Mecburi üyelik STÖ ruhuna aykırıdır

Yayın Tarihi: 11/03/20 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Sivil Toplum Kuruluşlarının demokratik yaşamın bir parçası olduğu, yararlı hizmetler verebileceği inkar edilemeyen bir gerçektir.

Fakat KKTC’de her konuda olduğu gibi sivil toplum örgütlenmesinde de aşırıya kaçıldığı görüşündeyim. Halen ayni ve benzer konular için kurulan, birden fazla kuruluşlar vardır. Çok yararlı hizmet verenler yanında, bir çokSTÖ’ü de pasif durumdadır.

Yürürlükteki mevzuata göre, kafeterya açacak bir kişinin lokantacılar birliğine, esnafın Esnaf ve Sanatkarlar Birliğine, Şirketin Ticaret odasına,  mühendisin , mimarın ve hekimin mesleğinde çalışabilmesi için, mutlaka mesleği ile ilgili Sivil Toplum Örgütüne, üye olup aidat ödemesi  gerekir.

 Basında çalışanların ise belirlenen sendikaya üye olmalarını teşvik amacı ile, sadece basın Sen’e üye olanların sosyal sigorta primleri devlet bütçesinden ödenmektedir.

Demokratik hukuk devletinde devletin, mesleğini icra edebilmesi  için herkesin belirli Sivil Toplum Örgütlerine üye olmaya zorlanması doğru değildir. Bu uygulamanın, demokrasi ile bağdaştırılamayacağı bir yana, gönüllük ilkesine dayanan Sivil Toplum örgütlenmesinin ruhuna da aykırıdır. Hele hükümetin, sosyal sigorta primlerinin yatırılması için, medya çalışanlarına belirlenen bir sendikaya üye olmayı dayatmasıdemokrasi ile bağdaştırılamaz. Hükümetin Özel kesimden, sadece medya çalışanlarının  sosyal sigorta primlerini yatırması ise, anayasamızın eşitlik ilkesine aykırıdır.

Her konuda olduğu gibi, sivil örgütlenme konusunda da, popülist yönetim anlayışı ile hareket edildiği ve aşırıya kaçtığımız inancındayım. Çünkü, tamamen gönüllülüğe dayandırılması gereken örgütlenme hakkı,  devletin çıkardığı bazı yasalarla zorunla hale getirilmiştir.

Bireylerin örgütlenme özgürlüğü ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesinde, herkese örgütlenme hakkı yanında,  örgütlere katılmama ( üye olmama) hakkı da tanınır. Bu çerçevede,geçmişte çıkarılan ve kişileri mecburen üye olmaya zorlayan  yasalarda, gerekli düzeltmelerin yapılması gerekiyor.

Gereksiz tartışmalara fırsat vermemek ve bu güne kadar yapılan yanlışların düzeltilmesine katkıda bulunmak düşüncesiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konudaki kararını örnek olarak vermekte yarar görüyorum.

‘Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 11. Maddesinin derneklere üyeliğe zorlamama hakkını da içerdiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Sigurdur A. Sigurjonsson/ İzlanda kararı ile açıkça kabul edilmiştir.

Bu karara konu olan olayda başvurucu olan taksi şoförü, iç hukuk gereğince zorunlu olarak Frami isimli derneğe üye olmaya zorlandı.Taksi şoförünün bu derneğe üye olmak istememesi ve aidatını ödememesinin ardından,  Framinin talebi üzerine başvurucunun  ruhsatı iptal edilmiş ve aracının plakası sökülmüştür.Bunun üzerine başvurucu, Framiye üye olma zorunluluğunun ve üye olmaması sonucunda ruhsatının iptal edilmesinin 11. Maddeyi ihlal ettiğini ileri sürerek AİHM’de dava açtı. Davayı görüşen AİHM 11. Maddenin ihlal edildiğini tespit etti.’

Görüldüğü gibi KKTC’de kişilerin meslek gruplarına üye olmaya yasalarla zorlanması, Avrupa İnsan hakları sözleşmesine aykırı bir uygulamadır.Zaten yasa zoru ile örgütlenme, gönüllülük esasına dayanan sivil toplum hareketinin ruhuna ve felsefesine de aykırıdır.

Aslında, doğru dürüst ekonomisi olmayan ve henüz geleceği tartışılan bir ülkede, herkesin örgütlenmeye zorlanmasının, sorgulanması gerektiği inancındayım.

Çünkü aşırı haklar tanınan bazı Sivil Toplum Örgütlerinin, imtiyazlardan kaynaklanan güçlerine dayanarak, esas görev alanlarının dışındaki konulara daha fazla zaman ayırdığı ve bir çok durumlarda politikaya alet olduğu görüşündeyim. Bazı STÖ’lerinise,hükümetlerin yapmak istediği her uygulamaya karşı çıkması ve ulusal davamızı baltalayıcı davranışlarda bulunması halkımızın tepkisine yol açıyor.

Hele bazı STÖ’lerin ülkemize yapılmak istenen yatırım ve yardımları engellemeye çalışmaları, bir çok kişinin tepkisine sebep olmaktadır. Karşılaşılan sakıncalar nedeniyle siyasi yetkililer, STÖ’lere aşırı ve ayrıcalıklı haklar tanımasından ve zorunlu üyelik dayatmaktan vazgeçmeli.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.