Mülkiyet sorununun çözümünde kaosa zemin hazırlanmamalı

Yayın Tarihi: 01/09/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bir çok kişi gibi ben de toplumlararası görüşmelerde, sırf acilen Rum tarafı ile birleşmek amacı ile, çok ciddi hatalar yapıldığı görüşündeyim.

Özellikle mülkiyet sorununun iade, takas ve tazminat yolu ile çözümlenmesinin ilke olarak kabul edilmesi, hele doğru ise eski mal sahiplerine tercih hakkı da tanınması ,Filistin Araplarının durumuna düşmemize sebep olacaktır.

Her şeyden mülkiyetin eskiden beri Rum tarafının isteği olan iade, takas ve tazminatla çözümlenmesi üstelik eski koçan sahiplerine tercih hakkı da tanınması ,iki bölgeliliğin kağıt üzerinde kalmasına zemin hazırlayacak ve Kıbrıs Türk halkı 1974 öncesindeki koşullara götürülecektir.

Ayrıca C/başkanlığı sözcüsünün kuzeydeki eski Rum malları için yasal hak sahipleri ve elinde KKTC tapusu tutanlardan da şimdiki kullanıcılar sözcüğünü kullanması, KKTC Dışişleri Bakanının benzer açıklaması, Türk halkının çıkarlarının korunmadığını akla getirmekte ve haklı tepkilere sebep olmaktadır.

Çünkü bu söylemler, KKTC devletinin varlığının, yasalarının ,kararlarının ve KKTC tapularının, geçerliliğini tartışılır duruma getirmektedir.

Oysa, Türk tarafının haklarını korumakla yükümlü olanların ve özellikle de uluslararası hukuku dilinden düşürmeyenlerin, ABD ve Avrupa İnsan hakları Mahkemesinde, mülkiyet ile ilgili alınan kararları dikkate alması gerekir. Örneğin:

1.AİHM'nin 2/7/2013 tarihli kararında KKTC yasaları ve mülkiyette 41 yıldan beri mülkü tasarrufunda bulunduranlar hak sahibi kabul edilmektedir.(http//hudoc.echr.coe.int/ sites/ eng/pages/search.)

2.ABD Federal Mahkemesi, Rumların KKTC'ye geri dönme ve/veya tazmin isteklerinin tümünü reddetti.(htt//www.courthouse ws.com/2014/10/13/72392htm).Böylece iki bölgelilik ve Rumların kuzeye yerleşemeyeceği kabul edilmiştir.

3.Hukukta savaşı başlatan ve saldırgan taraf, bir de hak talebinde bulunamaz. Çünkü yaşam hakkı Mülkiyet hakkından çok daha önemlidir.

KKTC'deki bazı Rum karasevdalılarının yalanlarına rağmen ,Rum tarafının Türklere saldırdığı BM belgelerinde sabittir.( Ortega ve BMGS UThant'ın S/5950,10.9.1964 raporları) Rumların Akridas vs. planları da inkar edilemez.

Bilindiği gibi,Dünya harbinden sonra Çekoslavaklar ,Almanların ülkelerine saldırması karşılığında Südeten'de yaşayan Almanlardan 25,000'ni öldürdü. Geriye kalan 3 milyonun da mülküne hiç tazminat ödemeden el koydu ve göç ettirdi.(Benes Yasası) Bu eylem,2009 Lizbon Anlaşması ile Avrupa Birliği Birincil hukuku olarak kabul edildi. Böylece 3 milyon Alman'ın AİHM'de Çekoslavakya aleyhinde dava açma hakkı ortadan kalktı.

Zaten uluslararası kararlar yanında, 3 kişilik bir komisyonun pratikte yüzbinlerce mülkün durumunu inceleyerek, çözümlenmesini düşünmek hayaldir.

Böyle bir çözüm seçeneğinin kabul edilmesi, mülkiyet konusunun on yıllarca sürüncemede kalmasına, kişilerin komisyonda karşı karşıya getirilip huzursuzluklara, hatta toplumlar arası çatışmalara zemin hazırlayacaktır.

Ayrıca bedelini ödeyerek satın alınan mülklerin tapularının geçersiz sayılması ve yeniden komisyonda ele alınıp sonuçlandırılmasının kabul edilmesi, hiçbir hukuk ilkesi ile de bağdaştırılamaz.

Hiçbir kimse, bedelini ödeyerek satın aldığı mal için bir de eski mülk sahibi Rum'a yeniden ödeme yapmayı kabul etmeyecek.

Hakkaniyet bakımından tazminat için gerekli fon; haksızca, karşılığı olmadan ve sahtecilikle mal alanlardan elde edilecek gelirlerden oluşturulmalı.

Eski Rum malını satan, bedelini alıp harcayan ve/veya ayrılan kişiler, hele 4-5 el değiştiren mallar için çözüm üretmek kolay olmayacak.

Sonuç olarak mülk sorunu, Rumların 1958, 1963 ve 1974'de Türklere saldırması sonucu ortaya çıkmıştır .Bu nedenle uluslararası mevzuata göre saldırgan Rum tarafının, bir de mağdur rolünde, tazminat ve/veya mal talebinde bulunma hakkı yoktur.

Buna rağmen sırf Rumları anlaşmaya yanaştırmak amacı ile, KKTC'deki eski Rum mallarının güneyde kalan ve kuzeydeki Rum mallarından da daha değerli olan Türk malları ile toptan takası, anlayışla karşılanabilir.

Bu amaçla, mülkiyet sorunu; biri Türk, diğeri Rum olmak üzere, uzmanlardan oluşturulacak iki heyet arasında ele alınıp çözülmeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.