Komşuluk ilişkileri

Küçük bir ülke olan Kıbrıs'ta iki yönetimin ve halkın birbiri ile işbirliği yapması, iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşaması, her iki halkın da yararınadır.

Ancak, adadaki iki halkın karşılıklı saygıya dayalı işbirliği içinde yaşaması, iki halkın ve yönetimlerinin isteği ile mümkündür.

Kıbrıs'ta yaşayan Türk halkı olarak, adanın bizim yönetimimizde olduğu dönemde, Rum halkına hep iyi davrandık, onlarla samimi işbirliği içinde yaşadık.

Öte yandan adada Türk yönetimine son verilmesinden sonra,Rumlar bize karşı dostça davranış içinde olmadı.ENOSİS idealleri, yani Yunanistan'la birleşme istekleri önünde engel olarak gördükleri için bizi yok etmeye çalıştılar ve hala daha da bu tutumlarını sürdürüyorlar.

Oysa geçmişte yaşanan acı olaydan ders alınmalı ve bundan sonra iyi komşuluk ilişkileri içinde birbirimiz ile dostça yaşamanın yollarını bulmamızda yarar vardır.

Geçmişte Rum tarafının bize düşmanca davranmasına, acı çektirmesine, Ortak devletten dışlamasına, silahlı saldırılarla bir çok masum soydaşlarımızı katletmesine rağmen, Türk halkı olarak biz yine de kin beşlememekte ve dostça işbirliği yapmak istemekteyiz.

Fakat, Rum tarafı 1960 ortaklık yönetimine tek yanlı el koyması yetmezmiş gibi, bir de sahip olduğu sahte Kıbrıs Cumhuriyeti unvanına gölge düşürülmemesi düşüncesi ile, yönetimimizle hiçbir konuda işbirliği yapmayı kabul etmemektedir.

Aslında biz kuzeyde kurduğumuz yönetimin sadece bizi temsil ettiğini ve Rumları temsil etmediğini kabul ediyoruz.Bu nedenle Rum tarafının,KKTC'ni sahte veya gayri yasal olarak nitelemesi dayanaksızdır.

Öte yandan Rum tarafının, sadece kendi halkını temsil eden yönetimi,1960'ta kurulan iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti olarak göstermesi,hem Londra ve Zürih anlaşmasına, hem de Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre sahtekarlıktır.

Aslında güneyde futbol maçlarında bile militanların Yunan bayrağı açması, resmi kuruluşlarda da Yunanca kullanılması, güneydeki yönetimin Kıbrıs Cumhuriyeti olmayıp Rum yönetimi olduğunu kanıtlamaktadır.

Bu nedenle Rum yönetiminin, haksızca ve sahtekarlıkla ele geçirdiği Kıbrıs unvanının arkasına saklanarak bizimle işbirliği yapmaktan kaçınması, dayanaksız ve yanlıştır.

Mevcut koşulların değiştirilmemesi durumunda, Rumların egemenliklerini kuzeye yaymalarına olanak sağlamayacak hiçbir çözüm seçeneğini kabul etmeyeceğini beleklerdeki çocuklar bile biliyor.

Buna rağmen sırf siyasi çıkar ve beklentiler nedeniyle,Kıbrıs sorunu ile ilgilenen devletle, maalesef hala daha içinde bulunduğumuz şartlar içinde yine de toplumlararası görüşmelerin sürdürülmesini ve masada zaman harcanmasını istemektedir.

İçinde bulunduğumuz koşullar değişmedikçe çözümün sağlanamayacağı aşikar olduğuna göre,hiç olmazsa iki kesimde yaşayan halkın sağlığını ve güvenliğini ilgilendiren konularda olsun, iki yönetim arasında işbirliği yapılması yararlı olacaktır.

Örneğin hava kirliliği,Yangın, doğal afetler,suçların önlenmesi,uyuşturucu, insan hayvan ve bitki hastalıkları gibi sorunlarla mücadelede, iki yönetim arasında gayri resmi veya dolaylı da olsa, mutlaka işbirliği yapılması gerekir.

İki yönetim arasında sınır bulunmasına karşın, hastalıklar ve böcekler sınırı tanımamaktadır.

Bir kesime bulaşan herhangi bir hayvan, bitki veya insan hastalığı, kısa süre içinde diğer tarafa da yayılabilmektedir.Bu hastalıklarla mücadelede başarılı olunabilmesi, mutlaka her iki bölgede de gerekli çalışmaların yapılmasına bağlıdır.

Hatırlanacağı gibi kuş gribi, adanın her iki bölgesinde de görülmüştü.Palmiye kırmızı böceği de ayni zaman dilimi içinde her iki tarafta da görülmüştü.Halen büyükbaş hayvanlarda görülen LSD (Lumpy skin disease) ve küçükbaş hayvanlarda da Maedi-visna ve Scarpy gibi hastalıklarla mücadelede de başarılı olunabilmesi için, mutlaka iki yönetim arasında koordineli çalışmalar yapılması gereklidir.

Kısaca belirtmek gerekirse, Rum tarafı artık kompleksli davranmaktan vazgeçmeli,kimin sahte kimin gerçek olduğunu bir yana bırakmalı ve hiç olmazsa suçların önlenmesi, doğal afetler, yangın,uyuşturucu ticaretinin önlenmesi, insan ,hayvan ve bitki sağlığı gibi yaşamsal konularda Kuzeydeki yönetimle işbirliği yapmalı.