Bir ihmal, bir hayat, Karan bebek ve Ayla öğretmen

Yayın Tarihi: 17/05/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Yazı dağınık olabilir.

Ya da ilerledikçe dağılabilir.

Söylenecek, yazılacak o kadar çok şey var ki.

İnsan hayatına direk etki eden, yaşam kalitesini, bütünlüğünü etkileyen, en kötüsüyle insan yaşamını sonlandıran, skandallar.

İhmal demek istemiyorum, yanlış veya hata, insan hayatı, hata ile etkilenmeyecek kadar değerli ve öncelikli.

Yaklaşık 3 yıl önce yazdığım bir yazıda gündeme getirmiştim.

Boransel ailesinin yaşadıkları ve baba Mert Boransel, çocukları, Karan bebek ile ilgili yaşananları şöyle anlatmıştı;

"Doğuma yakın zamanlarda sık sık kontrole gitmek gerekirken, biz kontrole çağrılmadık. Son ana kadar her şey yolunda dendi. Son dönemde, eşimin suyu düştüğü ve doğuma alınacağı söylendi.

Söylenen gün ve saatte özel hastaneye gittik. Işıklar yok, her yer kapalı. Eşimin tansiyonu yüksek çıkıyor, suni sancı verilecek, çünkü hiç sancısı yok. Hiç ultrasona konmadı çocuk, doğum öncesi kontrol edilmedi. Israrla, normal doğum dendi, daha sonra sezaryene geçilecek dendi.

Biz normal doğum istedik tabii ki. Bu gayet doğal. Ama bize her şeyin yolunda olduğu söylendi. Eşimin hiç sancısı yoktu. 3 saat doğum odasında kaldık. Yine her şey yolunda denilerek, doktorumuz normal doğumda ısrar etti.

Çocuk doğdu, devlet hastanesine gidilmesi için ambulansın hazır olması gerekirken, ambulans sadece önündeki arabanın çekilmesi için 20 dakika bekledi. Ambulansı engelleyen aracın bulunup çekilmesini bekledik. Çocuk korumasız, riskli, hiç ağlamadan gitti. İki, üç gün sonra çocuğunuzu alacaksınız dediler, 45 günü buldu. Bu doktor ve hastane hatasıdır.

Şu an çocuğum eziyet çekiyor. 30 gün yoğun bakımda kaldı. Gözlerini açamadı. Böyle bir çağda, böyle bir hata, böyle bir ihmal nasıl olur, anlamak zor. Biz tüm aile olarak perişanız. Olay belli, raporlar ortada, adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.”

Konu ile ilgili bir gelişme, sonuç yok.

Tabi ki süreç devam ediyor, ama sonuç çıkmadan, kimse doğruyu, yanlışı bilemez.

En acısı bu saatten sonra, sonuç ne olursa olsun, Karan bebek, normal bir çocuğun, insanın yaşadığı hayatı yaşayamayacak.

Çok üzgünüm, benzer durumları yaşamış ve yaşamaya devam eden, bir ömür de yaşayacak olan biri olarak, içim buruk, bir yanım ezik.

Sağlık alanında yaşanacak skandal, hata, yanlış, adına ne derseniz deyin, olumsuz bir durum, direk insana, insanlara etki eder.

Karan bebek için konunun netleşmesi, adalet, daha fazla gecikmemeli.

Yakın zamandan, bir başka olay;

Polis soruşturması devam ediyor, araştırılıyor, fakat iddialar var.

Emekli öğretmen, Ayla Dalgalan, 56 yaşında, orak anemisi, mitral kapak yetmezliği ve yanlış kan transfüzyonu (dışardan kan alma) tanısıyla tedavi gördüğü Yakındoğu Hastanesi yoğun bakım servisinde yaşamını yitirdi.

“Dışardan yanlış kan alma” bu çağda, böylesi bir olay.

İnanılır gibi değil, gerçekten çok yazık.

Bahsettiğimiz bir insan, bir ömür, anne, eğitimci, bu kadar basit olamaz, olmamalı.

Aylan öğretmen için konu netleşmeli, adalet gecikmemeli.

Ve engelliler, ne kadar kolay söyleniyor değil mi?

"Engelliler" süslü sözler, temenniler, eğlenceler, partiler, sarılma, kucaklama, çekilen fotoğraflar.

Sonrasında herkes, kaldığı yerden devam.

Yaklaşım nasıl olursa, olsun, iyi niyetten şüphem yok.

Ancak yaşamayan, içinde olmayan, anlamaz, anlayamaz.

Bir çocuğun, çocuk gibi büyüdüğünü, sokaklarda oynadığını, ergen yaşlara geldiğini, gelecek planları yaptığını, göremeyen ve görmeyecek olan aileleri, anne, babayı anlamak mümkün mü?

O çocuğun, insanın, neler yaşadığını, hislerini, içinde kopan fırtınaları, sebepsiz gözyaşlarını kim bilebilir?

Benden sonra, ben ölünce bu çocuğa kim bakacak, suyunu, yemeğini, ilacını, sevgiyi, şefkati kim verecek, iyi bakılacak mı, kızarlar mı, bir köşeye atarlar mı, bir anne, babanın bu endişelerini kim giderebilir?

Herkesin, hepsinin bir hikâyesi var.

İnsan onlar, insan.

Yaşamı elinden alınmış, kısıtlanmış, ihmaller zincirlerinin bedelini ödeyenler.

Hiç olmazsa hayatlarını kolaylaştırmak devletin elinde, onlar ticaret, pazarlık veya tasarruf konusu olamaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları