Avrupa Birliği Liderler Zirvesinin meali!

Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz hafta toplanan liderler zirvesinde Türkiye’ye uygulanması olası yaptırımlara ilişkin bir kararın çıkması hususunda büyük bir merak vardı...

İngilizce  karşılığı Avrupa Konseyi olan ancak merkezi Strazburg’da bulunan Avrupa Konseyi (Council of Europe) ile karıştırılmaması için Türkçe’de Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi olarak anılmaktadır...

İlgili AB organı temsiliyet bağlamında en yüksek organ olmakla birlikte yasama ve yürütme yetkisine sahip değildir.

Bu organ daha çok ‘’sorun çözücü’’ rolüne sahip ve buna ek olarak ilgili konularda  Avrupa Komisyonu’nun  çizeceği yol haritasında siyaseten belirleyici rol oynuyor...

Geçtiğimiz hafta Brüksel’de toplanan zirvede bölgesel ve küresel konular içerisinde en çok dikkati çeken 3 konu vardı (En azından benim ve yakın çevrem için...)!

Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye’ye ilişkin olası yaptırımların siyaseten netleşmesini bekliyordu...

AB-ABD arasındaki ilişkilere dair ve COVID-19’a ilişkin Konsey nasıl bir yol haritasını çizeceği de merak edilen konuların arasındaydılar...

Sonuç bildirgesinde Türkiye’ye ve Doğu Akdeniz’e ilişkin geniş yer verildi...

Bildirgede özetle: ‘’Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB’ye ve AB üyelerine yönelik tek taraflı eylemlerden ve provokasyonlardan kaçınması gerektiği, Oruç Reis’in geri çekilmesi ve Yunanistan ile doğrudan görüşmelerin başlaması...’’ vurgulanıyor... Ayrıca AB’nin Türkiye ile iletişimden, diyalogdan ve karşılıklı faydadan yana bir ilişkiden yana olduğunun da altı çizilirken, özellikle göç konusundaki işbirliğinden bahsediliyor !  Sanırım bütün sihir de ‘’Göç’’ kelimesinde! Suriye ve Irak’tan Avrupa’ya göç akışını durduran ülke Türkiye, bu da AB nezdinde oldukça önemli...

İlişkilerin önemi vurgulanmakla birlikte, Türkiye’nin Kapalı Maraş’taki yaklaşımına dair BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararları anımsatılıyor ve ilgili kararlara saygı duyulması bununla birlikte Kıbrıs sorununun BM çerçevesinde ve AB ilkeleri ışığında kapsamlı çözümü için müzakerelerin başlamasına dair çağrı yapılıyor...

Doğu Akdeniz’deki sorunların çözümü için ise çok taraflı bir konferansın koordinasyonunda AB’nin ABD’yi de yanına alarak etkin olmaya çalışacağı da ilgili bildiride yer almakta...

Türkiye’ye uygulanması muhtemel yaptırımların alanının genişleyebileceği ve Mart 2021’de konun tekrar ele alınacağı da yine zirvenin sonuç bildirgesinde yer almıştır...

Sonuç bildirgesindeki ifadeler ve konunun ileri bir tarihe alınması Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı tatmin etmedi !

AB’nin Türkiye ile ilgili mevzularda hemen karar al(a)mamasının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz; Yukarıda da bahsettiğim üzere "Avrupa’ya göç" konusunda  Türkiye’nin oynadığı önemli rol (tampon rolü), Türkiye’nin güçlü bir NATO üyesi ülke ve 80 milyonluk büyük bir ekonomik pazara sahip olması...

Gelelim AB-ABD ilişkilerine, bu hususta ABD’deki seçim sonuçları AB liderlerinin elini güçlendirmiş durumda...

Sonuç bildirgesinde, ortak değerler ve çıkarlar üzerinden Transatlantik Stratejik işbirliğinden bahsedilirken, özellikle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ve dijital alanda işbirliğine değiniliyor, ABD’deki demokratların geleneksel  yaklaşımından olacaktır ki iklim-çevre konularında da ABD ile işbirliği unutulmuyor...

Covid-19’a ilişkin aşı çalışmalarındaki ilerlemenin memnuniyet verici olduğu belirtilmekle birlikte bunun salgının bitmesi anlamına gelmediği ilgili metinde belirtilirken, ortak bir AB çatısı altında Sağlık Birliği oluşumuna gidileceği de vurgulanmakta...

AB düzeyinde yaşamın normale dönmesi için, yani seyahatlerin ve turizm faaliyetlerinin geçmişteki gibi olması için ilgili teknik çalışmaların yoğunlaştırılacağı ve kısıtlamaların kaldırılmasının öngörüldüğü de ilgili metinde yer almaktadır...

Sonuç olarak, AB Liderler Zirvesinde normatif yaklaşımların yanı sıra pragmatik bir çerçeveden de konuların değerlendirildiğini gözlemlemek mümkün...

Herkese sağlıklı ve iyi bir hafta dilerken, kalabalıklardan ve fiziki temaslardan kaçınalım diyorum...