EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Ekonomide gidişat nereye doğru?

Yayın Tarihi: 13/03/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Para politikası, merkez bankası tarafından bağımsız olarak uygulanan, ekonomik büyüme, istihdam artışı ve özellikle fiyat istikrarının düzenlenmesi, ayrıca ekonomik iyileşmeyi amaçlayan politikalar bütünüdür.

Genellikle 3 çeşit yöntem ile parasal politika yürütülmektedir. Bunlar klasik faiz politikası bildiğiniz faizler ile değişim yaparak piyasa faizlerini etkilemek, merkez bankasının bankaları fonlaması ya da bankaların birbirini fonladığı faizlerden oluşan süreçle birlikte faizin piyasalarda değişime uğraması, açık piyasa işlemleri ise Merkez Bankası’nın bankalardan ya da diğer kurumlardan tahvil, bono vs. satın alması ya da satması yönüyle piyasadaki likiditeyi ayarlaması ve son olaraktan karşılıklar politikası süreci ki bu da merkez bankası tarafından belirlenen oranlar ile bankalara Merkez Bankası’na zorunlu karşılıklar olaraktan para yatırmalarını sağlamak.

Tüm bunların yanında kur politikası ve para basma süreçleri de destek olarak arkadan gelmektedir. Kur politikası özellikle paranın dışardaki değerini ayarlamaya yönelik müdahalelerdir. Merkez Bankası özellikle yüksek kur rejiminde dalgalı kurlarda bu politika devreye girer ve dalgalanmaya yönelik politikalar ile piyasaya döviz satarak ya da diğer taraftan piyasadan döviz alarak müdahale eder. Para basma süreçlerinde ise likiditenin artırılması ile çözüm odaklı politikalar devreye girer.

Yeni para politikası araçları ile parasal gevşeme süreçleri devam ediyor. Para politikaları ile ekonomi canlanamayacağı için Merkez Bankası mevcut banka ve kurumların ellerinde bulunan finansal varlıklar olan tahvil ve bono ya da menkul kıymetleri satın alaraktan bankalara ve kurumlara para veriyor ve piyasaya likit para vermiş oluyor ki bu politika özellikle küresel krizlerde de Amerika Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası tarafından da uygulanan politikaydı. Bu politika para basmadan ekonomiye para pompalamak ile ayni şeydir aslında.

Diğer taraftan kredileri gevşetme süreci var. Bu durumlarda taleplerin artırılması gerekmektedir. Bu durumda ancak ekonomik büyümeye katkı sağlanır. Ucuz krediler sağlanarak, talep ve harcamalar sağlanmaktadır. Merkez Bankası uyguladığı faizler ile bu likitler ile piyasaya can suyu verir.

Türkiye’de uygulanan para politikası, aslında görünüşte enflasyonu düşürmeye yönelik, gerçekte ise büyümeyi desteklemeye çalışan karmaşık bir politika içerisinde. Son dönemde uygulanan para politikası, faizleri düşürerek enflasyonu düşürme yaklaşımı ile karmaşık bir hal aldı. Ekonomi kıt kaynakların etkin kullanımıdır. Merkez Bankası yukarıda bahsettiğim politikalar ile sık sık çözümler üretmeye çalışıyor. Geçen haftalarda Amerika Merkez Bankası 25 baz puan faiz artışı yaptı. Bunun yanında Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası da ayrı ayrı enflasyonla mücadele için faizlerini 50 baz puan artırdı. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ise 50 baz puan faiz indirerek politika faizini %8,50’a çekti. Farklı politikalar izliyoruz. Sıcak para girişlerine ihtiyaç var ama bu faizle zor, diğer yandan majör merkez bankaları şahin duruşları ile enflasyonla mücadelede faiz artışlarının süreceğinin sinyalini veriyorlar. Döviz piyasada az ve dolayısı ile döviz kurlarının önüne geçilemiyor. %12-15 civarında dövizdeki dalgalanmaların yukarı yönlü gitme olasılığı var. Majör ülkelerin Merkez Bankaları faizleri artırdıkça, paralar gelişmekte olan ülkelerden çıkacak ve güvenilir limanlara gelecektir. Bu süreçte savaşmak açıkçası çok zor. Ondan dolayı yukardaki politikalar ile ancak direnmeye ve ayakta kalmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. İlerleyen dönemlerde ya faizler artacak ya da dövizdeki dalgalanmalar artacak. Seçimlerden sonra eğer faiz politikası değişir ise ve faiz artırımları gelirse ancak 2024 yılının 3. çeyreğine doğru %15-20 civarlarında dövizde gevşemeler bir ihtimal her şey yolunda giderse ancak ortaya çıkabilir gibi görünüyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları