Komşun açken tok yatılmaz

Belki de tüm tüketim ürünlerinin reklamlarına, ihtiyaçlı olanı da hatırlatıcı ibareler konulmalı. Sadece bir reklam tek kuşağı izleseniz bunu hissedeceksiniz. Tüketmeyi öylesine harika bir şey gibi gösteriyorlar ki, temel ihtiyaçları dahi giderilemediği için yaşamını yitiren yüz binlerce çocuk ve yoksun insan akıllara dahi gelmiyor. Dahası, mahalli bir organizasyona cep telefonu üzerinden ayda 10 Türk Lirası ödemekle herkes, yardım etmenin nirvanasına ulaşıyor. Öyle zannediyor. 

Oysa yapacağınız yardım, eksikliğini hissedecek ölçüde olmalı, formalite olmamalı. 

Şükretmek de böyle bir şey. Sen sıcacık yuvanda yaşarken, kışta kıyamette aynı imkana sahip olmayanları yüreğiniz yanarak hissetmektir şükür. Hatta, olmayanın da olsun diye yardım etmiş olmaktır şükür. 

Öyle laf ola, ağızdan düşürülmeyecek bir sözcük değildir. 

Gelelim yazının başına. 

Elbette reklamlar sizin cebinizden paranızı almaya yönelik satış çabasıdır ve onlar başardıkça ekonominin döngüsü ivme kazanır. Ama siz yine de aldanmayın, kanmayın. İhtiyacın fazlasını almak gerekmiyor. Lüks yaşamınızın artı konforu değil, kalbinizin huzurlu oluşudur. Gösterilen her reklam ürün veya hizmeti almak zorunda değilsiniz. 

Yapacağınız harcamalarda, olmayanı da düşünmek lazım. 

“Komşusu açken tok uyuyan bizden değildir” der İslâm Peygamberi. Doğru olan, bunun anlamını yaşamak ve yaşatmaktır, aç komşunuz olmasın diye zengin mahallesine taşınmak değil!