Gelecek körlüğü

Yayın Tarihi: 18/11/21 07:00
okuma süresi: 2 dak.

Kavramları anlamak, insanları yaftalamaktan değerlidir. Örneğin postmodernizm. 

Yüzergezer bir terim. Bu tür terimlerin analitik açılımı için öncelikle terimin -postmodernizmin- yerini aldığı varsayılan şeye, yani modernizme ve bu terimin hangi açılardan eleştirdiğine bakmak gerekir. 

Bir kavramı değerli kılanın ne olduğunu anlamadıkça konulara, onuları anlamadıkça insanlara yönelik değerlendirmelerimiz sığ olur ki, toplumsal nitelik taşıyan konularda bu çok büyük hatalara neden olabilir.

Bu karışık gibi duran kavram, aslında sert bir bilim dili içerse de, bize toplumsal olarak yaşadığımız şu sıkışık günlerle ilgili hataları yansıtan bir yol haritası. Çünkü halk konuşuyor.

Aydın susması yaşayan ülkemin tedirgin bekleyişini de inkar etmem. Tanık oldum. Bu bana, yüzlerce yıl önceden alınamayan dersleri hatırlattı apaçık.

18. yüzyılda Fransa'da birçok aydın yetişti ve bu aydınlar, Fransız İhtilâli'nin fikir yapısını hazırladı. Monteskiyö, Volter, Dalamber, Didero ve Russo, yazdıkları eserlerde Fransa'nın rejimini eleştirdiler, yeni çözüm yolları ileri sürdüler. Aydınların bu çalışmaları, Fransa'da halkın krallık rejimine karşı eleştirisini artırdı ve ihtilalin hazırlanmasını sağladı. Değişim aydınların sorumluluğunda gelişti. Her kesime yayıldı.

Bilinmelidir ki aydınlık yarınlar, aydınların ışıltıları ile çizilecek yoldan yürünecek. Kitleler, aydınların kanaat liderliğinde ilerleyecek. Aydın susması işte en çok bu nedenle çok tehlikelidir.

Toplumun karanlığa itilmesi demektir.

Ancak şu an yaşadıklarımıza baktığımda net olarak görülen, “aydın” kavramının yozlaşmasından dolayı bir “gelecek körlüğü” yaşanmasıdır. Çünkü yozlaşmış aydınların sözleri veya sözde kanaat önderlikleri bizi ancak ve ancak karanlığa gömer. 

Şimdilerde zaten öyle olmakta. 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları