Adım adım Girit senaryosunun uygulanmasına çalışılıyor

Yayın Tarihi: 25/06/17 11:43
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Yakın geçmişte batılı emperyalistlerin desteğini arkasına alan Kilise, gerçekte Yunan kökenli olmayan Girit ve Kıbrıs'taki Ortodoksları Yunanlıların torunları oldukları propagandası ile Osmanlılara karşı örgütleyip isyan ettirdi.

Böylece Osmanlı, Kıbrıs'ta olduğu gibi Girit'te de Katoliklerin kapattıkları Ortodoks kilisesini açarak ve bu kiliseye geniş imtiyazlar vererek, gelecekteki amansız düşmanını adeta kendi elleriyle hazırladı.

Yunanistan'ın kışkırtması yönlendirmesi ve örgütlemesi ile Girit Rumları ,ayni Kıbrıs Rumları gibi bir çok kez Türklere saldırdı ve katletti.

En son 1866 yılında, Rumların isyanını bastırması üzerine emperyalist devletler,Girit'le ilgili olarak bir konferans düzenlenmesi için Osmanlı'ya baskı yapmaya başladı.

Öte yandan Rum- Yunan ikilisi, Türkleri katlettiği ve göçe zorladığı halde, mazlum durumuna bürünerek, batılı emperyalistlerin Türkiye üzerinde baskı yapmasını sağladı;

Yapılan baskılar sonucunda 1869'da Girit'le ilgili olarak, 'Paris Konferansı' toplandı. Kabul edilen kararlar uyarınca, daha önce Girit'e verilen muhtariyetin sınırları genişletildi.

Fransa'nın baskısı ile Girit'teki yönetimin başına Bir Rum geçmesi ve yardımcısının Türk olması kabul ettirildi.

1909'da Avusturya'nın BosnaHersek'i ilhak ettiğini açıklamasını fırsat bilen Giritli Ortodokslar, Girit'in de Yunanistan'a ilhak edildiğini ilan ettiler.

Yunanistan da ilhak kararını kabul ederek Girit'i sınırlan içine aldı. Osmanlı Devleti, Muhtar Girit Yönetimi'nin bu kararını protesto etti. İstanbul'da ilhak aleyhine büyük protesto gösterileri yapıldı ama sonuç değişmedi.

Adadaki Osmanlı egemenliğine dayalı muhtar idarenin garantörü olan Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya ise Enosis girişimine karşı çıkmadılar.

Üstelik Paris anlaşmasına göre muhtar yönetimin garantörü olmalarına rağmen, adadaki askerlerini geri çekerek ilhakın gerçekleşmesine yardım ettiler.

Girit Muhtar Meclisi'ndeki Ortodoks milletvekilleri, Yunan Meclisi'ne katıldılar.Girit'teki Türkleri de katlettiler.

1760 yılında nüfusu 260 bin olan Girit'te, yaklaşık 200 bin Müslüman, 60 bin de Hristiyan vardı . Halen Girit'te yaşayan Müslümanların sayısının parmakla gösterilecek kadar az olması, o günlerde başlayan etnik kıyımın boyutlarını ortaya koymaktadır.

Megalo İdea doğrultusunda hazırlananprogram uyarınca adım adım Selanik, Kuzey Epir, Ege Adaları, Oniki Ada, Girit, Rodos, Yunanistan'a bağlandı.

Şimdi batılı emperyalistler ile onların güdümündeki kuruluşlar,CransMontana konferansı ile ayni Girit'te olduğu gibi, Türk ordusunu uzaklaştırılmak ve Kıbrıs'ın güneyi gibi kuzeyini de Yunanistan'a bağlamak çabasındadır.

İşin acı yanı Türk tarafı da tezgahlanan oyunu bozmak yerine, müzakerelerde Rum-Yunan ikilisini destekleyen, emperyalist devletler ile onların kuruluşlarının da yer almasına karşı çıkmıyor.

Fakat Kıbrıs'ın kuzeyinin verilmesi durumunda, bu kez batılı emperyalistlerin destek ve cesaretlendirmesi ile sıraBatı Anadolu'ya,Pontus Rum devletine ve sonunda İstanbul'a gelecek.

Bu nedenle anavatandaki büyüklerimiz Girit senaryosu ile Kıbrıs'ın daYunanistan'a ilhak edilmesine zemin hazırlayacağı aşikar olan, müzakerelerde verilen ödünlere karşı çıkmalı.

Ayrıca,Türk ordusunun Kıbrıs'tan ayrılmasını ve garanti anlaşmasının sulandırılmasını kesinlikle kabul etmemeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.