EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Vay be gardaş napalım?

Yayın Tarihi: 31/07/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Ekonomi politikaları, para politikaları, maliye politikaları ve kur politikaları ile söz konusu analiz ve yöntemleri kullanarak verilen kararlar ile ülke ekonomilerinde faiz ve enflasyonu dengeleyip, düzenlemek üzere yapılmaktadır. Enflasyon, faiz sonucu ortaya çıkan bir süreçte, faiz indirimleri kararlarında hep yukarıda kaldı ve dengeye giremedi. Kısaca negatif reel faiz ortada kaldı. Bu durumda, faizler düşük olduğu için talepler kısılamadı ve daha da enflasyon yukarı yönlü devam etti.

Sermaye hareketleri devamlı olarak dolarizasyon yönünde çalıştı. Faizler tekrardan kademeli olarak artırım sürecine girse bile, sadece faiz silahı ile artık ekonomiyi toparlamak hiç de kolay olmayacaktır. Faiz tek başına ekonomik düzeni bozar ama maalesef tek başına tekrardan ekonomiyi düzeltemez.

Döviz kurlarındaki artış ithal girdilerdeki maliyetleri yukarı yönlü götürüyor ve enflasyon daha da şahlanıyor. Bu durumlarda Merkez Bankası döviz satarak kurları baskı altına almaya çalışır. Hem faizi hem de kuru aynı anda kontrol altına alamazsınız. Sermaye hareketlerinin serbest olduğu süreçlerde bu yapılamaz. Bunu yapmaya kalkarsanız rezervler tükenir ve swaplar ile dengeyi kurarsınız ama bu durumda bile yaklaşık 45 milyar dolar eksiye doğru ibreler gider. Bu süreçler ancak geçici kısa süreli döviz kurlarındaki dalgalanmalarda işe yarar.

Diğer taraftan maliye politikası, enflasyonist ortamda ekonomik büyüme uğruna vergi indirimleri süreçlerinin devreye girmesi ile birlikte daha da süreçleri tetikledi. Sonrasında doğru yolun izlenmesi için vergi artırım süreçleri başladı ama olandan daha fazla artış yapılmak zorunda kalındı bu seferde çünkü geçmişi de düzeltmek gerekiyordu. Kamu maliyesi tasarruf tedbirleri de yapılmalı, gereksiz her türlü harcama ve süreçler kontrol altına alınmalıdır.

“Tüm bu süreçler birleştiği zaman, fiyat artışları, yüksek enflasyon hizmet ve ücretlere yansıyarak yankı yapar. Bundan dolayı da satıcılar fiyatları yükseltir, satın alma gücü de düşünce bu defa maaşlar enflasyona yenilince tekrardan maaş artışları gündemden düşmüyor.”

“Bir diğer konu yapılan maaş artışları süreci daha yansımadan zamlar gelince fiyat artışlarına karşı savaşamaz duruma geçiliyor ve sanki de hiç maaş artışı yapılmamış gibi oluyor.”

Heterodoks ekonomi politikasında, ücretlerin, fiyatların ve kiraların, bir süreliğine ya sabitlenmesi ya da enflasyonun altında artmasına izin verilmesi gerekmektedir. Ancak bu politika yalnızca maaşlar, kiralar ve faizler üzerine uygulanır, bunlar dışında kalan ücretlere ve fiyatlara uygulanmazsa önlemlerin bütün yükü belli grupların üzerine yıkılmış olur.

“Faizler, enflasyonun altında tutulduğu sürece, tasarruf edenler değil, borç alanlar kazanmış olur. Bu süreçte, belli bir süre büyüme devam eder ama aynı zamanda enflasyonu yukarı yönlü artırır ve süreç yine hüsran olur.”

Peki ekonomide süreç nasıl çalışır?

Gelecek süreçlerde enflasyonun artacağı ile ilgili beklentiler toplumda yer ettiyse tüketiciler fiyat artışlarından kaçınmak için ihtiyacından fazlasını talep etmeye doğru yol alırlar. Böylece bu olumsuz beklentiler, talebi ve talep de enflasyonu artırır. Satıcılar, gelecekte daha pahalıya alacağı malı bugün daha pahalıya satarak zarar etmemeyi amaçlarlar ve bu da kaçınılmaz bir süreçtir. Bu süreçteki olumsuz beklentiler ise satış fiyatlarının mevcut enflasyonun üzerinde artırılmasına sebep olur. Beklentileri düzeltmenin yolu faizi artırmanın yanında enflasyon ve diğer ekonomik sorunları kalıcı olarak çözecek yapısal reformları yürürlüğe sokmaktır.

Ekonomi politikası için ne yapmalıyız?

Maliye politikası yalnızca vergi artışlarıyla değil bunun yanında kamu harcamalarında tasarruf önlemleriyle yürümeliyiz. Türkiye’nin birinci hedefi enflasyonu tek haneye düşürmek olmalıdır ve ekonomi politikalarını buna göre düzenlemelidirler. Faiz artışları ve sıkı para ve maliye politikası borsa ve konut fiyatlarında düşüş yaratacaktır. Bu politika, büyüme hızını düşürecek ve aynı zamanda işsizliği artıracaktır. Bunlara yol açmadan enflasyonu düşürmek için de geleceğe ilişkin olumlu beklentilerin oluşmasını sağlanmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları