Yunan bayrağı ve asayiş

Güneyde yaşayan bir Rum’un KKTC’ye gelip Mağusa’da trafik kavşağına Yunanistan bayrağı asması, çeşitli şekillerde yorumlanmaktadır.

Bana göre bu üzücü olay, ülkemizin mevcut çok özel koşulları nedeniyle, asayiş konusuna olağanüstü önem verilmesi gerektiğini gösterir.

Halen ülkemizde düz işçi olarak yasal ve/veya kayıt dışı olarak çalışan on binlerce uzak doğulu, Afrikalı işçi var;

Üniversitelerimizde ise, öğrenim gören öğrencilerin fazlası Afrikalı, Asyalı ve orta doğuludur;

Sınır kapılarının açılmasından sonra, Rumlar ve güneyde yaşayan yabancılar ülkemize gelmektedir;

Ulaşımdaki sıkıntılara ve Rumların ambargolara rağmen, on binlerce yabancı turist otellerimizde ağırlanmaktadır;

Basında çıkan haberlere göre, öğrenci ve işçi olarak ülkemizde yaşayan yabancılar önemli oranda suç işlemektedir;

Yetkililerin açıklamalarına göre, hapishanedeki mahkumların çoğu başta Afrikalılar olmak üzere yabancı uyruklulardır;

Yetkililerin basında çıkan açıklamalarından, mahkemelerdeki dava sayıları, geçmişe göre çok fazladır;

Çeşitli nedenlerden dolayı, son yıllarda gençler arasında madde kullanımı ve bağımlılığı, endişe edilecek düzeydedir. Yerli halkımız çeşitli nedenlerden dolayı geçmişe göre daha fazla suç işlemektedir;

Yürürlükteki yasaya aykırı olmasına rağmen bazı kişiler, kırsal alanlarda başkasına ait olan zeytin ve harup ağaçlarını pervasızca kesmekte ve gazetede ilanla odun olarak satmaktadır;

Tarım alanlarında su depoları ve sulama araç gereçleri, pervasızca çalınmakta ve vatandaş malıma malım diyememektedir;

Kırsal alanlarda vatandaşların ağaçlarından meyveler çalınmakta ve yeni dikilen fidanlar hayvanlara yedirilerek zarara uğratılmaktadır;

Yerleşim yerlerinde ve ana yollarda sürücüler trafik kurallarını umursamamaktadır. alkollü araç kullanılmakta, direksiyon başında cep telefonu ile meşgul olunmakta, hız sınırlamalarına uyulmamakta, yaya geçitlerinde can kayıpları olmaktadır;

Tüm uyarılara ve şikayetlere rağmen, sorumsuz kişiler tarım alanlarına, ormanlara, dere yataklarına hatta turistlerin uğrak yerlerine çöp atmaktadır;

Kişisel görüşüme göre son yıllarda yerel halkın geçmişe göre yasalara uymakta gereken duyarlılığı göstermemesi; ülkemizde yaşayan yabancıların pervasızca suç işlemesi; bir Rum’un KKTC’ye gelip Mağusa’nın en işlet trafik kavşağına Yunanistan bayrağı çekmekten korkmaması, bizim yeterince caydırıcı önlemler almamamızdan kaynaklanmaktadır.

Devletin başlıca görevlerinden biri, vatandaşların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaktır. Suçların artması, doğrudan veya dolaylı olarak tüm halkımızı etkiler. Bu korku vatandaşları huzursuz eder. Devletimizin saygınlığını yaralar.

Devlet,  yasaları uygulama kararlılığında olduğunu, yasaların çiğnenmesine izin vermeyeceğini, çiğnenmesi halinde anında suç işleyenleri tespit edip yakalayacağı izlenimi vermelidir.

Çağdaş yaşamın neden olduğu toplumsal değişimler çerçevesinde uygar ülkelerde, temel yaklaşım, devletin suçları işlenmeden önce, kendiliğinden ve pro aktif bir anlayışla harekete geçmesi ile önlemektir.

Bu anlamda devletin tüm kuruluşları ve polis, suçun oluşmasını bekleyen, pasif bir gözetleyici olmayıp, toplumda temel ve önemli nitelikte koruyucu, düzenleyici ve caydırıcı görevleri yerine getiren bir güçtür.

Polisin özellikle sokaklarda, halka açık yerlerde, üniformalı olarak devriye hizmeti sunması, varlığını hissettirmesi, önleyicilik ve caydırıcılık bakımından şarttır.

Her yerde polisin bulunduğu izlenimi oluşturulması ile, potansiyel suçluların yakalanma riski yüksek tutulabilecek ve suç eylemlerinin gerçekleştirilmesi azaltılabilecektir.

Polislerin üniformalı devriye hizmeti yapması temelde önleyicilik yanında, ayni zamanda herhangi bir olayın meydana gelmesi durumunda, en kısa zamanda ve emniyetli şekilde olaya müdahale etmek suretiyle suç sanıklarını yakalamak bakımından da yararlıdır. Ayrıca önceden önlem almak suretiyle  suç işlenmesinin  büyük bir kısmı önlenebilmektedir .

Tüm uygar ülkelerde olduğu gibi, KKTC’de de siyasi iktidarların en öncelikli ve temel görevi, kamu düzenini sağlamak, bozulması durumunda düzeltmektir. Yaklaşık 100 bin yabancı öğrenci, 100 bin yabancı işçi ve yüzbinlerce turist ağırlayan KKTC’de, asayiş konusuna özel önem verilmesi gerekir.

Sonuç olarak herkese, özellikle KKTC’ye gelen Rumlara yasaların çiğnenmesinin kolay olmadığı, suç işleyenlerin yargılanıp canlarının yanacağı gösterilmelidir.