Azerbaycan toprakları işgalden kurtulurken!

Yayın Tarihi: 23/11/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını takiben Dağlık Karabağ üzerinde Ermeniler hak iddia ettiler. Ardından başlattıkları askeri harekatla Azerbaycan’ın yaklaşık olarak beşte birini işgal ettiler.

Karabağ’da yaşayan Azeriler yaşadıkları toprakları terk ettiler...

Nüfusun onda biri ülke içinde göç etmişti...

Uluslararası toplum AGİT öncelikle bölgesel bir örgüt olan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üzerinden çözüm bulmaya çalıştı, Minsk grubu oluşturuldu; Rusya, Fransa ve ABD’nin Minsk grubunda çok fazla etkin ve sonuç alıcı çalışma yaptıklarını söylemek zor...

İşgal sorunu bölgesel örgütlerden  küresel düzeyde aktif olan  Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi (BMGK) organına taşındı...

BMGK’nın Karabağ ile aldığı en önemli kararlardan bir tanesi 20 Nisan 1993’te aldığı 822 sayılı karardır. İlgili kararın özeti şuydu: Bölgede tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliklerine saygı duyulmasına ilişkin bir çağrı yapılırken, yerlerinden edinilen sivillerin durumuna dikkat çekilmekle birlikte, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarından ilgili güçlerin bir an önce geri çekilmesi için de vurgu yapılıyordu... ilgili kararda  ayrıca AGİT’in çalışmalarına da destek verildiği ifade ediliyordu...

Tam 27 yıl ilgili karar uygulanmadı...

Uygulanması ise Azerbaycan’ın askeri anlamda güçlü olmasıyla mümkün oldu...

Azerbaycan özellikle enerji alanında yaptığı yatırımlarla ve petrol-doğalgaz ürünlerini dünya pazarına ihraç etmeye başlayınca bütçesinde askeri harcamalara daha fazla pay ayırmaya başladı... Bununla birlikte Azerbaycan ordu mensupları Türk komutanlardan NATO’nun genişleme perspektifi çerçevesinde eğitim aldılar...

2018 yılının sonuna gelindiğinde Azerbaycan’ın askeri harcaması 1 Milyar 624 ABD Doları olurken, 2014  yılında bu rakam zirve yaparak 2 Milyar 54 Milyon ABD Dolarına kadar çıkmıştı... Ermenistan ise son 10 yıldır yaklaşık 400 Milyon ABD Dolar ortalamasında  olan askeri harcamasını 2018 yılında kendince artırmış ve  591 Milyon ABD Dolarına çıkarabilmiştir... Geçtiğimiz yıl da 600 Milyon Dolarlık bir rakama kadar çıkılarabilmiştir...

Sonuçta askeri açıdan Azerbaycan’ın Ermenistan’ın 3 katı oranında bir harcama yaptığını ve ordusunu güçlendirdiğini söyleyebiliriz...

Askeri güç diplomasi masasında da Azerbaycan’ı güçlü kıldı ve yapılan anlaşmayla Azerbaycan yıllar önce BMGK’de alınan kararların yürürlüğe girmesini sağladı...

Rusya Karabağ’a 2000 askeri göndererek bölgede istikrar adına barış gücü rolünü almakla birlikte jeopolitik anlamda da bir avantaj elde etmiş oldu... Rusya’nın barış güçleri 5 yıl boyunca bölgede kalacak... Beş yılın dolmasına 6 ay kalmazdan önce tarafların bir itirazı olmazsa Rusya’nın askeri varlığı 5 yıl daha uzatılacak...

Türkiye de çözüm  sürecinin işlemesi bağlamında TBMM’de alınan karar uyarınca Azerbaycan’da şimdilik 1 yıl konuşlanacak olan askeri birlik gönderiyor...

Sonuç itibariyle:

Karabağ sorununun çözümü neticesinde Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri almış oldu...

Yerlerinden edilmiş bir çok mülteci BM Mülteciler Yüksek Komiserliği gözetiminde evlerine geri dönecekler...

Rusya bölgedeki etkinliğini artırdı ve büyük abi olma özelliğini yeniden anımsattı...

Türkiye de bölgeye asker göndermek suretiyle ve Azerbaycan’a destek vererek bölgesel orta ölçekli bölgesel bir güç olduğunu ve NATO içerisinde önemli bir üye olduğunu anımsattı! (Bu özellikle ABD’deki Biden yönetimi için önemli bir mesaj)

Azerbaycan’ın askeri gücüyle elde ettiği başarı diplomatik anlam da buldu ve gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de sevinçle karşılandı...

Ancak Azerbaycan’ı ne kadar tanıyoruz sorusunu soran var mı?

Sözü fazla uzatmayacağım, 2012 yılında akademik bir seminer vermek için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiştim...

Bakü kentini hep ilk sanayileşen şeherlerden bir tanesi olarak  gelişmiş ve petrol kokusuyla tahayyül ediyordum. (nitekim yanılmadım gelişmiş bir şeher karşılaşmıştım ve şeher kültürüyle, Azerbaycanlı eski öğrencilerimle birlikte Bakü şeherini gezmekse ayrı bir zevkti).

Rashid Behbudov’un yürüdüğü ve konser verdiği mekanlarda bulunacağım için heyecanlanmıştım...

2008 yılında yaşamını yitiren Muslim Magomaev de aklıma gelmişti hemen... Çav Bella’yı piyanosuyla icra edişi!

2-3 günlüğüne gittiğim Bakü’de kervansarayın otantik ortamında güzel müzikler eşliğinde şarabımı da yudumlamıştım...

Azerbaycan hukuken haklı olduğu bir konuyu askeri güçle yaşama geçirdi...

Bundan sonra bölgede barışın hüküm sürmesi en büyük arzum...

Diğer arzum ise bölge ülkelerinin sadece savaşlarını veya acılarını değil aynı zamanda kültürlerini ve büyük sanatçılarını da toplum olarak farkında olmamızdır...

Rashid Behbudov ve Muslim Magomaev’i de yeri gelmişken anmış olduk diye düşünüyorum...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.