üşengeçlikten oldu. İnsanlar tüm yokluklar içerisinde zor şartlar içersinide çabalayarak buldular.

Telefonun icadının mucidi Graham Bell telefonu icat etmeye çalışırken sadece deneyecek karşıda bir kişi vardı; o da sevgilisi “Alessandra Lolita Oswaldo” o kadar çok aşırı deneme yapmış ki zaman içerisinde ismi kısaltmak zorunda kalarak ALO ortaya çıkmış.

Sonuç olarak kıtlık, yokluk ve tembellik bile olsa mutlaka ortaya dünyada çok şeyler çıkmıştır. İnsanlar mücadele ederek birşeyler ortaya çıkarmak ve yaratmak için çabalamışlardır. Pes etmediler ve umutsuzluğa kapılmadılar. Dünya evet evrildi ve teknolojik olarak çok değişti ama hayalgücü ve inanç aynen devam ediyor. Yapabiliriz ve yapmalıyız artık farklı düşünmeliyiz çünkü dünya hızla dönüyor. Bugünler elbette geçecek acıtarak ve haykırarak ama sonunda yeni normale yerini bırakacak ve biz yeniden hazır olmalıyız, gemimizi ona göre hazırlamalıyız ve sağlamlaştırmalıyız ki değişen rüzgarda yönümüzü kaybetmeyelim.