Hayalleriniz için ayağa kalkmak zorundasınız

Bir olay yaşadığınızda beynin hangi bölümleri çalışıyorsa,
hayal ettiğinizde de aynı bölümleri çalışıyormuş.
Dolayısıyla beyin gerçekle hayal arasındaki farkı bilmediğinden,
hayalinizdekileri de “yaşanmış” sayıyormuş!

Örneğin, bir araştırmada, piyanistleri iki gruba ayırmışlar ve hepsine aynı parçayı çalışmaları söylenmiş...
1. grup her gün piyano başında 2 saat çalışmış.
2. grup ise her gün piyano başında 2 saat çalıştığını hayal etmiş.
Her 2 gruptaki piyanistlerin, çalışmaları sırasında beyinleri incelendiğinde;

beyinlerinin aynı bölgelerinin çalıştığı görülmüş.
3. günün sonunda, her iki grubun performansı tamamen aynıymış!

Yani beyninize ne derseniz ona inanır mı?!
Mikaela Shiffrin, slalom'un en genç şampiyonu olarak tarihe geçti.
Kendisini altın madalyaya götüren süreci hayalinde canlandırması kısmına ciddi zaman ayırması, bu konuda en son örnek olması bakımından önemli.

Bu araştırmaları farklı yönde kullananlar da mevcut!
ABD'li Ceza Savunma Avukatları, Kaliforniya Üniversitesi'nde görevli Psikolog Elizabeth Loftus ve ekibinin, bu tür bilimsel araştırmalarını kullanarak mahkemede tanıklık yapan, ancak hayal ettikleri şeyleri gerçek sanan kişiler bulunduğunu iddia ettimişler örneğin.

"Federasyonculuk hayalciliktir" diyorlar...

İyi de hayal etmeden bir hedefe ulaşmak mümkün müdür?
Peki! Beynimize hayallerle gidilecek hedefi verirsek,
tıpkı bir navigasyon cihazı gibi,
ulaşılacak yolları kendisi planlayıp yolu buluyor ve hedefe ulaştırabiliyor mu?

Bence iş sadece hayal etmekle sınırlı değil...
Siz hayal edeceksiniz, beyniniz yol haritasını çıkaracak, ama o yolu siz yürüyeceksiniz.

Oturduğunuz yerden hayal kurabilirsiniz, ama gerçekleştirmek için ayağa kalkmak zorundasınız!

Oturduğunuz yerden hiçbir hayaliniz gerçek olmaz!

Aldous Huxley’in çok güzel bir sözü vardır:  
"Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur."