Işığı sen yaksan?!

Yayın Tarihi: 01/03/21 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Batıda zaman zaman yaşanan skandallarla insanlar sorgulamaya başlıyor. İrdeliyor. Yeni şekillenmelere meydan tanıyor. Belkide temel farkımız da bu. 

Biz skandalların “dedikodusunu” yapıyor ve unutuyoruz.

Skandallar unutuldukça da yenilerini yaşamaya fırsat tanıyoruz. Toplumun suskun oluşu düşünüldüğünde bunu, -ihtiyaç olduğunda da “toplumsal” bir figüre dönüşemeyeceğimiz gibi-, çok ciddi bir tehlikeye sürüklendiğimizi görmemek imkansız.

Oysa batılı halklar böyle değil! 

Fransa’daki ‘emeklilik yasası’ reformuna karşı aylarca süren halk hareketini farkedin! Ya da Yunanistan’da adil gelir dağılımı olmayışının protestolarının, bir gencin eylemde polis tarafından öldürülmesi ile 2 yıla yakın süren bir eyleme nasıl dönüştüğünü hatırlayın!

... Ve en önemlisi bu süreçte, medyanın nasıl -halkın haklarının- yanında olduğunu farkedin, politik ideolojisinin, patronunun ya da sırf kendi düşüncesinin yanında olmaksızın!

*

Birkaç yıl önce Amerikan televizyon kanalı CBS ve yıldız sunucusu 72 yaşındaki Dan Rather, Vietnam savaşı sırasında askerlik yapan Başkan Bush’un bu dönemini eleştiren bir haberden dolayı yıllar önce özür dilemek zorunda kalmıştı. Özrün nedeni ise, haberin dayandığı belgelerin sahte olabileceğinin ortaya çıkmasıydı.

Amerikan önde gelen haber kanallarından CBS’in yaptığı bu hata aslında o günlerde yaşanan bir ilk değildir. Aynı yıl içinde yaşanan ve aralarında uydurma montajlar, sahte alıntılar, yanlış tarihler ve siyasi eğilimler içeren medya skandallarının sayısı yüksekti.

Yaşanan bu olaylar nedeniyle Amerikalıların, medyanın bir standardı olup olmadığını sorgulamasına yol açtı. Oysa Amerikan okullarında etik özellikle öğretiliyor.

*

Bu Amerika örneğiydi. Elini vicdanından çekmiş ve aynı eliyle kalem tutmuş olanların sadece Amerika’da ya da ülkemizde değil, tüm dünyada benzer sıkıntılar yaşattıkları bu yüzyılın, adına kim ne derse desin -manipülasyon yüzyılının- ortak insan sıkıntısı. 

Etik kavramının, sadece geçer not alınca geride kalan bir ders olmaktan çıkması, bireyin gündelik hayatının parçası yapılması gerekiyor aslında.

Özellikle de her gün, her medya aygıtı bizleri yönlendirmeye, fikrimizi şekillendirmeye çalışırken.

Önce farketmek, sonra ışığı yakmak gerekiyor, tünelin ucunda ışık beklemek yerine. Hazır bir ışık aramak değil, ışığın ta kendisi olmak gerekiyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları