Varlıklarımızı korumalıyız

İnsanlar genellikle sahip olduğu şeylerin değerini takdir etmez, bunları yitirdikten sonra da üzülür, hayıflanır, pişmanlık duyar ve onları özler. Dünyada var olan canlılar arasında insanlar en akıllı yaratık olduğu halde, çoğu kez her alanda bu hatayı tekrarlamakta ve geçmişten ders almamaktadır.

Çok yakın bir geçmişe kadar, yıl boyunca gürül gürül akan ve hatalı sondaj kuyuları açarak kurutulan Değirmenlik, Lapta ve Alsancak pınarlarını bugün hasretle anmaktayız.

Hatalı uygulamalar sonucu yer altı suları tuzlanmış olan Mağusa ve çevresinde yüzlerce tatlı su kuyusu bulunduğunu ve en önemli sulu ziraat bölgesi olduğunu üzülerek hatırlamaktayız;

Çok yakın bir geçmişe kadar Mağusa ve çevresinde bulunan on binlerce dönüm turunçgil bahçelerini içimiz sızlayarak özlemekteyiz;

Yaşanan dönemde yarı çöl durumuna gelen ve yazın klimasız araba ile geçilemeyen Mesarya ovasının, bir zamanlar ağaçlarla kaplı olduğunu düşünerek hayıflanıyoruz;

Mesarya ovasının, Tüm Kıbrıs adasının tahıl ambarı olduğunu hatırlayarak, eski bereketli yılları özleriz;

Yakın bir zamana kadar kuyu sularının tertemiz ve içilebilir nitelikte olduğunu hatırlayarak hayıflanmaktayız;

Çevre kirliliği ve doğal dengedeki tahribat sonucu, yılın büyük bir kısmında rahatımızı kaçıran sivrisinek ve küp düşen salgını karşısında, geçmişi özlemekteyiz;

Geçmişte dağlarımızın sedir, ovalarımızın ise 'Kıbrıs akçe ağacı' ve 'Kıbrıs meşesi' ile kaplı olduğunu üzülerek anlatıyoruz;

Yanlış uygulamaların durdurulmaması halinde, yakın bir gelecekte yok edilecek makilikleri, zeytin ve harnup ağaçlarını da hasretle anacağız;

Çok katlı binalar yerine yaygın yerleşim yönteminin tercih edilmesi nedeniyle, yakın gelecekte kır çiçeklerini, doğal bitki örtümüz olan makiliklerimizi, ormanlarımızı, masmavi denizimizi yakın bir gelecekte hasretle anacağız;

Beşparmak dağının tepesine kadar inşaat izni verilmesi nedeniyle, yakın bir gelecekte, buradaki içilebilir temiz suları da kirletildikten sonra hayıflanacağız;

Gelişigüzel kuyu açılması sonucu, çok yakın bir gelecekte tuzlanacak olan Girne bölgesindeki tatlı su kuyularını da özlemle hatırlayacağız;

Vurdumduymazlığın sürdürülmesi ve sahillerin koruma altına alınmaması halinde, yakın bir gelecekte temiz kıyıları özleyeceğiz;

Modernleşme gerekçesiyle, köylerdeki bize özgü kerpiç evlerin acilen koruma altına alınmaması ve yok edilmesine son verilmemesi halinde, eski köy dokusuna hasret kalacağız.

Gelecekte özleyeceğimiz ve hasret kalacağımız varlıklarımızın listesinin daha da büyümemesi için; popülist-plansız- günü birlik yönetim anlayışı terk edilmeli ve daha mantıklı, daha hesaplı ve bilinçli hareket etmeliyiz.

Yoksa iş işten geçtikten, bugün sahip olduğumuz paha biçilmez 'doğal ve kültürel değerleri' yitirdikten sonra, onların önemini anlamak ve onları özlemek, hiçbir şeyi değiştirmeyecektir

Bugüne kadar doğayı tahrip ettiğimiz için ödediğimiz ağır bedelleri dikkate alarak, kendi yaşamımızı ve gelecek kuşaklarımızı düşünerek, daha mantıklı, daha bilinçli ve doğayı koruyarak, kirletmeyerek, bozmayarak yaşamanın yolunu bulmamız gerekir.