Suudi Arabistan neden futbola döndü? Arkasında ne var?

Bildiğiniz üzere 2030 yılında kademeli olarak ama esasen 2050 yılında tamamen kullanımdan kalkacak olan petrol ve yapılan anlaşma imzalarının ardından artık bitecek. Çıkaramayacaklar…

Peki bu kadar zenginlik ne olacak? Bir anda her şey bitecek mi? Evet bitecek o zaman başka bir gelir kaynağı bulunmalı yani bu da futbol oluyor. Peki ne yapmak lazımdı tüm dünya çapındaki değerli ve bilinen futbolcuları para var iken alıp bir başlangıç yapılmalıydı ki zamanı gelince hazır olunsun.

FIFA, futbolu dünya çapına taşıyıp yaklaşık 3 milyar insana ulaştırmak istiyor. Bunun için bu boşluğu Suudi Arabistan tamamlayacak gibi görülüyor. Bir transfer ile sosyal medyada takipçi sayıları bir günde milyonlar olarak hızla artıyor. Hızına yetişmek mümkün değil. Özellikle Suudi Arabistan, 2022 yılındaki Katar’daki dünya kupasından sonra etkilenerek futbola hız verdi. Futbol ile tüm kötü imajı da ayni zamanda ilmek istiyorlar bu da diğer bir tarafı aslında.

Anafikir “Vizyon 2030” projesi yani hem ülkenin geleceği için kaynak yaratma süreci hem de dünyada artık Suudi Arabistan’ın saygı duyulan bir ülke olmasını amaçlıyorlar. Kamu yatırım fonu kurdular ve 2015’te değeri 4 milyar dolar olan bu fon, 2023’te 600 milyar dolardan daha fazla değere sahip oldu. Futbol ayağının ilki olarak Newcastle United’ın satın alınması sürecini söyleyebiliriz. Çeşitli itirazlara rağmen gerçekleşen alım sonrasında, kulübün dağılacağı, kontrolsüz harcama yapacağı iddialarının aksi oldu ve Newcastle sağlam bir zemine oturtularak taraftarlardan takdir ve ilgi gördüler. İngiltere Premier lig’in hali hazırda en istikrarlı takımlarından birine dönüştüler.

Cristiano Ronaldo’nun transferini hedeflemek bir hayaldi ama 2030 vizyonunun futbol kısmı başarıya ulaşacaksa, bu sürecin en önemli parçalarından biri, aynı zamanda temeli Ronaldo’nun ülkeye transferi olacaktı. Ronaldo’ya reddedemeyeceği teklif yaparak onu ülkelerine getirdiler. Tüm dünyanın ilgisini çeken ülkenin daha kolay elit oyuncu transferleri yapması mümkün hale geldi. Ronaldo yıldız transferlerinin temelini oluşturarak bu akımı başlattı.

Hedef ilk etapta 2030 dünyanın en rekabetçi 5. ligine sahip olmak; evet hedefler büyük ama bizleri şaşırtmaya devam edecekler gibi görünüyorlar.

UEFA’nın Avrupa’da uyguladığı Finansal Fair-Play mekanizmasının FIFA tarafından uygulanmaması, Avrupa kulüpleri dışındaki kulüplerin denetim ağının dışında kalmasına yol açarken, Suudi Arabistan kulüpleri bu denetimsizliğin nelere yol açabileceğini bize göstermiş oldu.

Gidişatın kabul edilemez olduğu aşikâr. FIFA’nın devreye girmesi gerekiyor. Diğer futbol ikonlarının da Suudi Arabistan’ın alt üst ettiği maaş dengeleri hakkında konuşması gerekiyor. Buradaki en büyük örnek aslında Kante olmalı. Chelsea’den ayrılması sonrasında yeni takımından 4-5 milyon Euro yıllık gelir beklerken Kante, Suudi Arabistan’ın devreye girmesiyle birlikte bir anda 100 milyon Euro’luk teklif aldı. Benzema’nın yıllık 200 milyon Euro’dan 3 yıllık sözleşme imzalaması da aslında büyük bir olaydı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan’ın turistlerin cazibe merkezi olması hedefleniyor. Futbol da aslında uzun vadede bu araçlardan biri ve Al Hilal takımı şimdiden dünyada Twitter’da en çok takip edilen ilk 10 kulüpten biri olaraktan tarihe geçti. Geçmiş yıllara göre ülkedeki reformlar ise Batı dünyasının dikkatini çekmeyi başarmış durumda ilerliyor. Kadınların araba kullanabilmesi, stadyumlara ve maçlara gidebilmesi, işgücüne katılımları ve ayrıca eskiden mümkün olmayan, hayali zor olan şeylerin değişim süreçleri artık mümkün kılınıyor. Batı dünyasına açılan ülkede artık kadınlar daha rahat hareket ediyorlar. Namaz saatinde top oynadıkları için sokakta din polisi tarafından sıkıntı yaşayan çocuklar ise artık rahatlıkla futbol oynuyorlar. Evet, hazırlıklar başladı çünkü artık başka çareleri yok. Zaman daralıyor.