Karşı tarafın dayattığı birleşme, Enosis'e zemin hazırlayacak

Yayın Tarihi: 26/03/17 08:17
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Birleşme çok geniş kapsamlı olup, değişik şekilleri vardır. Örneğin Avrupa Birliği çatısı altında devletlerin bir araya gelmesi de birleşmedir.

Türk tarafı olarak biz iki kesimli, iki toplumlu birleşmeden yanayız. BM kararlarında da iki kesimli ve iki toplumlu birleşik çözüm destekleniyor.

Fakat müzakerelerde Rum tarafının dayattığı ve bizim görüşmecilerin de kabul ettiği birleşme şekli, Enosis'e zemin hazırlayacaktır.

Rum meclisinde 1964,1967'de oybirliği ile alınanEnosis kararı tüm eleştirilere rağmen iptal edilmedi. Üstüne üstlük en son Enosis' plebisitinin okullarda kutlanması için de karar alınmıştır. Rum Eğitim ve Kültür Bakanlıkları tarafından hazırlanan Milli Muhafız ordusu takvimlerinde de Enosis ön plana çıkarılmaktadır.

Rum hükümet sözcüsünün bir anma töreninde ' Ada bileşmeli .çünkü kahramanlarımıza görevimiz var' ifadesi de Rumların gerçek niyetlerini gösterir.

Rum Meclisinde alınan Enosis'i kutlama kararın iptal edilerek bu yetkinin Eğitim Bakanlığına verilmesinin, görüşmelere koptuğu yerden başlanılması için yeterli görülmesi, isabetli bir karar olamaz. Çünkü kutlama kararının hangi kuruluş tarafından verilmesinin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan Rumların niyet ve hedeflerinin değişmemesidir.

Kuşkusuz Kıbrıs Türk halkı olarak, ambargolardan ve belirsizlikten kurtulmak için çözümden yanayız.Fakat,halen müzakerelerde bize dayatılan ve Enosis'in önünü açacak birleşme şeklini kabul etmek zorunda değiliz.

Rum – Yunan ikilisi ve uzun vadeli çıkarları nedeniyle Türkiye'yi adadan uzaklaştırmak amacında olan ABD ile AB'nin, iki halkı zorla birleştirme gayretini kabullenmemiz durumunda, bir süre sonra, nüfus ve ekonomik dezavantajımız nedeniyle, eriyip azınlık durumuna düşeceğiz.

Bu nedenle yabancıların ve bize şimdiye kadar hakça davranmayan, aksine çifte standart uygulayan uluslar arası kuruluşların uygun gördükleri, adanın yeniden birleştirilmesi yerine, varlığımızı ilelebet sürdürmemizi garanti altına alan, katıksız iki bölgeli, iki egemen halklı çözüm şekli üzerinde ısrar etmeliyiz.

Sırf çözüm ve barıştan yana görünmek amacı ile, yabancıların istediği şekilde birleşmeyi desteklemek yerine, sakıncalarını anlatmamız gerekir.

Güneye giden Türklere karşı yapılan düşmanca saldırılar, Rumların geçmişte yaptıkları kanlı saldırılardan pişman olmadığı ve bizim onlara kin beslemememize karşın, onların bize iyi gözle bakmadığını kanıtlamaktadır.

1878 den sonra sömürge döneminde ve daha sonra, ortaklık hükümetinde bize yapılan ayrımcılığı,aşağılayıcı haksızlıkları, saldırıları ve katliamları unutmamamız ve tekrarlanmasına yol açabilecek birleşik çözüm şekillerini kesinlikle kabul etmemeliyiz.

İşin ciddiyetinin herkes tarafından kavranması ve egemenliğimizden, ayrılma hakkımızdan, ayrı bir bölgede anavatanın koruması altında can ve mal korkusu olmadan güven içinde yaşama olanağından ve devletimizden feragat etmemiz durumunda, bu gün birleşme şampiyonluğu yapanlar da dahil herkes pişman olacak.

24 temmuz 1923'te imzalanan Lozan anlaşmasına kadar tümü bizim olan Kıbrıs'ın üçte ikisini ele geçiren Rum- Yunan ikilisi, ENOSİS ideallerinden vazgeçmedikleri için, kuzeyi de egemenlikleri altına almalarına imkan verecek birleşme üzerinde ısrar ediyor.

Bu durumda KKTC'de ve dış dünyada gerçekten ve art niyetli olmadan çözüm isteyenler, tek çıkış yolunun KKTC'nin tanıtılması olduğunu kavramalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.