EkoFin

Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ
sukruumarbeyli@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ

Bazıları sıcağı sever!

Yayın Tarihi: 23/10/23 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Paranın kirası faiz, çok çıkarsa ülkeye giren sıcak para girişleri bir anda uçar ve yatırımcılar karlı çıkar. Diğer taraftan soğuk para ise paranın değer kaybetmesini ister ki ihracatta ucuz olup satışları artıralım. Hani bir şarkı var ya, dostum, dostum, güzel dostum bu ne beter çizgidir, bu ne çıldırtan denge, yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar, bahçe…

Ekonomi rasyonel politikalar ile tekrardan dönmeye başladı. Faiz artışları devam edecektir. Sıkı para politikası, sıkı para ve sıkı bütçe hedefleri ile yola devam edilecektir. Enflasyonun düşmesi hayatın ucuzlaması değildir; fiyat artışlarının dengelenmesidir. Tabi ki bu kadar sıkı politikada ekonomik büyüme ve milli gelirde gerilemeler de aynı zamanda söz konusu olacaktır.

Enflasyon sorunumuz var evet ama cari açık dengesi yani döviz açığı sorunu da arz ve talep süreçlerindeki fiyat değişkeninin dengesinin olmaması ve döviz arzının, döviz talebinden daha az olması tüm sorunları tetiklemektedir. Kısa vadeli planları sekteye uğratan bu durumlar enflasyon ve hayat pahalılığını artırır.

Döviz arzını artırmak için ihracatı mal ve hizmet satışlarını artırarak değil, dışardan borç da alarak toparlayabiliriz. Kısacası eğer bunu yaparsak yurt içi piyasada da yerli tarım ve sanayi üretimleri daha çok kalır ihracat düşer ama denge gelir ve ayni zamanda ithalatta düşer; bu da bir çözümdür. Mal arzı artar ve böylece fiyatlarda bunun paralelinde düşer.

Kısa vadede sıcak para girişleri günü kurtarır ama orta ve uzun vadede cari açığı dengelememiz gerekmektedir. Dövizi bol tutmalıyız çok olan değersizleşir ve kurlar geriler. Yatırım ve üretimi artırarak döviz girdilerini artırabilirsiniz. İhracat için ucuz olmak zorundayız. Marka değeri olmadığı için karşınızdaki alıcılar da sizden ucuz bir fiyat görürse hemen sizi terk eder. Böyle bir de risk mevcuttur.

Dünyada belirsizlik devam ediyor. Kimse ne olacağını kestiremiyor. 2024 yılı da dünyada belirsizlikler içerisinde bir yıl olacak gibi görülüyor. Rusya ve Ukrayna savaşı yanında şimdiler ise İsrail ve Filistin savaşı devam ettikçe ekonomik belirsizlikler devam edecektir.

Faizler enflasyon düzeyine yanaştıkça konut ve araç satışları da bu durumdan etkilenecektir. Ekonomik istikrarı yakalamak elbette zor ama dediğim gibi 2024 yılında ise önümüzü göremeyebiliriz ve dünyadaki belirsizlikler kısacası bizleri bekliyor.

Kısaca ekonomiyi tahmin etmek zor çünkü jeopolitik riskler hep ekonominin önüne geçiyor.

Coğrafya kader mi?

Evet kaderdir. Siz dursanız bile onlar durmaz ondan dolayı sıkı durup ekonomik olarak güçlü kalmaya çalışarak soğuk savaş zincirlerini kırmamız gerekiyor.

Dünya çok karıştı ve her an her şey olabilir. Son savaşta Gazze yakınlarında o kadar çok petrol ve doğalgaz var ki hep ayni senaryo üzerinde devam ediliyor. Bunları çıkarsalar Katar olurlar. Ama süreç zorlu hiç çıkar mı? Çıkmaz tabi ki. Babalar dururken. Sonra ne olacak başka başka yerlerde huzursuzluklar çıkacak ve her yer karışacak gibi görülüyor. Ekonomik süreçler dediğim gibi tamamen belirsiz; çünkü dünya belirsiz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Yrd. Doç. Dr. Şükrü UMARBEYLİ yazıları