Bir garip hal!

                  Yazımın başlığı Türk edebiyatındaki ‘’Garipçilerden’’ pek de uzak değil... Böylece Orhan Veli’yi , Oktay Rifat’ı ve Melih Cevdet’i d saygıyla anmış oluyoruz...

                  ‘’Garipçiler’’ alaycı ve nükteci bir çizgide, kurallara ve kalıplara karşı çıkmışlardı...

edebiyat konusunda çok fazla yorum yapma bağlamında kendimi kifayetli bulmam...

                  Gelelim son dönemde yaşadığımız garipliklere...

Gerçekten çok enteresan- garip günlerden geçiyoruz...

Sadece biz değil elbette, tüm dünya, ancak biz daha da bir garip süreci yaşıyoruz...

Belki de garip kelimesini kullanmak da hata! Ne bekliyorduk ki? Diye de sorabiliriz kendi kendimize...

                  Meclis  Başkanını zar zor seçen iktidarın büyük ortağı...

                  Seçilen de meclis çalışmalarına son dönemde   müthiş katkı yaptı ya!

                      Kurultayını yapamayan bir iktidar partisi...

                  Kamuoyunda atanmış olarak algılanan bir Başbakan...

Başbakan seçime gidiyoruz, hodri meydan mealinden konuşurken, ertesi gün seçimden vazgeçiyor...

 

                  Bakanlar Kurulu kararlarını açıklayan Başbakan ardından ilgili kararların üzerinden 4-5 saat geçtikten sonra Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun KKTC  kararları Sağlık Bakanlığı tarafından çok farklı bir boyutta açıklanıyor...

                  Ertesi gün Başbakan ve Sağlık Bakanlığı uzun süren bir Bakanlar Kurulu toplantısının ardından medyanın önüne çıkıyorlar...

                  Hiçbir şey  olmamış gibi!

Tüm bunlar olurken memleketteki sorunlar derinleşiyor...

Çözüme ve icraata odaklı bir hükümet formasyonu ortada yok...

Belediyelerin pandemiyle mücadelede aldıkları rolü de unutmuyoruz. Ancak buna karşın, belediyelerin batması için sanki birileri düğmeye basmış !

Belediyeler yasasıyla ilgilenen yok!

Belediyelere katkı payları minimum düzeyde tutulurken, belediyelerin personel giderlerinde artışlar göze çarpıyor.

Merkezi hükümetin bugüne kadar konuya gereken önemi vermediği de gözden kaçmıyor...

 

Gelelim diğer garipliklere...

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, AB aşılarıaracısız bize vermeli, güney muhatabımız değil mealinden konuşurken, Fenerbahçe Apollon Limasol’un futbolcusu Atilla Szalai ‘nin transferinde Apollon Limasol ile anlaşıyor!

Cumhurbaşkanı Tatar iki devletliliği vurgulamaya devam ediyor...

Mülkiyet sorununun çözümüne ilişkin ortada bir pratik yok...

Taşınmaz Mal Komisyonuna bütçede yer yok!

Şerefiye vergisinden de bahseden birisi yok...

Pile’deki vatandaşların çilesi bitmiyor...

Merkezi hükümetin ve Cumhurbaşkanlığı’nın pek de umurunda değil sanki Pile mevzusu...

Salgına yönelik önlemler sürekli açıklanıp tekrarlanıyor, ancak denetleme yok noktasında düzeyde...

Karantina sektörü çalışmaya devam ediyor, insanımız temaslı kavramı üzerinden eziyet çekiyor... Sağlık Bakanı artık bileklikten hiç bahsetmiyor! Niye?

Aşı kuyruğu ise şaka gibi dedirtecek noktada, organizasyon yok...

Yönetim-organizasyon noksanlığı, tutarsızlık, kısacası bir garip hal!