Kıbrıs'ta sergilenen sinsi oyun

Yayın Tarihi: 04/02/18 09:51
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

1974 yılına kadar Türkleri silah zoru, ekonomik üstünlük ve nüfus avantajı ile yok etmeğe çalışan Rumlar, bu dönemden sonra taktik değiştirmiştir.

Bu yeni strateji çerçevesinde kökenimizden ve anavatanımızdan koparılmamız, korumasız kalmamız ve böylece adanın kuzeyinin de kolayca Rum egemenliği altına sokulması amaçlanmaktadır.

İşte bu nedenle Rum ve emperyalistlerin güdümünde hareket eden bazı işbirlikçilerin de yardım ve desteği ile, anavatanla aramızın açılması ve gençlere Kıbrıslılık kimliğinin benimsettirilmesi yönünde, yoğun ve profesyonelce kampanyalar sürdürülmektedir.

'Gelişmiş bir ağacın kökleri kesildiğinde, bir müddet sonra kurur ve yok olur.'

'Bir binanın temeli yıkıldığı zaman, yıkılır.'

'Bir halkın kökleri ile ilgisi kesildiği zaman da kolaylıkla asimile olur ve ortadan kaybolur.'

İşte bu amaçla, Kıbrıs'taki Türk varlığının yok edilmesi için, içimizdeki işbirlikçilerin de katkısı ile Anavatanı kötüleme ve halkımızın kökünden koparılması faaliyetleri yoğun bir düzeyde sürdürülmektedir.

Rumların her türlü aşağılama ve hakaretleri karşısında hiç ses çıkarmayanlar, anavatan yetkililerinin en samimi, yapıcı öner ve söylemlerini bile istismar etmekte, kötüye yormakta, saldırmak ve halkımızı kışkırtmak için koz olarak kullanmaktadır.

Kıbrıs Türk halkını vefasız göstermek amacı ile, anavatanın yaptığı olağan üstü yardımları itibarsızlaştırmak için, komik duruma düşmek pahasına, her yola başvuruyorlar.

Bazı KKTC vatandaşlarının hatta devletten maaş alanların bile anavatan yetkililerine hakaret etmesi, yabancı devletlere şikayet etmesi, uluslararası kuruluşlarda kötülenmesi, demokratik hak olarak gösteriliyor.

Anavatana ve yöneticilerine her türlü aşağılama, kötüleme, hakaret , basın özgürlüğü olarak kabul ediliyor.

Anavatanla aramızı açmak, adadan ayrılmasını sağlamak ve bizi Filistin Arapları gibi korumasız bırakmak amacına dönük sinsi faaliyetler, ilericilik ve barışseverlik olarak yutturuluyor.

Halkımızın yok edilmesine dönük bu yıkıcı faaliyet ve anavatanla aramızı açmak kampanyalarına karşı çıkanlar ise, faşist ve barış düşmanlığı ile suçlanarak susturulmağa çalışılıyor.

Yeryüzünde sanki bir Kıbrıslı ulusu varmış gibi, Türklük yerine Kıbrıslılığın ön plana çıkarılması ve bu görüşün benimsettirilmesi için yoğun bir beyin yıkama kampanyası yürütülmektedir.

Bu kampanyanın başarılı olması için, halkımızın ulusal kimlik ve dininden koparılması gerektiği bilindiğinden, din dersi ve ulusal mücadele tarihimizin okullarda okutulmasına karşı çıkılıyor.

Oysa ayni çevreler, güneydeki okullarda öğrenim gören Türk öğrencilere yabancı din dersi okutulması karşısında ses çıkarmıyor.

Ayrıca batılı misyonerlerin KKTC'de kilse evleri açılmasına, Hristiyanlık propagandası yapmasına ve gençlerimize Hristiyan dinini kabul ettirmesine ses çıkarmıyor.

Tutum ve açıklamaları ile Türklerin Rumlara yamalanmayı kabul edebileceği umudunun güçlenmesini sağlayan ve böylece adil bir çözümü engelleyenler, bir de çözüm yanlısı olduklarını ileri sürüyorlar.

Kendilerinden farklı çözüm seçeneklerini savunanları da, çözüm düşmanı, çıkarcı, faşist göstererek susturmaya çalışıyorlar.

Anavatanla birleşmemiz durumunda sanki köklerimiz Anadolu'dan gelmemiş gibi, kimliğimizi kaybedeceğimiz yalanını benimsettirmeğe çalışıyorlar.

Öte yandan da bizden daha güçlü olan Rum çoğunluğun içinde eriyebileceğimiz tehlikesini göz ardı edere,k her ne pahasına olursa olsun birleşik yönetimi savunuyorlar.

İçinde bulunduğumuz koşullarda Kıbrıs Türk halkının kötülüğü için büyük uğraş içinde olanlar, kendi kendilerini ilerici, çözüm yanlısı ve barışsever ilan ediyorlar.

Fakat tarih Kıbrıs Türkünü Rum çoğunlukla birleştirip eritmek, ulusal kimliği ve anavatanından soyutlayıp yok etmek isteyenleri yargılayacak ve bunlara hak ettikleri hanesine kaydedecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.