Bu gülleler sinmekle geçmez

Birisi bir sosyal medya videosu çekmiş. Ya da canlı yayın yapmış galiba. Başbakan ile ilgili ciddi iddialarda bulunmuş. Oturup izlemedim ancak videonun kesilen parçaları whatsapp hesaplarında ve gruplarında o kadar hızlı yayılmış ki, sözü edilen klipleri sen dinlemezsen, yanındaki dinlerken ister istemez kulak misafiri oluyorsun. Yani dejenere olmuş halkımızın bu gibi şeylere prim vermesi ve bunlara ilgi göstermesi zaten sorunumuzun başlıca kaynaklarından biri olması hasebiyle gözünüzün içine içine sokuluyor.

Başbakan Ünal Üstel’in özel hayatı ile ilgili kısımları ne beni ne de bir başkasını ilgilendirir. Bu ülke siyasi tarihinde özel hayatları ile ilgili sorun yaşayan siyasetçi dolu. Yenilerine ihtiyaç olmadığı gibi kaldıracak sinir de kalmadı.

Özel hayat özel hayattır. Özel kalmalı.

Özel hayatın ihlali ile ilgili düzenlemeler devreye girmeli hemen bence.

Ancak işin bir de diğer tarafı var.

Ortaya atılan iddialar arasında mali iddialar var ki, devletin makamları otomatik bir şekilde onları araştırmakla yükümlüdür.

Sayıştay mı bakacak, vergi dairesi mi bakacak ya da Hüseyin Özgürgün için işletilen mekanizmalar mı devreye girecek bilemem ancak bu iddiaların doğru olmadığı bir şekilde ortaya çıkartılması lazım.

İddiaların doğru olmadığının ortaya çıkarılması gerekliliği üzerinde duruyorum çünkü bu iddiaların doğru olmamasını istiyorum. Bir yurttaş olarak bir daha bir başbakanın normal olmayan yollardan koltuğundan edilmesi ya da en hafifinden konsantrasyonunu ülke sorunlarına değil de hakkındaki iddialara laf yetiştirmeye yoğunlaştırmamasını istiyorum.

Sayın Başbakan hemen ve öncelikli olarak kendisi ile ilişkilendirilen bu mal ve mülklerle ilgili bir açıklık getirmeli. Bunun için devletimiz mekanizmalarında Mal Beyanı diye bir enstrüman var.

Ona bakılmalı. Ünal Üstel’in anormal bir şekilde zenginleşmesinin olmadığı gerçeği halkın ve kamuoyunun önüne konmalı.

Bu hem Ünal Üstel’i görevlerini yerine getirirken rahatlamasını ve ülkenin ihtiyacı olan acil işleri cesaretle yerine getirmesini sağlayacak, hem de kamu vicdanı da bu gerginlikten kurtulmuş olacak.

Samimi isteğim budur.

Ha eğer özel hayatla ilgili olanlar hariç, çünkü az önce de ifade ettiğimiz gibi onlar ne bizi ne de başkalarını ilgilendirir, iddiaların herhangi birinde doğruluk payı varsa o zaman ‘yandı gülüm keten helva.’

Başbakana tavsiyemdir, çok hızlı bir şekilde, yayın yapana yanıt olarak değil, ancak vatandaşların kafasında soru işaretleri yaratan iddialara bir açıklık getir.

‘Yalandır, işte ispatı’ de. Ya da, iddia sahibini mahkemeye ver, mahkemede iddialarının ispat yükünü iddia sahibinin omuzlarına yükle.

Hüseyin Özgürgün için bunların onda biri söylendi ancak o susup kalınca başına gelenleri hep beraber gördük.

Sayın Başbakan susmayın. Devletin enstrümanlarını da dürtükleyin. Harekete geçsinler. Gerçekler ortaya çıksın. Siz de rahatlayın sizden beklentisi büyük olan bu ahaliyi de rahatlatın.

Bu gülleler sinmekle geçmeyecek.