Kıbrıs'ta neden Türklerin nüfusunun artması istenmiyor?

Yayın Tarihi: 14/11/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Nüfus, ülkelerin kalkınmasında, doğal kaynaklarının değerlendirilmesinde, üretim ve tüketim üzerinde son derece etkili ve önemlidir. Nüfusun artması sayesinde mal ve hizmetlere talep ve vergi gelirleri artar, piyasa genişler, yeni yatırım alanları açılır.

Bir ülkede nüfusun az olması, işgücü sıkıntısına sebep olur ve ülkenin geleceği tehlikeye sokulur.

Ayrıca sürekli bize saldıran Rumlarla başa çıkabilmemiz için de nüfusumuzu artırmamız kaçınılmazdır.

Rumlar nüfus üstünlükleri nedeniyle üretimlerini artırarak ekonomilerini bize göre daha fazla geliştirmiştir.

Sırf nüfusumuzun az olması nedeniyle, bugüne kadar başımıza gelmeyen sıkıntı, çekmediğimiz acı kalmadı.

Adanın tümüne sahip olmak mücadelesi içinde olan Yunanistan, Kıbrıs'ta 1821'lerden başlayarak nüfus üstünlüğünü ele geçirmeğe büyük önem veriyor.

1963'te Rumlar sırf nüfus üstünlüklerini öne sürerek ortaklık yönetimine el koymuş ve bize 11 yıl cehennem hayatı yaşatmıştı;

Nüfusun önemini bildikleri için Rumlar olası bir anlaşmadan sonra 4 Yunanlıya karşı 1 Türk'e vatandaşlık vermemizi şart koşuyor;

Başpiskobos, nüfusun önemini takdir ettiği için, kuzeyli soydaşlarımızın ülkemizde doğan çocukları ile ayrılmaması durumunda anlaşmaya onay vermeyeceğini söylüyor;

Nüfusumuzun daha az olması nedeniyle sınır ayarlaması yapılması ve bir miktar topraklarımızın Rumlara verilmesi isteniyor;

Rum tarafı nüfusun öneminin bilincinde olduğu için ,kurulacak federe devletteki olası nüfusumuzun 220 bin olarak sınırlandırılmasını ister.

Tüm bu gerçeklere rağmen, KKTC İçişleri Bakanı 'Türk tarafı için öngörülen rakamın 200 bin olduğunu ve bu rakamın Birleşmiş Milletlere verildiğini belirterek 'müzakere masası bizim için esastır. Masayı bozacak düzenleme yapmamız söz konusu olamaz' diyerek adeta Rum'un ekmeğine bal sürmektedir.

Halen KKTC'de hükümetin benimsediği hatalı nüfus politikası çerçevesinde, uzun yıllar ülkemizde yaşayan soydaşlarımıza vatandaşlık yerine, daimi ikamet hakkı tanınması; ayrıca sırf vatandaşlık hakkı kazanmamaları için, ekonomimizin zarara uğratılması pahasına, bundan sonra çalışma izninin 3 yıldan fazla verilmemesinin öngörülmesi, nüfus avantajının Rumların elinde kalmasına yardımcı olan yanlış bir uygulamadır.

Aslında sırf artmasının engellenmesi amacı ile, yarım asra yakın süre ülkemizde yaşayan soydaşlarımızın ve ülkemizde doğan çocuklarının olası çözümden sonra sınır dışı edilmesi, insan hakları ilkeleri ile bağdaştırılamaz.

Rum-Yunan ikilisi ile emperyalistlerin, uzun vadeli çıkarları nedeniyle, nüfusumuzun artmamasını istemelerini yadırgayamayız .Çünkü iyiliğimizi istemediklerini biliyoruz.

Ancak Kıbrıs Türk halkına hizmet etmekle olanların , nüfusumuzun artmasını engellemesi, üzücü ve ibret verici olup, kabul edilemez.

Çünkü milyona yaklaşan Rum nüfusa karşılık, bizim nüfusumuzun artmasının sınırlandırılması, azınlık durumuna düşmemize ve zamanla yok olmamıza sebep olacaktır.

Bu nedenle, Rumların aramızdaki nüfus açığının ilelebet korunması taleplerinin kabul edilmesi ulusal davamıza yapılabilecek zararın en büyüğüdür.

Nüfus konusu Anavatanın çıkarları bakımından da önemli olduğu için, KKTC'deki nüfusumuzun artmasını engelleme çabaları karşısında, duyarsız kalmamalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.