EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

ABD krizin eşiğinde mi?

Yayın Tarihi: 24/04/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

ABD Merkez Bankası’da artık hafif bir resesyon olacağı yönünde görüş bildirdi. Hafif mi olur? Onu zamanla göreceğiz. Ama oluşacak bir kriz ekonomik yavaşlama adına her yere sıçrayacak gibi duruyor. 2008 küresel krizi hatırlayacaksınız zamanında yaşanmış örnekler var. 2008 yılında yine ayni açıklama yapılmıştı ve ardından kriz geldi. Şimdi yine benzer açıklamalar var; ayrıca bankacılık sisteminde de çalkantılar mevcut. Hatırlayacaksınız geçen aylarda 3 banka iflasını vermişti ve FED ardından 400 milyar dolar piyasaya pompaladı ve piyasayı korumaya çalıştı. Kriz gelse bile piyasalar hemen çökecek diye bir yargıyada kapılmayalım. Piyasalar reaksiyon verene kadar belli bir süre yine yukarı yönlü hareketler ile devam edecektir. Amerika’nın son çekirdek enflasyon TÜFE verisi tahminlerin aynisi olarak %0,4 gerçekleşirken, ÜFE ise de paralelinde düşüş gösterdi. Buradan çıkan sonuçtan, evet enflasyon düşüyor ve Amerika Merkez Bankası (FED) daha fazla faiz artırmasına gerek yok diye yorumlanıyor; daraltıcı politikaları yeniden gözden geçirebilirler diye bir yargı ister istemez oluşuyor.

Başka bir bakış açısı ise, çekirden enflasyon tahminlerle ayni geldi diye FED yine durmayıp piyasada faiz artırmaya devam etmek istiyor sonucu. Akıllarında 25 baz puan faiz artışı var. 3 Mayıs günü hep beraber görüyor olacağız. Bankacılık çalkantıları sırasında herkes bonolara saldırdığı için talepten dolayı bu bono ve tahvil faizlerinde düşüş yaşanmıştı. Herkesin Amerika Hazine kağıtlarını toplaması sert faiz düşüşlerini tetikledi. Bankalardaki kağıtlar ise daha yüksek faizde kalmış ve ikincil piyasada avantajlı duruma geçtiler geçmesine ama daha FED faiz indiriminde söz bile etmiyor. Bu da tahvil ve bonolarda faiz artışını tetikliyor. Dolayısı ile faiz artışlarının devam etmesi, yine bankaları zor duruma sokmaya devam ediyor; çünkü kredilendirme süreçlerinde daha düşük faizden kredileri satmış durumdalar ve kredi talepleri de ayni zamanda daralıyor.

Amerika’da ödenmeyen kredi kartı borçları için uygulanan faizler %20 seviyelerine tırmandı peki bu ne demek? Amerikada gerçek enflasyon çok rahat %18 üzerinde oluyor demektir. Tarihin en büyük mevduat çıkışı 104,7 milyar dolar bankalardan çalkantılı dönem sırasında olmuştu. Önceden de dediğim gibi ABD Merkez Bankası piyasaya para pompalarken, elindeki tahvilleri onlarda ellerinden çıkarmak zorunda kaldılar.

Esas tehlike yine rekor şekilde Amerika’da toplam para arzı daralıyor. Bu da kredilerin çökmesi ve ekonomik daralmayı tetikleyecek demektir. Esas kriz emlak varlıklarına dayalı tahvillerin ve bonoların erimesi ile birlikte bankalarda olmuştu; devlet tahvillernin erimesi  ile değildi aslında. Faizlerin agresif şekilde artması bu tahvilleri eritmişti ve ikincil piyasada satışlarda zarar yazdırmıştı. Bu satış zorumluluğu bankaların mevduatları geri ödeme süresince hep devam etti ve bankalar zarar yazdı.

Pandemi sürecinde herkes artık ofisleri bırakıp evden çalışmaya başlayınca sonrasında çoğu emlak ve dükkan boş kaldı ve bunların teminatları, karşılığındaki bono ve tahvilleri ise hep sorunlu bankalarda kalmış durumdalar ve teminatlar gerçek değerlerini yansıtmıyor. Tüm bu dükkanlar boş kaldı ve çoğu atıl vaziyette ve bundan dolayı da fiyatlarda düşüşler oluştu; hem Amerika hem de diğer ülkeler aslında bu konuda ayni durumda. Amerikan Bankaları kendi finanse ettiği mortgage kredilerinde zarar yazmaya başladılar. Finansal bir durgunluk sürecine girilmeye başlandı. Büyük bir ekonomik yavaşlama sürecine merhaba diyoruz. Şirketler kapanması gündeme gelecek  ve işsizlik artacak. Amerika piyasaya kredi pompaladığı için piyasal çökmüyor. Krizi ertelemiş oluyorlar. Durum 2008 küresel krizdeki gibi kötü durumda, özellikle KOBİ’ler çok etkilenmiş durumdalar. Amerika %-4 dolayında küçülmeye gidebilir. Tarım dışı istihdam oranlarına bakıldığı zaman 3-6 ay içerisinde sonbahara doğru işsizlik oranında artışlar gözlemlenecektir; ayni 2008 yılında olduğu gibi görüşleri hakim.

KOBİ’ler ise kredi bulmada bu süreçte çok zorlanacaklar. Amerika piyasaya para pompaladığı için piyasaları canlı tuturken, Çin’de yine 2,4 trilyon dolarlık likidite gücü ile piyasalara can katıyor olacaktır. Belli bir süre ise, daha önceden de dediğim gibi Amerika’da piyasalar yukarı yönlü hareketler elbette bu süreçler yaşanana dek devam edecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları