Rol gereği

"Bütün dünya bir sahnedir;

ve kadın erkek, herkes ancak birer oyuncu.

Sıraları geldikçe ya girer ya çıkarlar”

(William Shakespeare).

***

SAHNE

Sanki bu coğrafyada  her şey bir "sahne" olarak tasarlanmış;

Bu senaryoda insanlar, 

kavramları ve  "gerçeği" sevmiyorlar...

Dertleri "oynamak"...

***

SİYASET

Haliyle siyaset de kitapta durduğu gibi durmadı...

Siyasi partiler iktidar olmanın (kendi pencerelerinden),

tüm sorunlara çare olabileceğini sandı!

Ama iktidara gelince,

"eğik" mi yoksa çaresiz mi olduklarını,

kendileri bile bilemez oldular...

Doğaçlama yapmaya çalışanlar olsa da zaman zaman,

Kendilerine biçilen “rolü” oynamadıklarından,

oyundan atıldılar…

***

Toplumu da bir "yanlılık" inşa etme alanına dönüştürdüler.

"Padişahım çok yaşa” diyenler ve padişahı devirmek için yollara düşenler...

***

Sonra sıra bu "rol"den  pay alabilmek için,

“boyun eğmeye” ve  işbirliği yapmaya geldi!

Kostüm,

Dekor,

Rol!

***

TOPLUM

Artık "gerçeği" sevmiyoruz...

Derdimiz "oynamak"...

Hiçbir değer yaratmaksızın,

sürekli rol yapan bir toplum düşünün!...

Zamana oynaya oynaya,

farklı bir "gerçeklikle" vakit geçiren bir toplum...

***

ANNE VE YAVRUSU!

Şimdi de her zaman olduğu gibi:

"Yavru bebek" ağlayarak,

annesine veya "bakıcısına" karnının acıktığını duyuracak!

Annesinden alacağı ya da bakıcısının biberondan vereceği sütle,

bebek doyacak,

ve uykuya dalacak.

Peki, süt gelmezse ne olacak?

Yine her zamanki gibi:

Yavru bebek daha şiddetli ağlayacak.

Ya! Yine gelmezse ne yapacak?

"Gerçeğimsi",

yani "mış" gibi yapacak...

Yani baş parmağını meme emer gibi yaparak,

kendini geçici olsa da doyurup,

yine uykuya dalacak.

***

VAKİT

Vakit karşısında her şey yenilenir dostlar...

Yağmur diner...

Kar erir...

Rüzgar kesilir...

İnsan yaşlanır, hastalanır...

Eşya çürür/yok olur ...

***

TALEP

İnsanileşme,

insanı merkeze alma,

eşitlik,

adalet,

sosyal adalet,

barış ve insan hakları...

Taleplerimiz buydu!

Ama galiba vakit geçmiş/geçiyor!

Eşyayı çürüttüğü gibi çürütüyor değerleri de, herşeyi de…