İki bölgeliliğin sulandırılması geri dönüşümsüz büyük bir hata olacaktır

Yayın Tarihi: 06/06/18 09:26
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

1974'de güneye göç eden Maronitlerin KKTC'ye getirilmek istenmesinin ve bir eski EOKA'cı Rum'un Kozanköye yerleşmesine izin verilmesinin isabetli olmadığı görüşündeyim.

Her şeyden önce, hiçbir karşılık almadan yetkililerin bu kararları almasının ulusal davamıza ve halkımıza herhangi bir yararı olmayacağı aşikardır.

Bu kararların, uluslararası kuruluşlar ile güçlü devletlerin bize bakış açısının değişmesineve Rum ulusal davasını her koşulda desteklemekten vazgeçmesine sebep olacağını düşünmek de fazla saflık olur.

1974'den sonra oluşturulan ve dünyaca kabul edilmeye başlanan iki kesimliliğin bozulması, sadece Rum-Yunan ikilisinin değişmeyen enosis davasına katkıda bulunacaktır.

Rumların Kozanköy örneğinde olduğu gibimasum görünen yöntemlerle içimize yerleşmesi,bu konularla ilgilenen bir Rum hukukçunun da açıkladığı gibi, KKTC ve Maraşta'ki eski Rum taşınmaz mallarının iadesinin önünüaçacaktır.

Ayrıca sinsice KKTC coğrafyasının Kıbrıslı Türkler için can ve mal korkusu olmadan yaşanılabilen güvenli bir yer olma özelliğini bozacaktır. Çünkü KKTC'ye yerleşecek her Rum ve Maronit potansiyel Truva atları olabilecektir.

Büyük acılar ve emekler sonucu oluşturulan iki bölgeliliğin bozulması durumunda, artık geri dönüş ve yeniden iki kesimlilik oluşturulması da düşünülemeyecek.

Her şeyin üzerinde KKTC yasalarına göre 1974'den önce kuzeyde yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın, halen güneyde yaşayan tüm Rum ve Maronit'ler, yabancıdır.

Bu nedenle Rum ve Maroni'tlerin kuzeye getirilmesi için büyük çaba harcadığı bilinen bazı siyasi yetkililer, önce gelecek olanların hangi statüde olacağını düşünmesi gerekir.

Bazı yetkililerin İngiliz ve Ruslar gibi Rumlar ile de birlikte yaşamaya alışmamız gerektiği görüşüne de katılmak mümkün değildir. Çünkü Rumlar, İngiliz ve Ruslardan farklı olarak bizi ezeli düşman görmektedir.

Tanınmamış olsa bile yabancılar ve uluslar arsı mahkemeler bile KKTC coğrafyasında halkın seçtiği, yasların uygulandığı bir yönetim bulunduğunu kabul etmektedir.

Bu nedenle Rum ve Maronit'lerin hiçbir koşula bağlanmadan ve statülerinin ne olacağına karar verilmeden,elini kolunu sallayarak KKTC'ye yerleşmesi kabul edilemez.

Tüm sakıncalara rağmen Rum ve Maronit'lerin KKTC'de ikamet edebilmesi için; ya vatandaşlığa alınması, ya da diğer yabancılara uygulanan yöntemlerle oturma izni almaları gerekecektir.

Yakın geçmişte sırf yasalara aykırı verildiği gerekçesi ile, üstelik tek dayanağımız olan anavatanın yetkililerini de üzmek pahasına200 dolayında kuzeyli soydaşlarımızın vatandaşlığını iptal eden siyasi iktidar,acaba ,hangi yasaya göre Rum ve Maronitlerin kuzeye yerleşmesine izin verecektir?

Tek dayanağımız olan ve varlığımızın sürdürülmesini sağlayan Türkiye'nin vatandaşlarının bile ülkemize yerleşmesine izin verilmemesi karşısında, Rum ve Maronitlerinkoşulsuz kuzeye yerleştirilmesini haklı gösterecek hiçbir mantıklı gerekçe olmadığı görüşündeyim.

Barikatların açılmasından sonra günümüze, defalarca güneye giden Türklere saldırılması, Rumların hala bize karşı daha düşmanca duygulardan arınmadığının kanıtıdır.

Türk halkını Rum çoğunlukla birleştirmek ve zamanla adanın kuzeyinin de Rum-Yunan egemenliği altına sokulmasını isteyenlerin, iki kesimliliği bozmaktan yana olması yadırganamaz.Ancak Rumları içimize getirmemiz, ilmiği kendi elimizle boynumuza geçirmek olacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.