Çözüm için tüm ilgili taraflar bizim gibi istekli ve samimi olmalı

Yayın Tarihi: 16/05/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yaklaşık yarım asırdan beri sürdürülen toplumlararası görüşmelerde, Rum tarafının adanın tümü üzerinde egemen olma isteği nedeniyle bir sonuç alınamadığı, çözümsüzlükten Türk tarafının sorumlu tutulamayacağı bilinen bir gerçektir.

Rum yönetiminin dış işleri eski Bakanı Rolandis bile, herhalde bir anlaşma yapılmasına yardımcı olabilmek düşüncesi ile , bu gerçeği açıklamak zorunda kalmıştır.

Bilinen gerçeklere rağmen, sayın Akıncının cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle, çözüm umutları yine de hem Kıbrıs'ta hem de dışta artmıştır.

Çünkü sayın Akıncı, samimi olarak Kıbrıs sorununun çözümünü isteyen ve bunu şiddetle savunan bir kişi olarak tanınmaktadır.

Seçim konuşmalarında da ağırlıklı olarak, hep Kıbrıs sorununun çözümü için çalışacağını açıklamıştır.

Sayın Akıncının cumhurbaşkanı seçilmesi ile ortaya çıkan olumlu hava karşısında, Kıbrıs'ta içtenlikle ve gerçekten artık bir anlaşma yapılmasını isteyen tüm ilgili tarafların, süreci desteklemesi ve olumsuz davranışlardan kaçınması gerekir.

Özellikle iki halkın anavatan yetkilileri, BM ,Avrupa Birliği ve Kıbrıs sorunu ile ilgilenen yabancı devletler, tek taraflı girişimler,açıklamalar ve kararlarla sürece zarar vermekten kaçınmalıdır.

Hal böyle iken, Türk tarafının iyi niyetli tutum ve açıklamalarına karşı,önce Yunanistan dışişleri bakanı, bir çözüm olabilmesi için, adada tek bir Türk askeri kalmaması gerektiğini açıklamıştır.

Çözüm parametrelerinin bilinmesine ve daha önceki liderler tarafından Gambari girişiminde kabul edilmesine rağmen, güneyde etkili olan bir siyasi parti başkanı ile Baş Piskobos, iki kesimli federasyonu amaçlayan çözüme karşı olduklarını ilan etmişlerdir.

Öte yandan Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştırdığı bilinen Avrupa Birliğinin parlamentosu, tam da görüşmelerin arifesinde, Türk askerinin adadan ayrılmasını, Maraş'ın iadesini isteyen, serbest ticareti ve Türklerin Avrupa Birliğinde temsil edilmesini reddeden Rum yanlısı bir karar çıkarmıştır.

Rum tezlerini destekleyici açıklama yapan KKTC'deki Rum lobicileri de, Rum tarafını peşinen ödün koparmağa teşvik etmekte ve çözümü zorlaştırmaktadır.

Özetle, görüşmelerin arifesinde Rum tezini destekleyen açıklamalar,yapılması çözümsüzlüğü körüklemektedir.

Görüşmelerin arifesinde, olumlu havaya gölge düşürücü açıklamalar yapanlar, Kıbrıs'ta adil bir barış anlaşması yapılmasından yana olmadıklarını göstermektedir.

Açıkça anlaşıldığı gibi Yunanistan, Rum siyasiler ve Avrupa parlamentosu Kıbrıs sorununun çözümü için, Türk tarafının teslim olmasını içeren bir anlaşma beklentisi içindedir.

Bu durumda sırf bir çözüm olsun da nasıl olursa olsun görüşü ile hareket edilmesi ve devletimizden, iki kesimlilikten iki toplumluluktan ödün vermemiz ve anavatanın fiili garantisini içermeyen bir anlaşmayı kabul etmemiz, adadaki varlığımızın yok olmasına zemin hazırlayacaktır.

Zaten teslim anlaşması ,yapılacak referandumda da, halkımız tarafından kabul edilmeyecektir.

İşte bu nedenle, varlığımızın riske sokulmaması için, vazgeçemeyeceğimiz kırmızı çizgilerimizi ortaya koymamız, Rumların teslim olmamızı sağlayacak çözümde ısrar etmeleri durumunda da, artık başka çözüm seçeneklerine yöneleceğimizi açıklamalıyız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.