Devletimize sahip çıkmalıyız

Yayın Tarihi: 15/11/17 09:10
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Dünyada halkların ulusal mücadelelerinde, ulaşabileceği en onurlu ve büyük başarı, kendi devletlerini kurmasıdır.

Geçmişte yaşamayan ve o dönemlerde çekilen sıkıntıları, yaşam düzeyimizi bilmeyenler, yeniden Rumlar ile birleşmemiz durumunda her şeyin yoluna gireceğini hayal ediyor.

Ancak geçmişte yaşayanlar, geriye dönüş ve geçmişin karanlık dönemine götürüleceğimizi bildiği için ortak yönetime ve birleşmeye şiddetle karşıdır.

Her şeyden önce birleşmeyi tek çözüm ve kurtuluş seçeneği kabul eden ve dayatanların, 1960 birleşik yönetimindeki koşulları araştırıp öğrenmesi gerekir.

!960 birleşik yönetimde ülke çapında, Rum muhatapları ile rekabet edebilecek Türk iş adamları ve işletmeler yoktu.

Türk halkının en büyük istihdam kaynağı olan tarım ve hayvancılıkta da Rum'lara bağımlıydık.

Türklerin ürettiği tütün, harup, zeytinyağı, üzüm ve hayvansal ürünler Rum girişimci ve şirketleri tarafından değerlendirilirdi,

En önemli ihracat ürünleri olan turunçgiller, patates ve havuç üretiminde ise,Türklerin payı dikkate alınamayacak kadar azdı.

Kıbrıs anayasasına göre devletteki memurların %30'unun Türk olması koşuluna rağmen, devlette istihdam edilmemiz, çeşitli bahaneler ile engellenirdi.1960-63 döneminde devlette görev yapan Türk memurlarının sayısı birkaç yüz ile sınırlıydı.

Devlet kuruluşlarında görev yapan Türk ve Rumlar arasında, samimi işbirliği bulunmamaktaydı .

Her konuda Rum ve Türk memurlar kendi aralarında birlikte hareket ederlerdi ve devlet hizmetlerinin sunulmasında da her şey yolunda değildi.

İki halk arasında çatışma olmayan 1960-63 döneminde Rumların ,Türklere taşınmaz mal satması engellenirdi.Rum'dan mal satın alan Türklere tapu işlemleri yapılmazdı.

Kıbrıs'ın tüm yerleşim yerlerinde de Türk ve Rumlar kendilerine ait ayrı bölgelerde yaşardı.

Özetle 1974'den önce Türkler ile Rumlar arasında samimi işbirliği yoktu ve her iki halkın bireyleri her konuda birbirleri ile rekabet ve çatışma içindeydi.

Birleşik yönetim döneminde işsizlik hat safhada olduğu için, gençler ve yüksek öğrenimini tamamlayanlar,Türkiye , İngiltere, Avustralya'ya göç etmek zorunda kalıyordu.

1960-63 birleşik yönetimde Türk halkının yaşam düzeyi, şimdiki ile kıyaslanamayacak derecede düşüktü.

Ada çapında modern evlerde yaşayan ve özel arabası olanlar parmakla sayılacak kadar azdı. Tatil için Türkiye'ye hele Avrupa'ya gidebilecek tek bir Türk yoktu.

1963-74 döneminde ise Türkler can ve mal güvenliğinden yoksun olarak, Rum ablukası altında dar bölgelerde adeta açık hava hapishanelerinde yaşamak zorunda bırakıldı.

Özetle yok olma düzeyinde olan toplumumuz, barış harekatı sayesinde yeniden dirildi ve bugünkü yaşam koşullarına sahip olduk.

Geçmişin karanlık dönemine götürülmemek için, nereden nereye geldiğimizi dikkate alarak devletimize sıkı sıkıya bağlanmamız ve onu yaşatmaya çalışmamız gelecek nesiller karşı en önemli ve büyük görevimizdir. Aksi halde bugünleri, tatlı bir anı olarak hatırlayacağız

Bu vesile ile Kıbrıs Türk halkının cumhuriyet bayramını kutlarım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.