Birleşme yanlılarının çelişkili tutumu

Çeşitli nedenlerden dolayı 'her ne pahasına olursa olsun, Rumlar ile birleşmek' görüşünde olanlar, öte yandan anavatan ile birleşmemize karşı çıkıyorlar.

Oysa Rumların ezici çoğunluğunun ENOSİS'ten yana olduğu biliniyor. Rum Meclisi 1950,1964 ve 1967 yıllarında olmak üzere 3 kez adanın Yunanistan'a bağlanması kararı almıştır. Halen bizi birleşme için aldatmaya çalışılan müzakere döneminde bile, Rum Meclisi 1950 ENOSİS plebisitinin Okullarda kutlanması için karar çıkarmıştır.

Rum tarafının müzakerelerdeki talep ve tutumları, egemenliklerini adanın kuzeyine yaymalarına olanak sağlayacak bir çözüm peşinde olduklarını ortaya koymaktadır.

Bilinen bu gerçeğe rağmen, ısrarla Rumlar ile birleşmekten yana olanların iyi niyetlerinden kuşku duymamak mümkün mü?

Rum ile birleşme yanlılarının ileri sürdüğü gibi amaç dışa açılmak ise, Türkiye ile birleşmemiz durumunda da, bu amacımızı gerçekleştiremez miyiz?

Eğer gerçekten şimdiki bozuk yönetimden kurtulmak için Rum'la birleşmek isteniyorsa, Anavatanla birleşerek de ayni amaca ulaşamaz mıyız?

AB'nin parasal yardımları ile zorla ayakta duran Rum'la, daha doğrusu Yunanistan ile birleşmek, ekonomik bakımdan bizi daha kötü duruma sürüklemeyecek mi?

Halen üniversite mezunlarımızın iş bulmak için güney yerine anavatana yönelmesi, oradaki istihdam olanaklarının daha iyi olduğunu göstermiyor mu?

Bizi rakip ve düşman gören Rum yerin, bizi yavru vatan gören anavatan ile birleşmemiz can ve mal varlığımız bakımından daha güvenli bir tercih değil mi?

Trodos'ta tatil yapan 5 Türk'ün araçlarına zarar yapılması, bize karşı dostça duygular taşımadıklarını göstermiyor mu?

Kuzeyden patates satın alan Rum tüccarın tehdit edilerek bizimle ticari ilişkilerini sürdürmesinin engellenmesi, olası birleşmeden sonra bizi ekonomik bakımdan çökertmek isteyeceklerini göstermiyor mu?

Ürünlerimizin ihracatında fakir Rum yerine, 80 milyonluk anavatan pazarına açılmamız daha avantajlı değil mi?

Parçası olduğumuz Türk ulusu yerine dili, dini, milleti farklı olan ve bize karşı dostça duygular taşımayan Rum ile birleşmek, ilmiği kendi elimizde boynumuza geçirmek değil mi?

1960 Rum ile birleşik yönetimdeki durumumuzun, şimdiki ile kıyaslanamayacak derecede olağan üstü olumsuz olduğu inkar edilebilir mi?

Kıbrıs'taki İngiliz üslerini göz ardı ederek, 42 yıldan beri Kıbrıs'ta barışı koruyan Anavatan askerlerinin ayrılmasında ısrar eden Rumların, art niyetli olduğu aşikar değil mi?

Son 15 ayda güneye giden 7 Türk'e saldırılması ve EOKA'nin devamı olan ELAM'ın mecliste temsil edilmesi, olası birleşik bir çözümden sonra can ve mal güvenliği içinde olmayacağımızı göstermiyor mu?

Sürekli olarak KKTC'yi aşağılayanların, anavatan ile birleşmek söz konusu olduğu zaman, KKTC 'yi savunmaya kalkışması, pişkinlik ve çelişkili bir tutum değil mi?

Anavatanın bizi eyalet olarak kabul etmek isteyip istemediği bilinmiyor. Fakat her koşulda Rum ile birleşmeyi savunanların, öte yandan anavatanla birleşmeye karşı çıkmaları çelişkili ve kötü niyetli bir tutum değil mi?

Rumların niyetlerinin olası birleşik bir çözümü ENOSİS'e sıçrama tahtası olarak kullanmak niyetlerini gizlemek gereği bile duymamalarına karşı, ısrarla Rum ile birleşmeyi savunanların, ENOSİS davasına hizmet ettikleri kuşkularını güçlendirmiyor mu?