İyi bir ekonomi için, istikrar ve kararlılık gerekir!

Dünya genel olarak büyük ve ciddi bir finansal dönemden geçiyor. Ortaya çıkan mevcut belirsizlikler ve buna dayalı olarak risklerin ortaya çıkması nedeni ile çok dikkat etmeliyiz. Ekonomik istikrar için uzun boyutlu bir kararlılık süreci gerekmektedir. Özellikle bu süreç durmadan devam etmelidir ki, istikrar sağlanabilsin.   

Karamsar olmak gibi bir lüksümüz olmamalı, yani ben oynamıyorum artık, oyuna devam etmiyorum gibi düşüncelerle her şeye boyun eğerek bırakmak aslında mücadele etmeden, savaşmadan kaybedilen bir savaşa benzer ki bu tutum zaten ticaretin dünyasına aykırı bir olaydır. Bizler uzun vadeli düşünen, taşın altına elini koyan, geleceğe iyimser bakan ve bunun yanında risk alan, üretken ve toplumun refahı için çalışan ve savaşan aktörler olmalıyız.   

Evet, dünya ve ülkemiz de büyük zorluklarla dolu bir süreçten geçmektedir. Bu süreç tutumumuzla, fedakârlıkla, yatırım ve üretimle birlikte savaşarak, birlik olarak atlatabileceğimiz bir süreçtir.   

Döviz kurları, enflasyon rakamları ve faizlerle yaşanan belirsizlik hâli ile yaşamaktayız. Reel ekonomi ile ilgili iç taleplerde bazı yavaşlamalar ve daralmalar elbette olmuştur; hatta buna paralel olarak daha düşük büyüme rakamları da meydana gelecektir; ama bizler uzun vadeli yatırımlarla ihracatımızı artırmak için, daha dinamik çalışarak, yeni reformlara doğu yol alarak bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bunun yanında dünyada ve uluslararası platformlardaki haberleri ve olayları da daha yakından takip etmemiz aynı zamanda bizler içinde çok önemli roller oynayacaktır. Bu zorlu zamanlarımızda daha güçlü adımlar atmak için, doğru zamanın beklenmesi, uygulayacağımız politikaların daha sabırlı ve kararlılık içerisinde tutumlarımızla devam ettirmeliyiz.   

Ekonomide her zaman için krizler oldu ve olacaktır da. Önemli olan geminin kaptanının durgun denizlerde değil, dalgalı denizlerde de gemiyi idare etmesidir. Ekonomik istikrar için ekonomik büyümenin uzun yıllar sabit bir düzeyde devam etmesi, işsizlik oranlarının düşük seviyelerde devam etmesi, fiyat artışlarının ve bütçe açığının kontrol altında olması ve bunun yanında cari açığında devamlı olarak takibi sürdürülebilir olması büyüme için en önemli maddeleri oluşturmaktadır.

Üretim olmadan bir ülke sadece kısa bir dönem büyüyebilir. İthalat yaparak bol bol tüketerek de büyüme sağlanabilir ama tüm bu olaylar sürdürebilir bir büyümeyi maalesef sağlayamayacaktır. Anlatmak istediğim üretim artışının düşmesi, büyüme, enflasyon, bütçe açığı ve bunun yanında cari açık dengesini de elinde sonunda zamanla daha da bozacaktır.   

Üretim olan yerde para ve maliye politikaları ile birlikte uyum içerisinde istikrarlı büyüme çalışmaları sağlıklı bir biçimde devam etmektedir. Bunun yanında bu yöntemlerle paralel olarak siyasal istikrarda beraber desteklenirse mutlak başarı kaçınılmaz olarak gelecektir.   

Tüm bunların yanında sosyal istikrarda günümüzde önemli rol oynamaktadır. Peki, nedir bu sosyal istikrar? Toplumlar içerisinde yaşayan bireylerin birbirleri ile olan duygu ve düşünceleri ile birlikte bir arada, hep beraber bir uzlaşı içerisinde yaşamalarıdır. Bu aslında bu işin başını çeken büyük bir ölçüttür. Tüm bu iletişim ve uzlaşılarında bir arada sorunsuz bir şekilde devam etmesi ekonomik istikrar sağlanmasında büyük rol oynamaktadır.   

Kriz ortamlarında olan ülkelerin de yaptığı gibi, istikrar programlarında her zaman başlıca hedef kamu maliyesinde disiplin sağlamak, finansal piyasalarda ve döviz kurlarında ve bunun yanında yapısal reformlarda da istikrar sağlayarak, ekonomik büyümeyi artırmaya yönelik çalışmalar üzerinde durmaktadırlar. Dalgalı kurlarda ise maliye politikası çoğu zaman işe yaramadığından dolayı para yani faiz politikası uygulanarak dengelerin sağlanmasına çalışılır. Artık bu durumda faiz artırımları geç kalınsa da bir an önce devreye alınmalıdır. Ekonomide kriz yaşamayan ve bu konuda tecrübe sahibi olmayan firmalar ya da kişiler geleceğe daha emin gözle bakamazlar.