Sosyal medya baskısı ve linç kültürü...

Yayın Tarihi: 09/12/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Rahmetlik Şerif Mardin Hoca 2007 yılında mahalle baskısı kavramını ortaya atmıştı. Ardından bu kavram üzerinden birçok tartışma yapılmıştı.   Mardin, ilgili kavramı ortaya atarken herkesin birbirine baktığını ve gözetlediği üzerine yoğunlaşarak, toplum inşası sürecini yorumlamıştı. Mardin’in yaptığı çıkarımlar bir mahalleden - sosyal alanda ortaya çıkan bir süreç üzerine...  Mardin’in değerlendirmeleri daha detaylı bir şekilde tartışılabilir, ancak bizim bugünkü mevzumuz bu değil...

Mevzumuz her geçen gün yaşamımıza daha fazla giren sosyal medya... Metin Akbulut ve Cemal Çelik’in geçtiğimiz yıl yaptıkları çalışmaya ve verilerine göre dünya nüfusunun %53’ü sosyal medya kullanıcısı ve sosyal medya aplikasyonları içerisinde zirvede Facebook var, ardından Youtube, Whatsapp, WeChat ve Instagram gibi aplikasyonlar geliyor (Bkz. Akbulut ve Çelik, 2018).  Akbulut ve Çelik’in yaptıkları araştırmada ise eğitim düzeyi yükseldikçe Twitter kullanımının yaygınlaştığı sonucuna varılıyor...

Sosyal medya sözde Arap Baharı’nda siyasal etki anlamında zirveye çıkmıştı... Günümüzde de siyasal yaşamın artık olmazsa olmazı durumunda!

Genelden özele doğru geliyorum... Yapılan çalışmaları gördükçe bizim ülkemizde de sosyal medya kullanımı üzerine bilimsel anlamda bir çalışma yapılmasının gereksinimi göze çarpıyor... Yapılan araştırmalar elbette var ancak farklı boyutlardan çalışmalar ve bunun toplumla paylaşılmasına ihtiyaç var diyorum...

Gelelim benim gözlemlerime, sosyal medya kullanımı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de Facebook’ta yoğunlaşmış durumda... Son dönemde Instagram kullanımında da büyük bir artış olduğunu gözlemliyorum...

En büyük derdimiz sosyal medya başında geçen zamanın artması ve elbette paylaşımların muhtevası veya yapılan bir paylaşıma karşı yapılan yorumların hakaret derecesine varması!

Sosyal medya paylaşımları bir anlamda toplumsal yaşamımızı da yansıtıyor... Meyhane masaları, barlar, av fotoğrafları, gezilerden fotoğraflar, hasta yakınında çekilen fotoğraflar v.s.  En az rastlanan ise sanırım kültürel ve akademik içerikli yazıların ve etkinliklerin paylaşımıdır... (Basın kuruluşlarının paylaşımlarını dışarıda tutuyorum).  Bu paylaşımlar toplumumuzun neye önem verdiğinin veya neyi paylaşmak istediğinin de bir göstergesidir aslında, dediğim gibi bu bir gözlemden ibaret... Alan çalışması yapmış değilim…

Gelelim esas mevzuya ülkemizde sosyal medyada siyaset üzerine yapılan paylaşımların toplam paylaşım içerisindeki payı nedir bilmiyorum... Bunun üzerine bir çalışma yapılmalı, yapıldıysa ve ben gözden kaçırdım affınıza sığınırım...

Ben oran üzerine değil,  yapılan paylaşımların muhtevası üzerine odaklanıyorum...

Ülkemizde yapılan siyasi içerikli paylaşımlarda dikkat ettiğim en önemli husus şudur ki, kişilerin birbirinin yüzüne söyleyemeyeceği birçok şeyi söyleyebilmesidir! Bir anlamda soğuk iletişim ağına giriliyor ve hakarete, itibarsızlaştırmaya varacak şekilde ifadeler kullanılıyor... Bilgi noksanlığı da cabası...

Sosyal medyada kendi alanında bilgi ve deneyimi olan kişilere saygı düzeyinin düştüğünü ve bununla birlikte her konuda uzman kesilenlerin sayısının gün geçtikçe artığını gözlemliyorum...

Sosyal medyada bir nevi trole dönüşen kişilerin paylaşımları gözüme çarpıyor... 

Bu kişiler gerilimi artırmak üzerinden kendilerini gündem yapmaya çalışıyorlar veya bağlı bulundukları siyasi çevrelere puan kazandırmaya çalışıyorlar! Onlar için bilgi, akil kişi olma ve toplum yararı için çalışmak  çok önemli değil... Önemli olan kendi bağlı bulundukları merkeze çalışmak.  Bunun yanı sıra toplumu germek ve kendilerinden farklı düşünenlere karşı sosyal medya üzerinden baskı yapmak ve linç kültürünü hayata geçirmek esas misyonlarıdır...

Toplumsal veya bir zümre düzeyinde bir olay gerçekleştiğinde sosyal medyada gerilimi artırmak için çaba sarf edenler ve gerek siyasi gerekse akademik anlamda yorum yapanlara karşı itibarsızlaştırma harekâtını başlatanlar gözüme çarpıyorlar... Sosyal medya üzerinden bir baskı ve linç kültürü gelişiyor ve maalesef kimi zaman 3-5 kişinin yaptığı bu paylaşımlara kapılıp gidenlerin sayısı da artıyor... Öyle bir hal oluyor ki, siyaset yapanlar dahi bu sosyal medya baskısından etkileniyor ve kimi zaman akıntıya kapılıyorlar... Sonuçta da sorunların ve konuların özünden uzaklaşılıyor...

Yeni bir seçim dönemine giriyoruz, algı yaratma uğruna sosyal medya üzerinden, dezenformasyon yapan, baskı ve linç kültürüyle gerek siyasal yaşamımızı gerekse kişileri itibarsızlaştırma üzerinden yürüyen klavye şövalyelerine geçit vermeyelim...

Tüm bunları söylerken, elbette mizah amaçlı yayın yapanları tenzih ediyorum...

Küçük ülkemizde bilginin, karşıt görüşlerin düzeyli bir şekilde tartışılmasının, hoşgörünün ve saygının ön plana çıkması dileğimle herkese iyi bir hafta diliyorum...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.