Gelecek olan suyu biz yönetebilir miyiz?

Yayın Tarihi: 29/10/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Anavatanın ülkemize su getirmesi, aynen bir ananın ağzındaki yiyeceği kendi karnını doyurmak yerine ,yavrusunun beslenmesinde kullanmayı tercih etmesi gibidir.

Çünkü Türkiye'nin Akdeniz bölgesi de, küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak kuraklığın kıskacı altındadır.

Hal böyle iken, anavatanımız sırf bizi rahatlatmak amacı ile, üstelik 1.4 milyar dolar gibi küçümsenemeyecek miktarda yatırım yaparak, bize su temin etmektedir.

İşte bu nedenle, dayanaksız ve gülünç gerekçelerle su getirilmesini kötüleyenlerin, yararımıza olmayacağını ileri sürecek kadar kendinden geçenlerin ve bu büyük hizmeti itibarsızlaştırmağa çalışanların, iyi niyetli olduğu kabul edilemez

Zaten halkımızın ezici çoğunluğu da, proje hakkında kötü niyetli ve olumsuz açıklamalar yapanları komik karşılamakta,ayıplamakta ve kınamaktadır.

Kuşkusuz,demokratik hukuk devletinde herkesin istediği gibi görüşler ortaya koyması engellenemez.

Ancak sorumlu makamlarda oturanlar, zor duruma düşmemek için, açıklamalarında mutlaka daha dikkatli olmak zorundadır.

Muhalefetteki siyasiler de, 'suyu biz yönetmeliyiz' gibi faydasız söylemler yerine,suyun iyi yönetilmesi ve en verimli bir şekilde değerlendirilmesi için, yapıcı öneriler ortaya koymalı.Gerekli çalışmaları ve düzenlemeleri yapması için de, hükümete baskı yapmalı.

Yoksa, ' kimseden yardım istemeyiz, biz getirilecek suyu nasıl yöneteceğimizi biliriz' diyerek efelenmek, bize hiçbir şey kazandırmaz.

Her şeyden önce, teknik bakımdan, getirilecek olan suyun bizim yönetebileceğimizi ileri sürmek, düşünülerek ortaya konulan görüş olarak kabul edilemez.

Çünkü, dünyada ilk kez uygulanan bir teknikle getirilecek olan suyun yönetiminin, basit ve herkesin yapabileceği bir iş olmayacağının bilinmesi gerekir.

'Bilmediğini bilmek en iyisidir.Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.'(Lau –Tu)

Her şeyden önce, suyun kaynağı ülkemiz dışında bulunduğuna göre,Türkiye'deki barajdan pompalanması,deniz altındaki borulardan nakli,sistemin uzaktan ölçüm ve kontrolü, debi ve basınç ölçümleri,KKTC'de isale hattı ve şebekesi üzerindeki ölçümler ve kontroller, herkesin yapabileceği basit bir iş değildir.

Hele denizaltında bulunan boru şebekesindeki durumun gözetim altında tutulması, ve çıkabilecek sorunların saptanıp çözümü gibi konularında bizim herhangi bir şey yapabilme olanağımız yoktur.

Zaten dünyanın her yerinde böyle projeler ilk birkaç yıl, mutlaka sistemi yapan ilgili firma tarafından ve/ veya onun gözetimi altında yönetiliyor.

Bu nedenle, getirilecek olan suyun ilk birkaç yıl,mutlaka projeyi uygulayan firma tarafından yönetilmesi kaçınılmazdır.

Ayrıca, suyun yönetilmesinde ve değerlendirilmesinde, konu hakkında bilgi ve deneyimi olan anavatandaki kuruluşların , bize yol göstermelerini istememiz bizim çıkarımızadır .

Kuşkusuz ülkemizde taş taş üstüne konulmasını istemeyen malum kişiler, 'peşkeş, irademize müdahale ediliyor ve iç işlerimize karışılıyor' söylemleri ile Anavatanın bize yardım etmesini önlemeğe çalıştığı biliniyor.Ancak halkımızın ezici çoğunluğu, böyle soğuk savaş döneminden kalma sloganlarla vatandaşa şirin görünmeğe çalışanlarla artık alay etmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, faydasız,dayanaksız tartışmalar bir yana bırakılmalı, 'Biz yapabiliriz,Biz yönetebiliriz' gibi söylemler yerine, bize sağlanan bu büyük olanaktan, en iyi nasıl yararlanabileceğimiz üzerinde durmamız ve bunu tartışmamız daha akılcı ve isabetli olacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.