Gençler sordu, Arıklı cevapladı

Kıbrıs Postası ve Kıbrıs Türk Gençlik Kongresi iş birliğinde, Rauf Denktaş Üniversitesi Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Geleceği Konuşuyoruz” programı başladı.

Gençlerin soruları ve 8 siyasi parti başkanının cevaplarından oluşan program, Kıbrıs Postası Haber Merkezi tarafından canlı çözümlerle okuyucuya aktarıldı.

Parti başkanlarından olan Erhan Arıklı’ya sorulan soruları ve verdiği cevapları, canlı aktarım olarak buradan okuyabilirsiniz…

Program ilk olarak başkanların 5’er dakikalık gençlere hitabıyla başladı.

“GÜÇ SİZDE, KULLANIN”

Arıklı, kendisine verilen sürede şu ifadelere yer verdi:

“Türkçe’de başka dilde olmayan bir kavram var, o da delikanlılık. Başka hiçbir dilde bu kavramın karşılığını bulamazsınız. Türk kültürüyle yetişen gençlerin kanı delikanlıdır, heyecanlıdır, bencillik yoktur, toplumu düşünür ve dünyaya bu şekilde yön vermeye çalışır. Siyasi partiler manifestolarında gençlerle ilgili pek çok şey yazar ama malesef gençlerimiz siyasi partileri değerlendirirken manifestoları çok da göz önünde bulundurmazlar. Oylarını bu şekilde vermezler. Daha sonra da verdikleri oyun takipçisi olmazlar. Siyasi partilerin genel başkanları çok karamsal tablolar çiziyor. İster istemez bu ülke yaşanacak bir yer değil diyorsunuz. Ama kimse size ‘güç sizde’ demiyor. Gücünüzü kullanın demiyor. Burada ciddi bir sömürü düzeni var, gençlerin geleeği karanlık diyorlar. Siyaseti, sandığı protesto mu etmelisiniz? Çare bu mu yani? Biz diyoruz ki güç sizde. Geleceği şekillendirebilirsiniz. Eskiden eğitim, okul, aşke ve sosyal çevre kişiliğin oluşmasında büyük bir önem arz ederdi. Ama son yıllarda sosyal medya dünyayı küçük bir köy haline getirdi. Artık dünyada neler olduğunu çok yakından takip ediyor ve benim ülkemde bu yok diye tepki gösterebiliyorsunuz. Bir başbakanın yalan söyledi diye istifasının gündeme geldiğini görebiliyorsunuz. Lütfen siyasete ilgi duyun. Şu anki bilgi birikiminizi, siyasetin yönlendirilmesinde kullanın. Bizim gençliğimöizde yaşamadığımız pek çok şeyi siz biliyorsunuz. Bilgiye bir anda ulaşma şansınız var. KKTC’de gençliğin çok ciddi sorunları var ama bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. En büyük sorun, en büyük sıkıntı istihdam meselesi. Okuyan genç, acaba ben bu diplomayla iş kurabilecek ya da iş bulabilcek miyim diye soruyor. Göç olayı yaşıyor, endişe duyuyor. Gençler yurtdışına giderken, ülkeye geri dönmezken buraya malesef eğitim seviyesi çok da iyi olmayan bir kitle geliyor ve geleceği şekillendiriyor. Siyasetten soğumayın, umudunuzu kesmeyin. Başka KKTC yok. Güç sizde, kullanın.”

SORU - CEVAP

Başkanların hitaplarının ardından, sıra soru – cevap bölümüne geldi.

Soru: Bakanlık yaptığınız süreçte piyasayı ucuzlatma sözü verdiğiniz ama yapmadınız, neden? Bu döneme ilişkin vaatleriniz nelerdir?

“11 AYLIK HÜKÜMET DÖNEMİNDE ANLADIK Kİ SEÇECEĞİNİZ ORTAĞINIZ EN AZ SİZİN KADAR TOPLUMU DÜŞÜNMELİ”

Cevap: “Özellikle pandemi döneminde, ekonomik krize giren bizim gibi ada ülkelerinde denetimin artması ve piyasanın devlet tarafından kontrol altına alınması gerekiyor. Asgari ücreti 10 bin liraya bile çıkarsanız, 4 kişilik bir ailenin geçinme imkanı yok ama piyasayı ucuzlatsanız, o 10 bin ile 7 bin TL biraz daha rahat geçinebilirsiniz. Hükümete geldiğimizde, ortaklaırmın en az benim kadar samimi olduğunu ve bir şeyler yapmak istediğini düşünüyordum. Piyasayı denetleme, azami kar koyma gibi enstrümanlarla elimizi güçlendirebilecek bir yasa vardı. Örneğin etiket tüzüğü hazırlayıp geçirmek istiyordum. Ama ne bu tüzüğü ne de bir diğer yasayı Bakanlar Kurulu’ndan geçirme şansım olmadı. Büyük ortağın başkanı, başbakan, devletin serbest piyasa ekonomisine müdahalesi söz konusu olamaz dedi ve bitti. Hal Yasası’nı geçirip en azından ucuz sebze – meyve bulabilmek adına tarladan sofralara ürünlerin gelmesini sağlamak istedik. Hazırlayıp Meclis’e gönderdik ama yaslaştıramadık. KKTC demokratik bir ülkedir. Herhangi bir bakanın elinde yasal yetki yoksa, piyasasyı denetleyecek, kontrol edecek yetki yoksa ben yaparım diyerek fiyatı aşağıya çekemez. Bunu anlamış olduk. En azından fonları biraz daha ucuzlatabilmek adına fonları indirelim dedik, ekonomik örgütlerle toplantılar yaptık, devlet 5 puan indirirse biz 20 yapmaya hazırız dediler. Ama Maliye Bakanı ‘hayır, maaşları ödeyemem fonlarda bu nedenle indirim yapmama’ dedi. Ama bana o zaman yapmadıkları indirimi şimdi yapmaya çalışıyorlar. 11 aylık hükümet döneminde anladık ki bir şeyler yapmak istiyorsanız, seçeceğiniz ortağınızın da en az sizin kadar, sermayeyi düşündüğü kadar toplumu da düşünmeli.”  

“BİR JENERATÖR DAHA DEVREDIŞI KALDI, SORUN HANTAL BÜROKRASİ”

Soru: Şu an yaşanan elektrik kesintilerinden kendinizi sorumlu tutuyor musunuz?

Cevap: “Göreve geldikten sonra KIBTEK yönetiminden aldığım bilgide, 8 jeneratörün devredışı kaldığını ve 4’ünün de bakım ihtiyacı olduğu ve devredışı kalabileceği ifade edildi. Bu, 1 yıl önce bana verilen bir bilgi. Üretici firmadan servis almamız gerekiyordu. İhaleye çıktığımızda, ihaleye giren firmalar yan sanayi, yani çakma parçalar kullanıyorlar ve bu parçalar çok kısa sürede bozuluyor. Bu da jeneratörlerin bozulmasına, olumsuz yönde etkilenmesine neden oluyor. MİK Kanununda değişiklik yapmamız gerekiyordu bunun için muhalefetten destek istemek için Meclis’e geldik, KIBTEK’ten arkadaşlar muhalefete sunum yaptı, onlar da gerkeen desteği verdi. Muhalefeti ikna edebilmemize rağmen maliyenin bürokratlarını ikna edemedik. Yasa Meclis’e gelemedi ve biz hükümetten ayrıldık. Esas sorun zamanında bakım yapılmasına izin vermeyen bürokratlardadır. Jeneratörlerin bakımlarının yapılması gerekiyordu. Dün öğrendim ki jeneratörlerden biri daha devredışı kaldı. Eğer Rumlardan yeterli elektrik alamazsak kesintiler daha da artacak. Bunun sebebi hantallaşmış bürokrasidir.”

“UBP’NİN KORKULU RUYASI BİZİZ”

Soru: Son genel başkanlık seçimi sonrası parti içinde bazı çatlaklar ortaya çıktı. YDP içinde istifalar gün yüzüne çıkmakta. Toplum içinde YDP’nin baraj altında kalabileceği konuşulmakta. Bu konudaki görüşleriniz neler?

Cevap: “UBP’nin, YDP içinde karışıklık yaratmak istediği bilinen bir olay. Seçimde benim karşıma çıkan arkadaş biliyorsunuz ki UBP’de 6’ncı sıradan aday. Sayın Sucuoğlu 400 kişi YDP’den istifa etti, bize katıldı diye lanse ettiği kişiler de kendi partilerini kurmuşlardı, biz de güldük. Tıpkı Yeşilköy’de 1 kişiyi istifa ettirip ‘YDP’den 50 kişi bize katıldı’ açıklaması yapması gibi. YDP dimdik ayakta. Şu anda üçüncü partiyiz. UBP’nin korkulu rüyası biziz, hiç merak etmeyin geliyoruz.”