İncir çekirdeğinden dolma yapmak!

Yayın Tarihi: 01/08/22 05:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bir Alman yazar ve diplomat olan Kotzebue (1761-1819) diyor ki:

"İnsanın iki gözü ve bir dili vardır.
Bunun nedeni, söylediklerinin iki katını görebilmeleri içindir.
Görenler, az görüp çok konuşurlar.
Görmeyenler ise her şeye dil uzatırlar..."

Mevlana Celaleddin-i Rumi de bu konuda şunları söylüyor:

"Denizi gören göz başka, köpüğü gören göz başkadır.                                                                                                                                         Köpüğü bırak da denizin gözüyle bak sen!                                                                                                                                                               Köpükler, gece-gündüz denizden meydana gelir, onları deniz harekete geçirir.                                                                                               Fakat ne şaşılacak şey ki, sen köpüğü görüyorsun da denizi görmüyorsun."

Benim gördüğüm "gerçek" de şu:

Bitkisel hayata giriyoruz! 

Ama acaba şu an içinde bulunduğumuz "bitkisel hayat",                                                                                                                                     daha cazip mi geliyor kimilerine?
Çünkü buna sıkılmadan halâ demokrasi diyebiliyorlar...

Kendilerince "en doğru politika" ve "siyasi kültür" olarak kabullenilmiş olan, statükoyu sürdürüp götürüyorlar. 

Bu kesimlere göre, bu düzene yapılabilecek en iyi yatırım onun bir parçası olmaktır... 

İşleri güçleri lâfla doldurup, "incir çekirdeğinden dolma" yapmak!

Öyle ki, kendileri gibi olmayan herkes ve her kesim,
müfteri (iftiracı), "Rumcu", ajan provokatör...

Bizim nesil hep bu yazılarla ve suçlamalarla büyümedi mi?

Şimdi de ilerici gençler, aynı zihniyete karşı sivilleşmek için mücadele ediyor...

Kazanıyor muyuz peki? 

Hayır!
Gidişat hiç de öyle görünmüyor…

Artık neredeyse bu memlekette ağzınla kuş tutsan,

"bu kuşun kanadı neden kırmızı-beyaz değil?" diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin...

Öylesine durumlar görüp duymaya ve yaşamaya başladık ki,

hem yaptıklarınla hem de yapmadıklarınla yargılanabilirsin her an…

"Fikir" ve politika üretmek  bile suçluluk duygusu yaratıyor! 
Neden ?
Çünkü biz federal çözüm ve
barış isteyen güçler,
halâ daha barış istemeyen güçleri,
kamuoyu etkisi ve baskısı altına alamadık...
Ben alabildiğimizi göremiyorum.
Gören varsa o söylesin lütfen... 

Kabul etmek istemiyor insan,
"inanmak" hiç istemiyor…

Ancak ne yazık ki, giderek siyaset yapmanın,

toplumsal ve evrensel bir anlamı olması gereğine olan inancı sarsılıyor insanın...   
"Boş" konuşmak galiba en iyisi! 

Şu an çok yoruldum...
Gerçekten yoruldum ve üzülüyorum da...
Saçlarım bile yoruldu, ağardı ve dökülüyor ... 

Kaç kuşak daha böyle geçmeli peki?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları