Yeni emek anlayışı ve sol düşüncenin konumlanması...

Yayın Tarihi: 06/04/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Corona salgını sonrası yeni bir döneme giriyoruz, aslında daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere yeni dönemin temelleri atılmıştı. Ancak bir türlü hızlı bir değişim ve alışkanlıklardan vazgeçme olmamıştı... Ancak şimdi o sürecin hızlanmasının arifesindeyiz...

Sürecin başladığını 8 Temmuz 2019 tarihli Kıbrıs Postası’ndaki köşemde yazmıştım. O yazının bir bölümü şu şekilde:

Geçtiğimiz yıl, Deloitte ve The Manufacturing Institute tarafından bu yıl yapılan bir araştırmaya göre 2018-2028 yılları arasında 2,4 milyon iş pozisyonunun doldurulamayacağı tahmin ediliyor, yönetim-işletme, üretim ve pazarlama süreçlerinin değişimiyle birlikte teknolojiyi kullanan donanımlı insana olan ihtiyaç artarken, düz işçi veya vasıfsız çalışan olarak tanımlananların ise artık dinamik nüfus içerisinde yer almaları çok zor...

Yukarıda bahsettiğim ilgili araştırma raporuna göre bugün yapılan işlerin yaklaşık %47'si 10 yıl içerisinde günlük yaşamımızda olmayacak...

Yeni iş gücü alanlarının açıldığı ve bazı iş gücü alanlarının kapandığı bir süreci yaşıyoruz...
Trenin kaçmak üzere olduğunu fark etmeliyiz...

Bilgi ve becerinin ön plana çıkması dileğiyle.”

Corona salgını sonrası dönemde dijital yaşam tırmanışa geçecektir... Bu tırmanış elbette sancılı olacaktır...

Temmuz 2019’da bahsettiğim üzere en büyük tehlike milyonlarca insanın işsiz kalma olasılığı...

Yapay zeka, uzaktan eğitim, kasiyerin olmadığı mağazaların yaygınlaşması, medyada kağıttın cazibesini yitirme süreci v.s....

Robotlar İnşaat sektöründe çalışmaya başladılar bile, yakın bir gelecekte inşaat için robot kiralayan şirketlerin yaygınlaşacağını öngörebiliriz...

İnsanlık yeni bir çağa kapı aralıyor aslında, yaklaşık 1 aydır dünyanın büyük bir bölümünde duran yaşam (Çin’de 3 ay durdu) bir süre sonra yeniden başlayacak... Ekolojik anlamda doğa dinleniyor, emisyon hacmi düşüyor, nefes alıyor bir boyutuyla, v.s.  İnsanlar ise kapitalizmin dayattığı koşuşturmayı ve tüketim kültüründen uzaklaşmayı yaşıyorlar, kendi iç duygularını dinliyorlar... Olayın dramatik yönü ise bazı insanların yaşamlarını kaybetmesi !

Yukarıda bahsettiğim üzere bir süre sonra yeni bir yaşam bizleri bekliyor...  Yaşama emek merkezli bakan birisi olarak tüm dünyada sol düşüncenin de yeniden konumlanması, başka bir deyişle yeni süreci emek eksenli yeniden değerlendirmesi gerekiyor diye dşünüyorum...

Yeni bir çalışma anlayışı yaşamımıza girecek... Örneğin, 20 kasiyer yerine vardiya usulüyle uzaktan 2 veya 3 kişinin yöneteceği süpermarketler yaşamımızda olacaktır... Tekstil sanayide robotlar artık rol almaya başladılar ve 100 çalışan yerine 10 çalışan işleri sürdürecektir... Tarımda hali hazırda makineleşme büyük bir hızla ilerlemekte ve ağırlığını hissettiriyor...

Büyük bir kesim işsizlikle burun buruna gelecek ileriki yıllarda, bilgisayarları ve makineleri yönetecek emekçilere ihtiyaç duyulacak...

Kol gücünün daha da azalması söz konusu!

Burada sol düşünceye yaratıcı olmak düşüyor, yeni önermelerle emeğin hakkı savunulmalı... Ancak sadece emek denilmemeli ‘’verimli-etkin emek’’ denilmeli... Kısacası yakın gelecekte  üretim sürecinde makineleri ve bilgisayarları kullanacak çok geniş bir emekçi kitlesi olacaktır...

Bu süreçte dijital araçları kullanacak olan emekçi kesimlerin iyi bir eğitim sürecinden geçmeleri sağlanmalıdır. Toplumsal anlamda eğitim alma sürecinde fırsat eşitliğinden taviz verilmemelidir. Herkesin bu eğitim imkanına sahip olması gerekir... Bununla birlikte dijital yaşamda daha az saat çalışma imkanı veya esnek çalışma imkanı sağlanabilir, Paul Lafargue’nun argümanları ve hayalleri yıllar sonra gerçek olabilir...  Yani emekçi kitleler için daha fazla boş zamanı yaratmak akın gelecekte daha da mümkün.

İnsanlık boş vaktinde sadece entelektüel birikim değil aynı zamanda doğayla da bütünleşme şansını yakalayabilir... Bunun mücadelesinin temeli şimdiden hazırlanmalıdır... Yavaş Kent yerine artık Yavaş Dünya ve verimli çalışma!

Yeni bir döneme giriyoruz, kasiyersiz marketler, uzaktan eğitim, kağıtsız gazeteler, tuğla taşıyan-yerleştiren robotlar ve bunları yöneten insanlar...

Hem çalışma saatinin vahşi bir hal almaması için hem de bu sürecin dışında kimsenin kalmaması (işsiz ve aç) için sol düşüncenin kendisini yeniden konumlandırmaya ihtiyacı var...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.