EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Seçimde ekonomik süreçlerde neler olur?

Yayın Tarihi: 10/04/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Evet, günümüz seçime odaklı olarak artık seçim ekonomisinde yürüyor. Seçim sonrasına göre ekonomi politikaları ne olur? Ekonomik politikada değişim olur mu? Faiz artar mı? Düşer mi? Tüm bunların yanında yabancı sermaye sıcak para girişleri olur mu? Borçlanma ve IMF ile ilgili gelişmeler olur mu? Özellikle dövizdeki hareketler nasıl olur? Tüm bunların öngörülememesinden dolayı ekonomik belirsizlik devam ediyor. Seçim sonuçlarına göre tüm bunlar şekillenecek ancak şu an için piyasalarda belirsizlik hakim oluyor. Fırtına öncesi sessizlik bu olsa gerek.

Gelelim seçim sonrasına ekonomik politikalar nasıl yönlenecek? Ne olacak hepimiz ayni soruyu soruyoruz.

Seçimin kazananına göre politikalar tekrardan oluşturulacaktır. Mevcut yapı değişmez ise ve aynen devam edilirse ayni şekilde ekonomik politika devam edecek gibi görülüyor; çünkü savunulan tez devam ediyor.

Diğer taraftan herhangi bir değişim olursa o zaman yeni bir ekonomi politikası ortaya çıkabilir. Tüm bu politika için yeniden eğitim ve hukuk reformları, yapısal reformlar tekrardan üzerinden geçirilerek yeniden yapılandırıldığı süreçle beraberinde yeni ekonomik politikalara can damarı olacaktır. Tüm bunlarda paralelinde yapılmalıdır yoksa yine başarılı ve sürdürülebilir bir ekonomik süreç ortaya çıkmayacaktır.

Diğer taraftan yine faiz artırımları gündeme gelecektir. Tabi bu süreçte yine faizden dolayı bir kriz ortamı oluşabilir mi? Sorusu akla geliyor. Şu an için mevcut kriz içerisinde ertelenmiş bir kriz süreci var aslında kapımızda. Düşük faiz olduğunda dolayı ve maaş artışları geldiğinden, ekonomi canlı tutulmaya çalışılıyor ve işsizlik oranları da dengeleniyor. Üretim ve ihracatta ayni zamanda devam ediyor.  Şu an mevduat faizleri enflasyonun yaklaşık 30 puan altında seyrederken, kredi faizleri de 15-20 puan aşağıda devam ediyor ama bir gerçek var bu faizler ile bankalar herhangi bir faiz artışı gelirse seçim sonrasında faiz kaybı yaşayabilir ondan dolayı bu dönemlerdeki belirsizlikten bankalarda krediye çok iştahlı olmayabilirler.

Faizi doğru bir şekilde artırıp kademe kademe ilerlemeliyiz yoksa kriz çıkar. Sade faiz değil yapısal reformlarda beraberinde parelel gitmeli ki başarı yakalansın. Hızlı bir şekilde yüksek faiz artırımından kaçınmalıyız. Enflasyon düşürülene kadar teorik olarak faizleri kademeli artırmak şarttır. Bunun dışındaki bir karar dediğim gibi farklı sonuçlar ve krizler doğurabilir. Döviz kurlarını dengelemek için dışarıdan kaynaklara elbette ihtiyaç vardır. Doğrudan ya da dolaylı yatırımlar ve sıcak para girişleri gereklidir. Sosyal ve siyasal yapısal reformlar ile desteklediğimiz sürece dış kaynaklar ülkeye ancak giriş yapar. Yatırımcı gelirken o ülkede istikrar ve güven ister. Özellikle ülkelerin risk primini gösteren CDS primi maalesef Türkiye için şu an dünyadaki riskli ülkeler ile denk seviyede ki bu da ekonomik istikrara darbe vuruyor.

Artık yeni yollar açılmalıdır. Özellikle Avrupa Birliğiyle ilişkiler yeniden canlandırılır, ekonomiyle ilgili olduğu kadar sosyal ve siyasal alanlarda da reformlar hızla başlatılırsa dışarıdan kaynak girişleri rahat bir şekilde tekrardan eskide olduğu gibi canlanacaktır. 

Türkiye IMF’ye üye bir ülkedir. IMF, mutlaka üye ülkeler ile bir ortak formül bulup borç verir; genellikle borç isteyenleri kırmaz ve dışarıdaki piyasalara göre daha fazla borç verip daha uygun oranlar verebilir. Ama tabi bunun da bir bedeli olacaktır. IMF, ülkeye kaynak girişlerinin artması için bazı acı reçeteler ortaya çıkaracaktır. Ekonomiyi düzeltmek için bazı yaptırımlar da olacaktır ve denetimler başlayacaktır. Kemer sıkma politikaları ve sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturmak için çalışacaktır.

Seçim sonrasında döviz ne aşamaya doğru yönlenebilir? Türk lirası değer kayıpları yaşanmaya devam eder mi? Tüm bunlar belirsizlik içerisinde ve belirsizlik de geleceğin bilinememesi yani riski doğurur. Vatandaş tedirgin olur, döviz ve altın taleplerinde artış gözlenir. Bundan dolayı talep artışları döviz ve altında artışları ortaya çıkarır.

Seçim sonuçlarına göre bu süreci hep beraber yaşayacağız. Mevcut durum devam etiği sürece uygulanan ekonomi politikasında süreçler sancılı gitmeye devam eder; ama olası bir değişim olur ve doğru ekonomik politika süreçlerine oklar dönerse de yine ekonomideki sürecin dengeye gelmesi  uzun bir süreç alacak gibi görülüyor. Kısa vadede hızlı bir etki yapacak gibi görülmüyor.

Diğer taraftan eğer mevcut seçimde yeni bir değişim olur ise yapılacak yeni ekonomik politikalar ile yine yapılacak reformlar ve para politikalarının inandırıcılığı ve ısrarcılığı  ile makroekonomik süreçlerde faiz dengesi de kademeli bir şekilde yapılırsa, toparlanma süreci yine zaman alacak ama toparlanma eskiye göre biraz daha hız kazanabilir. Mevcut seçimden sonra izleyip tüm bunları hep beraber göreceğiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları