Çevre kirliliği kampanyalarla çözümlenemez

Yayın Tarihi: 29/03/17 09:53
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Şimdiye kadar yaşanan deneyimler, ülkemizdeki çevre kirliliği sorununun bilinçlendirme ve temizlik kampanyaları ile ortadan kaldırılamayacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Bir çok kez STÖ'leri ve devlet kuruluşları tarafından düzenlenen bilinçlendirme ve temizlik kampanyalarına rağmen, sorun ayni düzeyde karşımızdadır.

Bu nedenle yaşanan deneyimlerden ders alınmalı ve çevre kirliliğinin bilinçlendirme ve/veya kampanyalarla halline çalışılarak, boş yere para ve emek harcanmamalı .

Çevre kirliliği sorunun gerçekten çözümlenmesi isteniyorsa öncelikle kirliliklerin nedenleri, sorumluları ve kaynağı belirlenmelidir.

Ülkemizde en büyük çevre kirlikleri: olan Elektrik santralleri bacalarından atmosfere zehirli gazlar verilmesi, Biricik dağımız olan Beşparmaklar üzerinde doğudan batıya 17 dolayında taş ocağından havaya toz zerrecikleri bulaştırılması, Haspolat atık su tesisinden kaynaklanan pis koku kirliliği, bitki örtüsü sonucu yaz ayları boyunca yaşamı tehdit eden toz kirliliği, kıyılarımızdan geçen gemilerin attığı çöplerin sahillerimizi kirletmesi, komşu ülkelerdeki petrol rafinelerinden sahillerimizde oluşan katran kirliliği gibi önemli kirliliklerin kampanyalarla çözümü düşünülemez.

Bu kirliliklerin oradan kaldırılabilmesi, siyasi iktidarların kararlılıkla gereken önlemleri alması ile mümkündür.

Yoksa vatandaşların istemesi, kampanyalar düzenlenmesi, okullarda bilinçlendirme etkinlikleri yapılması ile, bu önemli çevre kirliliği kaynaklarından kurtulmamız düşünülemez.

Öte yandan şehirlerarasındaki yollarda ve refüjlerdeki ot kirliliği, Karayolları dairesinin görevini yapmamasının sonucudur. Çünkü yürürlükteki 'Arazi yangınlarını önleme' yasası uyarınca, Karayolları her yıl yollardaki kuru otları temizlemekle yükümlüdür.

Piknik alanlarındaki kirliliği de, tatil günlerinde buranın ilgili belediye ve/veya Orman dairesinin sıkı denetimi altında bulundurulması ve atıkları çöp bidonları yerine, etrafa saçan sorumsuz kişilerin rapor edilerek ve cezalandırılarak bilinçlendirilmesi ile çözümlenebilir

Şehirlerarası yollar ve refüjlerdeki çöp kirliliğinin önlenmesi ise, düzenli ve sık denetimler ve caydırıcı cezalarla mümkündür.

Tüm yerleşim yerleri belediyelere bağlı bulunduğuna göre, belediyelerin sıkı denetimlerle ve caydırıcı cezalarla çevrenin kirletilmesine izin vermemeli. Tüm uygar ülkelerde olduğu gibi ,çevreyi kirletenlere yaptığı kirliliğin bedeli ödettirilmeli.

Ayrıca, sırf çevre konusu ile ilgilenen bakanlık ve çevre dairesi bulunduğuna göre, çevrenin temiz tutulması ve kirletilmemesi, vatandaşların istek ve iradesine bırakılmamalı.

Sürekli denetimlerle çevreyi kirletenlere mutlaka yaptığı kirliliğin bedeli ödettirilmeli ve caydırıcı cezalarla kimsenin çevreyi kirletmeyi göze alamaması sağlanmalıdır.

Yerleşim yerlerindeki çevre kirliliği ise belediyelerin, halktan aldıkları temizlik vergilerini amaç dışı harcaması ve temizlik hizmetlerinde kullanmamasından kaynaklanır.

Bilindiği gibi son yıllarda belediyeler sırf temizlik için su faturaları ile belirli miktarda vergi alıyor. Örneğin Lefkoşa Belediyesi su faturası ile vatandaşlardan ayda 20 TL dolayında temizlik vergisi alır. Lefkoşa'daki konut sayısı 25,000 dolayında olduğuna göre, bir defada halktan 500,000 TL temizlik vergisi alınır. Geçmişte her yılın ilk üç ayında alınan bu vergi son zamanlarda diğer aylarda da alınıyor. Bu miktardaki bir para ile Lefkoşa sokaklarının tertemiz olması gerekirdi.

Sonuç olarak temiz bir çevreye sahip olmamız, kampanyalarla değil, hükümet ile belediyelerin görev ve yükümlülüklerini yerine getirmesi ile mümkündür.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.