Suyun halka verilmesi geciktirilmemeli

Hükümet, halkımızın su sıkıntısından kurtarılması amacı ile anavatanın büyük fedakarlıklarla getirdiği suyun, derhal vatandaşlara verilmesini sağlamalıdır.

Çünkü halen halkımıza verilen şebeke suyu, hem ihtiyacı karşılamamakta, hem de kalite bakımından kullanılabilecek ve içilecek durumda değildir. Hatta halen şebekelere verilen su, bitki ve hayvanlar için bile kullanılmaya elverişli değildir.

Halkımızın yaşamı ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesinde en temel gereksinim olan su, belediyeler tarafından kazanç elde etmek için kaynak olarak görülmemeli.

Deniz altında boru döşenerek dünyada ilk kez uygulanan bir teknik ile getirilen suyun, Belediye depolarına 2.30 TL'ye mal edilmesi oldukça ucuz ve çok makul bir fiyattır.

Bugüne kadar belediyelerin tonunu 10 ile 25 kuruştan aldıkları suyu, halka 3-4 TL'den satması hoş olmayıp, bunun sürdürülmesini istemek haklı görülemez.

Hele devletten maliyetin çok altında alınan suyun arıtılmadan ve kullanılamayacak kalitede halka verilmesi, belediyelerin halka karşı üstlendikleri görevi gereken düzeyde yapmadığını gösterir.

Halen halka içilebilecek ve kullanılabilecek kalitede su vermemesi nedeniyle, halkımız tonunu yaklaşık 600TL'den içme suyu satın almak zorunda kalmaktadır.

Bir çok ticari kuruluş ve kişi de kullanma suyu ihtiyacını, özel sektörden tonunu, yaklaşık 10 TL ödeyerek karşılamaktadır.

Belediyelerin maddi sıkıntı içinde olması nedeniyle anavatandan getirilen suyu da şimdi olduğu şekilde bedavaya yakın bir fiyattan alıp, halka fahiş kar ile satmak istemesi isabetli bir tutum değildir. Bu tutumun, vatandaşlar arasında haklı öfke ve tepkiye sebep olduğu bilinmelidir.

Çünkü gereksiz istihdamlar nedeniyle belediyelerin, mali sıkıntı içinde bulunmasında halkın hiçbir etkisi ve sorumluluğu yoktur.

Sırf bütçelerdeki açığın kapatılması için, anavatandan getirilen suyun da geçmişte olduğu düzeyde % 1200 ile 3000 karla satılmak istenmesi ve bu nedenle de, suyun halka verilmesinin engellenmesi, büyük bir haksızlıktır.

Anavatanımız suyu, halkımızı sıkıntısından kurtarmak ve yaşam kalitesini yükseltmek amacı ile getirmiştir.

Bu nedenle getirilen su, belediyeler tarafından açıkların kapatılmasında gelir kaynağı olarak kullanılabilecek bir kaynak olarak görülmemeli.

KKTC'nin su işlerinden sorumlu bakanı, Lefkoşa'ya ve Gönyeliye hemen su verilme olanağının bulunduğunu açıklamasına rağmen, suyun halka ulaştırılmaması, haklı öfke ve tepkilere sebep olmaktadır.

Siyasi ve ideolojik nedenlerle veya suyun gelir kaynağı olarak kullanılması istendiği için, halka ulaştırılmasının geciktirilmesi, halkı sokaklara dökülüp eylem yapmaya zorlamaktadır.

Yazın başlaması ile su sıkıntısı yine halkımızı perişan edecek ve ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkileyecektir .

Yürürlükteki mevzuata göre suyun dağıtım hakkının belediyelerin yetkisindedir. Ancak kamu yararı nedeniyle, yasal değişiklikle suyun belediyelerin tekelinden alınması mümkündür.

Belediye yöneticilerinin ilgili protokolü imzalamaması nedeniyle su verilemeyen yerleşim yerlerine, hükümet su dağıtım görevini, Su işleri dairesine yaptırılmalı. Böylece Vatandaşların daha fazla mağdur edilmesine izin vermemeli.