Toplumsal gelişime ve kalkınmaya destek ol!

Akla gelen ilk soru; önce bireyleri mi yoksa toplumu mu geliştirmeli?..

"Sosyal gelişim" için mi yoksa "kişisel gelişim" için mi çalışmak daha iyi olacaktır?..

Sizce bu sorunun cevabı, ülkemiz şartlarına göre hangisi olur?..

Dünyada tüm gelişmeler, başarılı olmak isteyen bir "kişinin" çabalarının sonucudur... Elbette başkaları da katkıda bulunabilir ama bu insanları bir araya getiren ve çatışma olmadan birlikte çalışmalarını sağlayan "lider” kendisi için de başarılı olmayı isteyen kişidir!

Formül şöyle çalışıyor; bireysel gelişim kurumsal gelişimi, kurumsal gelişim de sosyal yani toplumsal gelişimi yaratıyor... Tam tersi değil!.. Başka bir deyişle toplum geliştiğinde, gelişmiş kurumlar ve kişiler yaratmayabilir!.. O nedenle ilk adım olarak, Kıbrıs Türk halkı "birey" olarak üzerine düşen görevi yerine getirmeli ve kendisine yatırım yapıp geliştirmelidir!.. Devletin sizi değil!.. Sizin devletin, toplumun gelişimine ve kalkınmasına birey olarak katkıda bulunmanız gerekiyor... Yapıcı düşüncelerinizle, fikirlerinizle elinizden her ne geliyorsa, “sesinizi çıkararak” ve “farkındalığınızı artırarak” bu sisteme bu ülkede yaşayan her Kıbrıslı Türk olarak katkı koymanız gerekiyor...

Başkalarını kazanmak için, kesinlikle kendinizi kaybetmeyiniz!...

Konuşma, insanın düşüncelerini kullanma sanatıdır!.. Konuşun!.. Sistemi eleştirin!.. Hesap sorun!.. Çözüm önerileri sunun!.. Toplumsal gelişime ve kalkınmaya destek olun!..

Makro düzeyde sosyal, yani toplumsal gelişim, yaşamaya değer barışçıl bir toplum, fırsat eşitliği, dayanışma ve katılım gibi temel sosyal politika değerlerine dayandırılır... Toplumdaki uzun vadeli sosyal politika yatırımları, sürdürülebilir kalkınmayı ve ekonomik büyümeyi teşvik ediyor olmalıdır!..

Eğitim, sağlık ve sosyal koruma sistemleri, insanlara kendi kaynaklarından gelişme ve bağımsız yaşama fırsatı sunmalıdır... Dahası, eğitim ve sağlık hizmetleri vatandaşa insan hakları olarak uygulanmalıdır... Eğitim, gelişim için güçlü bir itici güç olduğu düşünülerek, değer bulmalıdır... Okul öncesi, temel eğitim ve üniversite eğitiminde örgün ve yaygın eğitim teşvik edilmelidir... Gençlerin potansiyelini en iyi şekilde kullanmak için, ekonomik ve sosyal entegrasyon ve gençliğin güçlendirilmesi için konseptler geliştirilmelidir... Koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için önemli bir katkı sunmalıdır... Tüm bu ihtiyaçları karşılamak için sürekli teknikler ve araçlar geliştirilerek, sistemin ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır... Tüm ulusal ve uluslararası kuruluşlar, girişimler ile sürekli iletişim halinde çalışmalar geliştirilmelidir...

Toplumsal gelişim, toplumdaki her bir bireyin refahını iyileştirmekle, güçlendirmekle ilgilidir, böylece kişiler, potansiyellerine tam olarak ulaşmış oluyor... Toplumun başarısı, her bir vatandaşın refahıyla bağlantılıdır, aslında sosyal gelişme, insana yatırım yapmak demektir... Bundan aileler, dolayısıyla tüm toplum, fayda sağlamalı... Amaç, hedefler arasında yoksulluğun ortadan kaldırılması, ekonomik büyümenin sürdürülmesi, sağlık, çevre, refah ve eşitliğin iyileştirilmesi vb. konuların tümüne sahip çıkmaktır...

Sağlıklı sosyal gelişim, insanların yaşamları boyunca sosyal ve duygusal becerilerini, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde atılacak temellerle nasıl geliştirilebileceği üzerinde durarak, aile, arkadaşlar, öğretmenler ve diğer insanlarla olumlu ilişkiler kurma yönünde yapılanmaların ne şekilde gerçekleşeceğine, rehberlik etmiş olmalıdır... Böylece olgunlaştıkça, kişiler kendi duygularını ve ihtiyaçlarını daha iyi yönetmeyi ve başkalarının duygu ve ihtiyaçlarına uygun şekilde yanıt vermeyi öğrenmiş oluyor... Sosyal gelişim, bir çocuğun kişiliğinden, sosyal etkileşim için sahip olduğu fırsatlardan, ebeveynlerden öğrendiği davranışlardan ve gelişimsel bozukluklardan etkilenebiliyor... Örneğin, öfkeye ve evde şiddete tanık olan bir çocuk, diğer çocuklarla nasıl iyi oynayacağını öğrenmekte güçlük çekebileceği gibi!..

Toplumsal gelişim ve kalkınma, ortak çözümler üretmek için bir araya gelinen bir süreçtir... Ortak hedef ile birlikte hareket ederek, ortaya konacak çeşitli projelerle desteklenmesi gereken her yönden önemli bir evredir... Örneğin, işsizlik oranının azaltılmasına yönelik oluşturulacak projeler, ev sahibi olma projeleri, bölgesel istikrar projeleri, aile içi şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik ortaya konacak projeler, kültürel gelişim programları ile geliştirilecek projeler, insan gelişimi ve toplumsal gelişime ilişkin çeşitli projeler ortaya konmalı ve desteklenmelidir... Ülkemize uygun, dünyadaki örnekler detaylı bir şekilde incelenmelidir... Bunların doğru şekilde yapılandırılması ile toplumsal sorunlar azaltılarak, yeni büyüme fırsatları yaratılmalıdır!..

Kalkınma; ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi yapısının değişmesi, maddi ve manevi olarak insan hayatının gelişmesi ve sosyal refahın artmasıdır aynı zamanda... Ekonomik gelişme toplumun maddi refahını sağlamak için çok önemlidir, ancak gelişmeyi tek başına ifade etmek için de yeterli değildir... Kalkınma kavramı, iktisat disiplini içinde ve dışında karşılık gelen kavramlara sahiptir... Kalkınmayı ekonomik büyümeden ayıran en önemli faktör, tüm halkı kapsamasıdır... Ekonomik büyüme, bir ülkenin üretim kapasitesinin ve kalitesinin iyileştirilmesidir de aynı zamanda... Bu büyüme ekonomik olmayan ve sosyal faktörlere de yansıması ile birlikte olduğu zaman ancak sosyal kalkınmadan bahsedebiliriz...

Toplumsal gelişme ve kalkınma, sosyal gelişme ve değişimi ve ekonomik büyümeyi de içerir. Örneğin, sosyal kalkınma, millî gelir dağılımının iyileştirilmesi ve yoksulluğun azaltılması, altyapının ve sosyal yatırımın yalnızca ülkenin belirli bölgelerinde değil, özellikle de ülkenin az gelişmiş bölgelerinde de yoğunlaşması gerekir, böylece ülkenin her alanını "Ekonomik ve sosyal geri kalmışlık" olgusunun da ortadan kaldırılmasına yönelik olarak çalışmalar yürütülmüş olur... Ülkenin maddi zenginliğini artırarak, insanların manevi yaşamını ve kültürünü yaygınlaştırıp, çevre koruma bilincini geliştirerek, kadınların ekonomik faaliyetlere katılımını da sağlayarak, kadın, çocuk ve insan hakları konusunda da farkındalık yaratarak, bu konudaki bilinç seviyesini belli bir seviyeye ulaştırarak, kadınların sosyal ve ekonomik kalkınmada söz sahibi olmalarını da sağlayarak, ülkemizdeki toplumsal gelişime ve kalkınmaya yön vermek gereklidir... Çok geç olmadan, buna hemen şimdi başlanmalıdır...

Unutmayınız! Zaman öldürmek, en pahalı harcamadır!..

Gelişime bu açıdan bakıldığı takdirde, toplumun kendini aştığını ve yeni ileriye doğru bir topluma dönüştüğünü görmek mümkündür... Kısaca sosyal kalkınma, ülkenin ekonomik, sosyal ve politik yapısının kişisel yaşam kalitesini iyileştirmek için dönüştürülmesi olarak tanımlanan, günümüzün kalkınma anlayışının, sosyal boyutunu oluşturmaktadır...

Peki bunlar ülkemizde ne kadar göz önünde bulunduruluyor?.. Toplumsal gelişim ve kalkınma planlarımız nelerdir?.. Bu planlar ne kadar sürede güncellenip, dünya standartlarına göre revize ediliyor?..

Devir, tilki ile plan yapan, kurt ile avlanan sonra oturup koyun ile yas tutanların devri olmamalıdır!

Ünlü düşünürün söylediği gibi; "Eğer bir nesil, cehaletin mutluluk olduğunu sanarak yetişirse, bir sonraki nesil cehaletini bile fark edemeyecektir, çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecektir..."

Ve asla şunu unutmayınız! En fakir insan "bir kuruşu" olmayan insan değildir, "bir hayali" olmayan insandır...

Her zaman ulaşmak istediğiniz bir hedefiniz ve hayaliniz olsun... Birey toplumu, toplum da ülkeyi  oluşturur!.. Bilinçli bireyden, bilinçli toplum ve ülke oluşur!.. Aslında o ülke, o bireyin izdüşümüdür! Yani her birimizin!..

Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolunun uyanmak olduğunu bilin!