Nasıl bir demokrasi? -1-

Yayın Tarihi: 09/05/22 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Modern devletin medyayı kontrol etmek için geliştirdiği yeni sansür biçimlerini göz önünde bulundurarak, bu sansür biçimlerine karşı geliştirilen direnme biçimlerinin nasıl bir demokrasi anlayışını beraberinde getirebileceğini tartışmak bilimsel bir tartışmadır.

Devletin yeni sansür biçimlerinden hareketle, iletişim özgürlüğü mücadelesi ve bu sansürlere karşı yapılan mücadele, kamu yayıncılığı yapan devlet yayın kuruluşlarının yanında tüm özel kuruluşlarda da netlik kazandırılmasını hatta kamu yayıncılığı kavramının tamamen yeninden anlam kazandırılması ihtiyacını yansıtan bir güncel ihtiyaçla karşımıza çıkar. 

İletişim biliminin geldiği günümüz yüzyılında devletler medyanın önemini oldukça iyi bilir duruma ulaşmıştır. Başta olağanüstü hal durumu olmak devlet önceleri bir çok yöntemle sansürü meşru kılmaya çalışırken yüzyılımızda  bu tür erkler daha dolaylı ama daha etkili devam ediyor. Ulusal güvenlikten başlayarak şekillenen ve kurumsallaşmış devlet içi örgütlü ve sürekli bir politik yapıyı barındıran sansür biçimi giderek ortaya çıkmış, sorun çözme konusundaki profesyonellerin aynı temel gerekçelerle yalan ve yanıltıcılık bile meşru yapılmaya çalışılmıştır. Manipülasyon ve dezenformasyon temelli haber güdüleri bunların başını çekmekte ve ulusal kimliğin korunması, istihbarat ve benzeri kökleşmiş etkenlerle devlet tüm bunlarda haklılık sergilediğini sıkça vurgulamaktadır. 

Devletin reklamlar yoluyla kendini haklı çıkarmaya ve meşruluğuna ilişkin halk rızasını alma girişimi ise şimdilerde yaşanan yeni medya yapısın temeline oturmuş modern ve tehlikeli bir devlet sansürü hareketidir. Bu faaliyet, kitle iletişim araçlarının finansa yönelik kaynaklarını yönetme anlamı taşımakla birlikte, devlet, en büyük reklam veren konumuna yükselmiştir. Kendi faaliyetlerini tanıtmak, bilgilendirmek, hatırlatmak gibi nedenlerle çok gerekli ve iyi niyetli bir görünümle medyaya yerleşen devlet reklamları,  reklam gelirine muhtaç olan basın yayın kuruluşlarına yöneltilen bu tür yoğun ve giderek artan reklamlar bir yandan devletin statik politikasını kendi istediği gibi halka ulaştırırken öte yandan muhtaç kuruluşların gelir oranlarında ciddi bir yüzde ile yer alıyor. [Yarın devam edeceğiz...]

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları