Görüşmelerde iki tarafın hedef ve istekleri

Yayın Tarihi: 10/05/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Görüşmelerde her iki tarafın da istek, beklenti, hedef ve amaçlarının ne olduğu aşağı yukarı bellidir.

Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğu; sağlanacak yeni anlaşmada; varlığımızın tehlikeye girmemesini, 1963 olaylarının tekrarlanmamasını, 1963- 74 arasında yaşatıldığımız haksız, acılı ve kanlı dönemin tekrarlanmasına olanak verilmemesini ister.

Geçmişte çektiğimiz acı ve sıkıntılar nedeniyle, güvenliğimizin yırtılıp atılabilecek kağıt üzerinde değil, tek dayanağımız Türk ordusunun fiili garantisi altında olması arzu ediliyor.

1960 antlaşmasından kaynaklanan haklarımızın gasp edilmesi karşısında güçlü devletler ile uluslar arası kuruluşların, sergilediği adaletsiz ve haksız tutumları nedeniyle, halkımızın ezici çoğunluğu garanti anlaşmasının devamından yanadır.

Kıbrıs Türk halkı olarak, adanın tek sahibi olmak, Rumları asimile etmek, göçe zorlamak, ekonomik egemenliği altına almak amaç ve hedefinde olmadığımız biliniyor.

Sadece, güvenliğimizi tehlikeye sokmayacak, asimile olmamıza sebep olmayacak, 1960 ortak Cumhuriyet döneminde olduğu gibi, yönetimden dışlanamayacağımız bir çözüm beklentisi içindeyiz.

Karşı taraf ise; ekonomik gelişmişlik, nüfus avantajı ve uluslar arası kuruluşlar ile güçlü devletlerin haklı haksız sürekli olarak kendilerini desteklenmelerinin de etkisi ile, Türklerle eşit koşullarda ortaklık kurmak niyetinde olmadığını gizlemek gereği bile duymuyor.

Nitekim Rum -Yunan Korgenerali Fhoebus.K. Klokkaris Rum-Yunan Stratejisinin: Kuzeydeki Türk nüfus artışını önlenmek, garantörlüğü kaldırmak, ortak savunma doktrinini güçlendirmek, RMMO'sunun açık ve örtülü olarak kuvvetlendirmek olduğunu açıklamıştır.

Halen Rumların görüşmelerdeki istekleri de yukarıda ortaya konulan Rum-Yunan stratejisi ile örtüşmektedir.

Rum tarafı, cumhuriyet idaresinde anlaşmalardan doğan haklarımızın gasp edildiğini, 1963 yılında silah zoru ile yönetimden dışlandığımızı ve 1963- 74 döneminde yaptıkları katliamları, saldırıları ve çektirdikleri sıkıntıları hiç söz konusu bile etmiyor.

Bize yaptıklarından hiç söz etmemelerine karşın, Rum Eğitim Bakanının 'düşmanlığın körüklenmemesi için' okullara genelge göndermesine, tüm siyasi partiler şiddetli tepki göstermiştir. Çünkü bunun 1974 harekatının unutturulmasına ve Yunan merkezli eğitimin tahrif edilmesine yönelik bir davranış olduğu ileri sürülüyor.

Özetle belirtmek gerekirse :Kıbrıs Türk halkı, sadece eşit ve yan yana güven içinde yaşamamıza olanak verecek bir anlaşma yapılması beklentisi içindedir. Rumlar ise adanın tümünü elde etmelerine olanak verebilecek bir çözüm peşindedir.

Zaten bizimle yan yana ve eşit koşullarda birlikte yaşamak niyetinde olmadıkları için, hep birleşmeden ve yeniden eski günlere dönülmesi gerektiği üzerinde ısrar ediyorlar. Yoksa art niyetleri olmamış olsaydı ve bizim de bu adada onlar kadar hak sahibi olduğumuzu kabul etmiş olsalardı, Çek ve Slovakya gibi kadife ayrılığı ve AB içinde yeniden birleşmeyi kabul edeceklerdi.

Halen içimizdeki bazı kişilerin hala daha 'bir anlaşma olsun da nasıl olursa olsun' görüşü ile birleşmeyi savunmaları düşündürücüdür.

Hele bu akıma kapılanların, geçmişteki kanlı ortama dönülmesini istemeyenleri 'barış ve çözüm karşıtı' göstermesi, kendilerini de 'çözüm ve barış yanlısı' zannetmeleri, oldukça üzücü ve ibret vericidir.

Çünkü, Rumların halen bize dayattığı şekilde bir çözümü kabul etmemiz durumunda, adada Türk kimliğimizle varlığımızı sürdürmemiz mümkün olmayacak.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.